WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Poliçede 13.03.2013- 13.03.2014 tarihleri arasındaki dönem için davalı şirkete ait araç için teminat sağlanmış, araca bağlı hukuksal koruma teminatı 5.000,00 TL, sürücüye bağlı hukuksal koruma teminatı 5.000,00 TL olarak düzenlenmiştir. Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları A.2. Maddesinde motorlu araca bağlı olarak; yasal ve cezai sorumluluk kuralları çerçevesinde, poliçede belirtilen motorlu araç için borçlar hukukuna tabi olan sözleşmeler haricinde doğabilecek uyuşmazlıklar için sigortalıya koruma sağladığı belirtilmektedir. Sürücüye bağlı hukuksal koruma ise, Genel Şartlar'ın 2.2. maddesinde poliçede gösterilen kendisi veya başkası adına tescilli araçları sözleşme veya hukuki statüsü gereği sürücü olarak kullanılmasından doğabilecek uyuşmazlıklar için koruma sağlayacağı düzenlenmiştir. Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre, araca bağlı hukuksal koruma ile sürücüye bağlı hukuksal durumlar için koruma sağlamaktadır....

    Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yönelik olup; geçici hukuki koruma istemi de ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

    Talep, ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemli davada verilen geçici hukuki koruma kararına ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK'nın 353 ve 355'inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; 1-İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir....

      Talep, maddi ve manevi tazminat istemli davada verilen geçici hukuki koruma kararına ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK'nın 353 ve 355'inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; 1-Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir....

        Talep, trafik kazası sonucu ölüm sebebiyle uğranılan manevi zarardan dolayı açılan tazminat davasında, geçici hukuki koruma kararına ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK'nın 353 ve 355'inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; 1-İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir....

          Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. ) 2-İhtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin özel ve yaygın bir türü olan ihtiyat-i tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, ihtiyati tedbirin şartlarını belirten 1. fıkrasında; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir hükmü getirilmiştir. 3-Hem ihtiyati tedbir hem de ihtiyati haciz geçici hukuki koruma tedbirleri olmakla birlikte kanuni dayanakları, koşulları, sonuçları ve etkileri birbirinden farklıdır. İhtiyati tedbir HMK'nın 389 - 399. maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyati haciz ise İİK'nın 257 ve izleyen maddelerinde düzenlenmiştir....

            Ancak; Yargılama aşamasında 09.09.2009 tarihli ifadesinde, sanığın 23.06.2008 tarihli karar ile hükmedilen 1'er yıl süre ile eğitim programına devam etmesi tedbirinden haberdar olduğunu fakat annesinin izin vermemesi nedeniyle eğitim programına katılamadığı belirtmesi karşısında sanığın savunması doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre tedbirin değiştirilip değiştirilmeyeceğinin tartışılmaması, Kabule göre; 1- Hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen motosikletin kendisinin oluşturması durumunda, malın çalınmasından sonra motosiklete verilen zarardan dolayı ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği, bu nedenle sanığın motosikleti fiili hakimiyetine geçirdikten sonra çalıştırmak için motosiklete zarar vermesi eyleminin suç oluşturmayacağı gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Suç tarihinde 18 yaşını bitirmediği ve sabıkasız olduğu anlaşılan sanığa tayin olunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların TCK'nın 50. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı...

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Hükümlü, Mahkemenin 19.09.2007 tarih ve 2006/1546 esas; 2007/990 karar sayılı ilamı ile TCK'nın 191/1-2 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 10 ay hapis ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinden dolayı memnu haklarının iadesi talebinde bulunmuş ise de; Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5.fıkrası ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından söz konusu hüküm hakkında uyarlama yapılması gerektiğinden, suç tarihi itibariyle hükümlünün bu suçu herhangi bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş olması mümkün olmadığından; bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un...

                GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Hükümlü, Mahkemenin 29.12.2005 tarih ve 2005/464 esas; 2005/1233 karar sayılı ilamı ile TCK'nın 191/1-2 ve 62. 50/1-a 52/2 maddeleri uyarınca verilen 6000 TL adli para cezası ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinden dolayı memnu haklarının iadesi talebinde bulunmuş ise de; Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5.fıkrası ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından söz konusu hüküm hakkında uyarlama yapılması gerektiğinden, suç tarihi itibariyle hükümlünün bu suçu herhangi bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş olması mümkün olmadığından; bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı...

                  SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkûmiyet TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararının hükümlü vasisi tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü: Yerel Mahkemece hükümlünün yokluğunda kurulan hükmün, 7201 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesinde belirtilen usule uygun şekilde tebliğ edilmediği anlaşılmış ise de, infaz aşamasında hükümlünün infaz amacıyla gönderilen çağrı kağıdı ile açık ceza infaz kurumuna gönderme tutanağını 10.07.2015 tarihinde tebellüğ ettiği, 13.07.2015 tarihinde bu cezanın infazı için infaz kurumuna girdiği, 15.07.2015 tarihli dilekçesiyle denetimli serbestlik tedbirinden yaralanma talebinde bulunup aynı gün nakil belgesini tebellüğ ettiği ve denetimli serbestlik tedbiri aşamasında da bir çok evrakta imzasının yer aldığı, cezasının da 27.06.2016 tarihinde infaz edildiği hususları dikkate alındığında, öğrenme tarihinden itibaren, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik...

                    UYAP Entegrasyonu