DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/09/2018 KARAR TARİHİ : 24/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021 Dava, davalıdan satın alınan dalgıç pompasının ayıplı olduğu iddiasıyla satım sözleşmesinden dönülerek bedelinin iadesi ve ayıplı maldan doğan zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Hakimler Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümüne ilişkin kararı uyarınca 22. Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 1. bendindeki "Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen hüküm ve kararların" istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. Bu nedenle dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazının incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, ticari satımdan kaynaklanan bakiye alacağının tahsilini temin etme amacıyla ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, tarafların yerleşim yerinin İzmir olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, sadece faturaya dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini, söz konusu satım ilişkisi sebebiyle müvekkili tarafından ayıplı mal teslimi nedeniyle açılan tazminat davasının müvekkili lehine sonuçlandığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili; mahkemece alınan bilirkişi raporunda davaya konu faturaların ödenmediğinin tespit edildiğini, davalı ayıp iddiasını ileri sürmüş olsa da ayıp ihbarı sürecini işletmediğini, davalının sunmuş olduğu yazışmalarında da ayıplı maldan bahsedilmediğini, davalının 11.900-Euro tutarlı iade faturasının bu dosyaya ilişkin olmayıp başka bir takipteki alacağa ilişkin olduğunu, müvekkilinin ambalaj malzemesi satışından kaynaklanan 27.940-Euro alacağının bulunduğunu, faturalardan kaynaklanan borcun vadesinin geçtiğini, ihtiyati haciz için yaklaşık ispat şartının da gerçekleştiğini belirterek, davalının menkul ve gayri menkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: İİK'nın 257. maddesinde belirtilen ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını belirterek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tüm dosya. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle ayıplı araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davası olup, davacı vekilinin talebi, ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması isteğidir. Taraflar arasında yapılan, Adana 19. Noterliği'nin 05/03/2020 tarih ve 07527 yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi, Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 24.11.2020 inceleme tarihli raporu dosyaya konulmuştur. Kural olarak, muaccel (vadesi gelmiş) ve rehinle teminat altına alınmamış bir alacak için, mahkemeden ihtiyati haciz isteğinde bulunulabilir....
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 23/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; İDDİA: Davacı vekili, müvekkiline ait dükkanı, davalının sulu baca sistemi kurulumu yaptığını, ancak sistemin ayıplı olduğunu, sözleşmeden dönüldüğünü belirterek, imalat bedeli olan 73.500,00 TL'nin faizi ile tahsiline ve davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir....
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, davacı vekili, dava dilekçesinin talep sonucunda her ne kadar davalı şirketin banka hesapları üzerine ve ayrıca davalı şirketin taşınmazlarına ihtiyati tedbir verilmesi/ ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep etmiş ise de; eldeki davanın dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimine göre ayıplı maldan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, bu itibarla davalı şirketin taşınmazlarının mülkiyetinin yahut şirket banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin yalnızca uyuşmazlık konusu şey hakkında verilebileceği, dolayısıyla davalı şirketin banka hesaplarının ve taşınmazlarının uyuşmazlık konusu olmaması sebebiyle yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince, 26/04/2021 tarihli ara karar ile dava konusu uyuşmazlığın Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davası olduğundan uyuşmazlık konusu olmadığı, ihtiyati haciz talebi için ise bu aşamada ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuş, şartları oluşan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiğini savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE; Dava, haksız ihtiyati haciz olduğundan bahisle manevi zararın davalıdan tahsili davasıdır. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 259. maddesinin 1. fıkrasında; ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Haksız ihtiyati hacizden dolayı alacaklının maddi tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için; borçlunun malları için ihtiyati haciz kararı alınmış ve bu karar yerine getirilmiş olmalı, ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı haksız çıkmış olmalı, borçlu (veya üçüncü kişi) malları üzerine ihtiyati haciz konulmuş olmasından bir zarar görmüş olmalı ve zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. İcra iflas kanunu 259....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde aleyhinde ihtiyati haciz istenen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkilinin davalının işleticisi olduğu ... Düdüklü marka suyun bayiliğini yaptığını, müvekkilinin davalıdan 656 adet 19 litrelik damacana su satın aldığını, suların ayıplı çıktığını, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını belirterek 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat ve dava konusu ayıplı malların bedeli olan 590 TL.yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tarafların tacir olup uyuşmazlığın ticari sözleşmeden kaynaklandığı, talebin ......