Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2020 NUMARASI : 2016/1094 ESAS 2020/61 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen davada, kararın istinaf kanun yolunda incelenmesi istenmiş olmakla, Hakim İHSAN KERÇİN tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETLERİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı işveren arasında 01.04.2016 tarihli “Belirli Süreli İş Sözleşmesi” başlıklı iş sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmede kararlaştırıldığı gibi davalı şirketin “Ülke Satış Müdürü” olarak 7.000....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : 2021/128 ESAS, 2022/109 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/159 ESAS - 2019/432 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)|Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı iddiası; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı olan şirketin Balıkesir ilindeki farklı işyerlerinde çalıştığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince düzenlenen rapora göre davalı şirketin tedarikçi olarak adlandırılan işverenlerle yaptığı sözleşmeler kapsamında üretim yaptığını, davalı şirket ile işbu tedarikçiler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun tespit edildiğini, davacının 11 ay ya da daha kısa süreli iş sözleşmeleri ile alt işverenler nezdinde sigortalı gösterilerek çalıştırıldığını, davacının 01.04.1996 tarihinde işe girdiğini ve çalışma süresi boyunca çok sayıda alt işveren nezdinde girdi-çıktı yapılarak 11.07.2009 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, buna göre davacının 01.04.1996...

Davalı cevap layihasında; itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığından itirazın iptali davasının reddinin gerektiğini, alacaklının talep ettiği alacağın özel hukuk ilişkisinden doğmadığını, kamu hukukundan kaynaklanan bir alacak olduğunu, alacağın bu yönü ile adli yargı yerlerinde takibinin mümkün olmadığını, icra dairesinin de iş bu alacağın takibinde görevli olmadığını, alacağın idari yargıda dava edilmesinin gerektiğini, açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddi zaruretinin bulunduğunu, davacının ödediğini iddia ettiği emekli sandığı borçlarının alacaklının belediye başkanlığı yaptığı 2004-2008 tarihleri arasında doğduğunu, alacaklı belediye başkanının döneminde yine hizmet kusuru nedeni ile işbu borcun ödenmediğini, ......

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2019 NUMARASI : 2017/424 ESAS - 2019/404 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin zamanaşımına uğradığını, taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, çalışma süresinin SGK’ya bildirilen kadar olduğunu, davacının üç gün üst üste işe gelmediğini, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle İşverence feshedildiğini, haklı fesih sebebiyle davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının yıllık izinlerini kullandığını, eksik kalan izin ücretlerinin ödendiğini, davacının fazla çalışmasının olmadığını, olması halinde ücretinin ödendiğini, davacının U.B.G.T. çalışması olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Taraflar arasında uyuşmazlık konusu, çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İş hukukunun en tartışmalı alanlarından biri çalışma koşullarının tespiti ile bu koşulların uygulanması, değişiklik yapılması, en nihayet işçinin kabulüne bağlı olmayan değişiklik ile işverenin yönetim hakkı arasındaki ince çizginin ortaya konulmasıdır. İş hukuku, işçi hakları yönünden sürekli ileriye yönelik gelişimci bir karaktere sahiptir. Bu anlayıştan hareket edildiğinde, işçinin haklarının iş ilişkisinin devamı sırasında daha ileriye götürülmesi, iş hukukunun temel amaçları arasındadır. Çalışma koşulları bakımından geriye gidişin işçinin rızası hilafına yapılamaması gerekir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan feshin yasaya uygun olduğunu, davacının fesih ve çalışma ilişkisinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarının işverence ödendiğini, davacının iş akdinin feshin son çare olma ilkesine uygun şekilde, işletmesel nedenlerle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Mahkememize açılan bu dava işe iade istemine ilişkindir. Normatif dayanak 4857 Sayılı Kanun'un 17- 18- 19- 20 ve 21. Maddeleridir....

      İstinaf Talebi: İstinaf başvurusunda bulunan davalı taraf; davacının şirket bünyesindeki işinden ayrıldıktan sonra ihaleyi üstlenen dava dışı T6 İletişim A.Ş. bünyesinde çalışmaya başladığını, halen de çalışmaya devam ettiğini, işyeri devri hükümlerine göre davacının kıdem tazminatı hakkı doğmadığını, yapılan fesih bildiriminin kurumsal açıdan olağan bir işlem olduğunu, T5 Genel Müdürlüğü'nün üst işveren olarak davacının haklarından sorumlu olduğunu, devralan şirket T6 İletişim A.Ş'nin davacının haklarından devralan işveren olarak sorumlu olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkilinin kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu ifade etmiştir. Gerekçe: Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasıdır İstinaf incelemesi HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır....

      DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket nezdinde 01/01/2013- 17/04/2017 tarihleri arasında pazarlama/satış elemanı ve şoför olarak çalıştığını, işe girerken teminat amaçlı ve boş olarak verdiği senedin ödeme ve düzenleme tarihlerinin sonradan doldurularak Beypazarı İcra Dairesinin 2017/1993 Esas sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, davalı şirketin yaptığı iş kolunda işe girişlerde teminat senedi alınması uygulamasına sıkça rastlandığını, ekonomik olarak zayıf olan davacının işvereni ile 75.000,00 TL borç ilişkisine girmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek takibe konu senedin borçlusu olmadığının tespitini, %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalı şirket cevap dilekçesi ibraz etmemiştir....

      Davanın esastan reddi usule aykırıdır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir. İş Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir....

        UYAP Entegrasyonu