Sanığın katılana kemerle vurarak yaraladığı olayda; katılanın, suç vasfını belirlemeye yönelik kesin doktor raporu alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2) Kabule göree, a) 5237 sayılı TCK'nin 50/1-f maddesinde öngörülen 'kamuya yararlı bir işte çalıştırma' seçenek yaptırımının 'gönüllü' olmak koşuluyla uygulanabileceği gözetilmeksizin, sanığın bu husustaki 'gönüllülük' beyanının alınmaması, b) Sanığın cezasının 5237 sayılı TCK'nin 50/1-f maddesi gereğince kamuya yararlı bir işte çalıştırma seçenek yaptırımına çevrilirken infazı sınırlar şekilde "temizlik hizmetleri sektöründe" ibaresinin hükme yazılması, c) 5237 sayılı TCK'nin 53/4. maddesi gereğince suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hakyoksunluklarının uygulanamayacağı gibi aynı zamanda 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının sadece hapis cezaları hakkında uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde "belirli bir süre kamuya yararlı bir işte çalıştırma" tedbirinden...
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; TCK'nin 53/1 maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının sadece hapis cezaları hakkında uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde 6 ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirinden ibaret mahkumiyet hükmüne de TCK'nin 53/1 maddesinin tatbik edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının hak yoksunluğuna ilişkin ''C-3 numaralı bendinin'' hüküm fıkrasından çıkarılması ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir....
Suçun mağduru, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan kimse, faili ise, bu kimseler üzerinde kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan koruma ve gözetim yükümlülüğü yüklenen kişilerdir. Bu suçla korunan hukuki değer, insanın yaşama ve vücut bütünlüğü hakkının yanı sıra koruma ve gözetim yükümlülüğü olan kişilerin bu görevlerini yerine getirmelerinin sağlanması ve bu sayede ortaya çıkacak sosyal fayda düşüncesidir. Suçun maddi unsuru yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan mağdurun “kendi haline terk edilmesidir”. Suç bağlamında “kendi haline terk”, failin, mağdurla olan fiili ilişkisini geçici ya da sürekli şekilde kesmesi ve mağduru egemenlik alanının dışına çıkarması, bu bağlamda kendi haline bırakmasıdır. Bu suç “kendi haline terk” gerçekleştiği anda tamamlanır. Terk süresi uzun veya kısa olabilir....
Her ne kadar mahkemece dava TMK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen salt zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilmiş ise de; dosya kapsamına göre davacının talebi salt zilyetliğe dayanmayıp, aynı zamanda taraflar arasında halen geçerli olduğunu iddia ettiği kira ilişkisinden (şahsi haktan) kaynaklanan zilyetliğinin korunmasına ilişkindir. Dava salt zilyetliğin korunması davası değildir. Usul Hukukumuza göre, vakıaları bildirmek taraflara, hukuki vasıflandırma mahkeme hakimine aittir. Dava; 6100 sayılı HMK.nın 4/1- a maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kira ilişkisine dayalı olarak açılan kiracılık sıfatından kaynaklanan taşınmaz üzerindeki davacı zilyetliğinin korunarak, davacı zilyetliğine yapılan tecavüzün önlenmesi talebine ilişkindir. Somut olayda, davacı taraf; Dairemizin görevli olduğu TMK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen salt zilyetliğe dayanmayıp zilyetliğin ötesinde kiracılık sıfatından kaynaklanan şahsi hakka dayanmaktadır....
Esas ile devam eden yargılamada mahkememiz dosyası ile birleştirme kararı verildiği, bu haliyle ilk olarak davanın 22/10/2022 tarihinde açıldığı, 551 sayılı KHK'nın 165/3. fıkrası uyarınca faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü koruma süresinin devamınca talep edilebileceğinden, dava tarihi de dikkate alınarak; dava konusu markanın dava tarihinden önce hükümsüz hale gelmiş olduğu, bu hususunda bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bu sebeplerle 6100 Sayılı HMK'nın 114/(1)-h. maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22/04/2015 tarihli 2015/642 esas - 2015/5703 karar sayılı ve 05/03/2018 tarihli 2016/8520 esas - 2018/1643 karar sayılı ilamları)....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Türk Ceza Kanununun 97. maddesinde düzenlenen terk suçunun birinci fıkrasında, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi hâline terk etmek suç olarak tanımlanmış, terk olgusu bağımsız bir suç olarak kabul edilmiştir. Suçun mağduru, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan kimse, faili ise, bu kimseler üzerinde kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan koruma ve gözetim yükümlülüğü yüklenen kişilerdir. Yükümlülüğün kanundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını tespitte, 6284 sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu başta olmak üzere ilgili kanunlardan yararlanılırken, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün belirlenmesinde, sözleşmenin kapsamı ve içeriği esas alınır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı, davacı idare tarafından kaçak olarak ele geçirilen ve muhafaza amacıyla yediemin olarak davalıya teslim edilen malın, gerekli koruma önlemlerinin alınmaması nedeniyle bozulması sonucu oluştuğu ileri sürülen kamu zararının tahsili istemine ilişkindir. Dava, yedieminin hukuki sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. Yedieminlerin sorumluluğundan kaynaklanan davalar sonucu verilen kararları temyizen inceleme görevi yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin kararda açıkça 4. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu düzenlendiğinden hükmü temyizen inceleme görevi 4. Hukuk Dairesi'nindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Şirketi ile Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikası arasında geçerli Yüksek Hakem Kurulunun 25.02.2021 tarihli ve 2021/60 Esas, 2021/140 Karar sayılı kararıyla 15.11.2020-31.03.2021 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin bulunduğu, davacının toplu ... sözleşmesinin tarafı olan Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasına Yüksek Hakem Kurulu karar tarihinden önce üye olduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Şirketi ile Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikası arasında geçerli Yüksek Hakem Kurulunun 25.02.2021 tarihli ve 2021/60 Esas, 2021/140 Karar sayılı kararıyla 15.11.2020-31.03.2021 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin bulunduğu, davacının toplu ... sözleşmesinin tarafı olan Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasına Yüksek Hakem Kurulu karar tarihinden önce üye olduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....