talep edildiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre cd üzerinde yapılan tespitlerde 10 adet damada 9 adet geline olmak üzere toplam 19 çeyrek altın takıldığının belirtildiği, dinlenen davalı tanık beyanında da 19 çeyrek altın takıldığının ifade edildiği, mahkemece cd üzerinde tespit edilen ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne ilişkin gerekçe oluşturulmasına karşın 10 çeyrek altın yönünden davanın reddedildiği görülmektedir.Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına, örf ve adete, ülke gerçekleri ile yöresel geleneklere göre; evlenme sebebiyle, gerek ailelerce ve gerekse yakınlarınca kadına geleceğinin güvencesi olarak takılan ziynet eşyaları (altın vs.) emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece, düğünde davacı kadına bağışlanmış sayılır....
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün 1.fıkrasında yer alan; “1 adet 14 ayar altın set takım, 22 ayar 8 adet bilezik" ifadesi çıkartılarak yerine "1 adet 35 gram 14 ayar altın set takım, 22 ayar toplam 150 gram 8 adet bilezik" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, davalı 28.11.2012 tarihli celsede, "...düğünde sadece 4 bilezik ile 2 adet çeyrek altın takıldı., bu bileziklerden 2 tanesini davacının da rızasını alarak borçlarımız için bozdurduk, geri kalan 2 adet bilezik ile 2 adet çeyrek altın da davacı giderken yanında götürmüştür." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı tarafın yemin teklifi üzerine, davalı 24.12.2012 tarihli celsede, "...davacıda toplam 4 adet bilezik ile iki adet çeyrek altın vardı, bu bileziklerden bir tanesini çocuğumuz olduğunda, bir tanesini de benim çalışmadığım dönemde borçlarımızı ödemek için davacının da rızası ile bozdurduk, diğer iki çeyrek altın ile iki adet bileziği ise davacı kendisi giderken götürmüştür..." şeklinde yemin eda etmiştir. Dava konusu ziynetlerden 2 adet bileziğin evlilik birliği içinde bozdurulduğu davalının kabulündedir. Bu durumda davada ispat külfeti yer değiştirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların 2010 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, tarafların ... ülkesinde boşandıklarını, taraflar arasında 04/09/2011 tarihli mehir senedi düzenlendiğini, müvekkilinin yurt dışında yaşadığından hiç bir eşyasını yanına alamadığını, mehir senedindeki ziynetler ve çeyiz eşyaları ile davacının şahsi eşyalarının davalının uhdesinde kaldığını belirterek; mehir senedinde yazılı çeyiz eşyalarının, mehir senedinde yazılı altınlardan 9 adet 200 gram ağırlığında altın bilezik ve 1 adet 65gram altın bileziğin ve davacının şahsi eşyalarının...
, dolayısıyla davacı tanıklarının beyanlarında sözü edilen 22 ayar her biri 40'ar gram iki adet bilezik, 22 ayar 7 gram bir adet tam altın, 22 ayar 15 gram bir adet bilezik, 22 ayar her biri 7 gram yedi adet ziynet altın, 22 ayar her biri 1,75 gram dört adet çeyrek altının davacıya aynen iadesi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun, tüm yönlerden esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2022 NUMARASI : 2020/69 ESAS, 2022/61 KARAR DAVA KONUSU : KİŞİSEL EŞYANIN İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma sırasında müvekkiline ait ziynet ve çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını, bu nedenle 1 adet 2 gram ağırlığında 22 ayar altın yüzük, 1 adet beyaz altın tek taş yüzük, Selma yazılı 4 gram ağırlığında zincirli kolye, 7 gram ağırlığında çerçeveli altın kolye, 1 gram ağırlığında tuğra çerçeveli kolye, 20 adet çeyrek altın, 4 gram altın, her biri 20 gram ağırlığında 4 bilezik, 1 adet 15 gram ağırlığında bilezik, her biri 25 gram ağırlığında 2 adet bilezik...
Tahmini olarak 15 tane yarım altın,2 tane ata altını,10 a yakın çeyrek ve yarım altın,20 den fazla gramlık altın, 6 tane ... burması, sayısını bilmediğim düz bilezik,1 tane gerdanlık set vardı. ... in annesi takıları bir kesenin içine koydu, bunu evimizde bir kasa var içine koyalım diye aldılar bir daha da vermediler.’, ... beyanında ‘…Düğünde kızım ... 'in üzerinde 15 adet cumhuriyet altını, 4 adet ... burması bilezik, 2 adet düz bilezik, 2 adet içi boş tekli ... burması, 2 adet set, 2 adet ata altın, 8 adet yarım altın, 22 adet gramlık altın vardı. ... bu altınların ailesi tarafından kasaya konulduğunu söyledi....
burma bilezik 21.000,00- TL., 6'lı çeyrekten yapılma 1 adet kolluk 1.800,00- TL., 7 adet çeyrek altın 2.100,00- TL. 1 çift küpe 1.250,00- TL., nişan merasimi dışında takılan, isim yazılı 1 adet altın yüzük 1.250,00- TL., davalı-karşı davacı tarafça iadesi gerektiği halde iade edilmediği ve halen davalı uhdesinde bulunduğu anlaşılmakla davalı-karşı davacıdan ziynetlerin iadesini talep ve dava etmiştir....
-TL) aynen davalı erkek tarafından davacıya iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde, dava tarihindeki Türk parası altın alış fiyatı üzerinden değerinin davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, araç tescil talebi ve sigortası talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince davalı aleyhine verilen ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde belirlenen bedelin ödenmesi kararına karşı davalı süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir....