bir sorumluluk olduğu, uygulamanın kurul kararlarına uygun olması için gerekli mesleki denetim sorumluluğu, aynı şekilde serbest mesleki hizmet yetki ve koşulları taşıdığı mimarlar odasınca belirlenen müellif mimar tarafından üstlenilmesinin zorunluluk olduğunun açıkça vurgulandığını, ilgili Yasal Mevzuat gereği (5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu 680 sayılı İlke Kararı ve T.M.M.O.B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TÜKETİCİYİ KORUMA KANUNUNDAN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre Tüketiciyi Koruma Kanunundan kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,27.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise "Ticari veya mesleki amaçla hareket etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davacının.... kredi kartı Gelir Koruma Sigortası Poliçesi çercevesinde 03/05/2002 tarihinden 07/07/2014 tarihine kadar ... Emeklilik A.Ş. firmasında acente satış uzmanı olarak görev yaptığı, davalı tarafından tanzim edilen 4668748 nolu gelir koruma poliçesi ile sigortalı bulunmakta iken, iş aktinin 07/07/2014 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiği, bu nedenle şimdilik 4.500.00.-TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....
Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nda kır bekçisi olarak görev yapan sanıkların suç tarihinde mağdur ...'ın kendisine ait koyun sürüsü ile özel mülk olan zeytin bahçesine girerek zeytin ağaçlarına zarar verdiğine dair tutanak düzenledikleri olayda; sanıkların suç tarihinde koyun sürüsünün başında mağdur ...'ın oğlu ...'ın bulunduğunu, tutanağı düzenlerken sürü sahibi olan mağdurun ismini yazdıklarını, uygulamalarının bu yönde olduğunu, sahtecilik kastlarının bulunmadığını savunmaları karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tespiti ve sanıkların savunmalarının denetlenebilmesi açısından; ...Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'na müzekkere yazılarak sanıkların savunmalarında belirttikleri (Cezanın sürü sahibine kesilmesi) şeklinde bir uygulamalarının olup olmadığı hususunun sorulması, ...'ın soruşturma aşamasında alınan beyanında geçen ...'...
İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla "Dava Konusu taşınmazın, Fatih İlçesi (Tarihi Yarımada) Kentsel Tarihi Kentsel Arkeolojik I.Derece Arkeolojik Sit Alanı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında 3.Derece Koruma Bölgesi kapsamında kaldığı, koruma amaçlı imar planı içinde düzenlenmesi ve planda kesin yapılaşma yasağı bulunması karşısında idarece kamulaştırması zorunlu olmayıp, bu statüde bulunan taşınmazlar bakımından takas imkanından faydalanılabileceği" gerekçesiyle kaldırılarak, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bakılmakta olan davanın esasını, Kamulaştırmama işlemi oluşturmakta olup bedel tespiti yoluyla tazminat isteminin incelenebilmesi için öncelikle imar planından kaynaklanan herhangi bir kısıtlılığın dolayısı ile idarenin tazmine konu bir sorumluluğunun idari yargı mercii tarafından incelenip karara bağlanması gerekmektedir....
; bilgisayar, yazıcı, raflar, demirbaşlar ve ofis malzemeleri ısıdan etkilenmek suretiyle zayi olduğu ve işyeri camları, boya badana ve sıvaları elektrik tesisatı ısı ve dumandan etkilenerek zarar gördüğü yangın olayından sonra sigortalı işyerinde yapılan uzman incelemesi sonucunda sigortalı işyerine ait elektrik tesisatında kaçak akım koruma rölesinin bulunmadığı ve elektrik tesisatına takılı olması gereken 30-300 Ma Kaçak Koruma Rölesinin bulunmaması Elektrik Tesisleri Yönetmeliği Hükümlerine aykırı olduğu, ......
Geçici hukuki koruma ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kavramları bir birinden ayrı kavramlardır. Geçici hukuki koruma daha genel ve üst kavram olarak kabul edilirken, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumanın birer türü olarak kabul edilmelidir. İhtiyati haciz, HMK 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK.’nun 257 maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir....
Geçici hukuki koruma ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kavramları bir birinden ayrı kavramlardır. Geçici hukuki koruma daha genel ve üst kavram olarak kabul edilirken, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumanın birer türü olarak kabul edilmelidir. İhtiyati haciz, HMK 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK.’nun 257 maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir....
Öte yandan, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir....