İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/159 ESAS - 2019/432 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)|Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı iddiası; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı olan şirketin Balıkesir ilindeki farklı işyerlerinde çalıştığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince düzenlenen rapora göre davalı şirketin tedarikçi olarak adlandırılan işverenlerle yaptığı sözleşmeler kapsamında üretim yaptığını, davalı şirket ile işbu tedarikçiler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun tespit edildiğini, davacının 11 ay ya da daha kısa süreli iş sözleşmeleri ile alt işverenler nezdinde sigortalı gösterilerek çalıştırıldığını, davacının 01.04.1996 tarihinde işe girdiğini ve çalışma süresi boyunca çok sayıda alt işveren nezdinde girdi-çıktı yapılarak 11.07.2009 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, buna göre davacının 01.04.1996...
İş ilişkisinden kaynaklanan ve işin yerine getirilmesinde tabi olunan hak ve borçların tümü, “çalışma koşulları” olarak değerlendirilmelidir. 4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesindeki, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2019 NUMARASI : 2017/424 ESAS - 2019/404 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin zamanaşımına uğradığını, taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, çalışma süresinin SGK’ya bildirilen kadar olduğunu, davacının üç gün üst üste işe gelmediğini, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle İşverence feshedildiğini, haklı fesih sebebiyle davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının yıllık izinlerini kullandığını, eksik kalan izin ücretlerinin ödendiğini, davacının fazla çalışmasının olmadığını, olması halinde ücretinin ödendiğini, davacının U.B.G.T. çalışması olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İşçi T1 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddesi ile tanınan haklar karşılığında; daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak iş sözleşmelerinden dolayı herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğini kabul ve beyan etmektedir. İlgili idare de, 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddesinde aranan şartları taşıması kaydıyla, işçi T1'ü sürekli İşçi kadrosuna/geçici işçi pozisyonlarına/işçi statüsüne geçirmeyi kabul ve beyan etmektedir.” şeklinde belirtilmiştir....
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu, çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İş hukukunun en tartışmalı alanlarından biri çalışma koşullarının tespiti ile bu koşulların uygulanması, değişiklik yapılması, en nihayet işçinin kabulüne bağlı olmayan değişiklik ile işverenin yönetim hakkı arasındaki ince çizginin ortaya konulmasıdır. İş hukuku, işçi hakları yönünden sürekli ileriye yönelik gelişimci bir karaktere sahiptir. Bu anlayıştan hareket edildiğinde, işçinin haklarının iş ilişkisinin devamı sırasında daha ileriye götürülmesi, iş hukukunun temel amaçları arasındadır. Çalışma koşulları bakımından geriye gidişin işçinin rızası hilafına yapılamaması gerekir....
İstinaf Talebi: İstinaf başvurusunda bulunan davalı taraf; davacının şirket bünyesindeki işinden ayrıldıktan sonra ihaleyi üstlenen dava dışı T6 İletişim A.Ş. bünyesinde çalışmaya başladığını, halen de çalışmaya devam ettiğini, işyeri devri hükümlerine göre davacının kıdem tazminatı hakkı doğmadığını, yapılan fesih bildiriminin kurumsal açıdan olağan bir işlem olduğunu, T5 Genel Müdürlüğü'nün üst işveren olarak davacının haklarından sorumlu olduğunu, devralan şirket T6 İletişim A.Ş'nin davacının haklarından devralan işveren olarak sorumlu olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkilinin kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu ifade etmiştir. Gerekçe: Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasıdır İstinaf incelemesi HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır....
Davalı cevap layihasında; itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığından itirazın iptali davasının reddinin gerektiğini, alacaklının talep ettiği alacağın özel hukuk ilişkisinden doğmadığını, kamu hukukundan kaynaklanan bir alacak olduğunu, alacağın bu yönü ile adli yargı yerlerinde takibinin mümkün olmadığını, icra dairesinin de iş bu alacağın takibinde görevli olmadığını, alacağın idari yargıda dava edilmesinin gerektiğini, açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddi zaruretinin bulunduğunu, davacının ödediğini iddia ettiği emekli sandığı borçlarının alacaklının belediye başkanlığı yaptığı 2004-2008 tarihleri arasında doğduğunu, alacaklı belediye başkanının döneminde yine hizmet kusuru nedeni ile işbu borcun ödenmediğini, ......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan feshin yasaya uygun olduğunu, davacının fesih ve çalışma ilişkisinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarının işverence ödendiğini, davacının iş akdinin feshin son çare olma ilkesine uygun şekilde, işletmesel nedenlerle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Mahkememize açılan bu dava işe iade istemine ilişkindir. Normatif dayanak 4857 Sayılı Kanun'un 17- 18- 19- 20 ve 21. Maddeleridir....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket nezdinde 01/01/2013- 17/04/2017 tarihleri arasında pazarlama/satış elemanı ve şoför olarak çalıştığını, işe girerken teminat amaçlı ve boş olarak verdiği senedin ödeme ve düzenleme tarihlerinin sonradan doldurularak Beypazarı İcra Dairesinin 2017/1993 Esas sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, davalı şirketin yaptığı iş kolunda işe girişlerde teminat senedi alınması uygulamasına sıkça rastlandığını, ekonomik olarak zayıf olan davacının işvereni ile 75.000,00 TL borç ilişkisine girmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek takibe konu senedin borçlusu olmadığının tespitini, %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalı şirket cevap dilekçesi ibraz etmemiştir....
DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 19/01/2023 KARAR TARİHİ : 27/05/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı işçi ...'in 1996 ilâ 31.12.2018 tarihleri arasında ..... Parkları, Yeşil Alanları, Piknik Alanları, Mezarlıkları, Barajları, Bitkisel, Yapısal, Tesisat Elektrik, Bakım Onarım İşi kapsamında çalıştığını, dava dışı işçinin davacı ile davalı ve dava dışı şirketler arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, UBGT ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve Agi alacağı talebiyle davacı aleyhine .... E. sayılı dosyasıyla dava açtığını, ....'nin 01.04.2021 tarih .... . sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, dava dışı işçi ...'...