İhtiyati haciz isteyen alacaklı bankaca, ihtiyati haciz talep tarihi olan itibariyle nakti alacağın faiz ve ferileriyle birlikte 4.553.507,77-TL olduğu ileri sürülerek ipotek limitinin mahsubu ile bakiye 1.084,307,77-TL yönünden ihtiyati haciz talep edilmiştir. Kat ihtarında belirtilen asıl alacak miktarının ipotek limitinin altında olduğu açıktır. Ancak ihtiyati haciz tarihi itibariyle ipotek limitini aşacak kadar faiz ve ferilerin bulunup bulunmadığı hususu dava dosyasının bulunduğu aşama itibariyle yargılamayı gerektirdiğinin ve bu nedenle ipotek limitini aşan nakti alacak yönünden ihtiyati haciz talebinin yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davacının istinaf itirazları yerinde değildir....
Karşı taraf (borçlu), ancak asıl alacak üzerinden ihtiyati haciz kararı verilebileceğini, senedin vade tarihi üzerinden 3 yıl geçtiğini, senedin keşide tarihi ve vade tarihinin sonradan yazıldığını, herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, duruşmalı olarak yapılan incelemede, verilen ihtiyati haciz kararının usule uygun olması sebebiyle itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına itirazın reddine dair kararı, muteriz (borçlu) temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
İlk derece mahkemesince, davanın niteliği, talep, İİK 277 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler gözetilerek tasarrufa konu taşınmaz üzerine teminat karşılında alacağa yeter miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinde usule aykırılık bulunmamakta ise de, ihtiyati haciz kararının uygulanmaması nedeni ile yeniden yapılan talep üzerine verilen ihtiyati haciz kararında alacak miktarı gösterilmeden ihtiyati haciz talebinin kabulüne şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Gerek birinci, gerek ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Maddenin birinci fıkrasına göre, ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehinle temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. İİK'nun 281. maddesi, "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir." şeklindedir. Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi neticesinde kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, karşı taraf aleyhine başlattıkları icra takibi sonucunda bir kısım alacağın tahsil edilmesine rağmen önemli alacak kalemleri için haczi kabıl mal bulunamadığını ancak karşı tarafın iade KDV alacaklar bulunduğunu bunların temlikine karşı tedbir ve ayrıca tahahkuk edecek KDV alacağına da ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece talep kabul edilerek tahsil edilmeyen bakiye 4.912.146,82 TL alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verilmiştir....
: İhtiyati haciz TALEP TARİHİ : 15/03/2021 KARAR TARİHİ : 05/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2021 Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TALEP İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... ile ......
D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden ... ve ... vekili, krediden kaynaklanan alacak için ipotek verdiğini, bu nedenle ipotekle temin edilen alacak için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine ihtiyati haciz kararına itiraz eden ...'in ve ipotek veren ...'in kefil olduğunu, kredi sözleşmesinin teminatı olarak kefil ...'...
Yine ihtiyati haciz talebinde sunulan icra kapak hesabı kapsamında ipotekle temin edilen borç tutarı dışında kalan tutar yönünden asıl kredi borçlusu şirket aleyhine ihtiyati haciz talep edilmiştir. Bu bilgilere göre somut olayda İİK'nın 45. maddesi de dikkate alındığında ipotek haricindeki alacak yönünden yaklaşık kanaat getirecek delillerin mevcut olması karşısında ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken reddi isabetsiz olmakla, ihtiyati haciz talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.Yukarıdaki açıklama ışığında ihtiyati haciz talep eden alacaklı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının İİK'nın 258/3 ve HMK'nın 353/1.b. 2 maddeleri uyarınca kaldırılarak, ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; gayrimenkullerin dava konusu olmadığı, mevcut durum itibarıyla tedbir koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir (haciz) talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekili dava dilekçesinde ihtiyati haciz (tedbir) talebinde bulunmuş olup para alacağı söz konusu olduğundan ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmemesi isabetlidir. Ancak ihtiyati haczin koşulları İİK.nun 257. maddesinde belirtilmiş olup alacak muaccelse ve rehinle temin edilmemişse alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Mahkemece ihtiyati haciz talebi reddedilirken talebin koşullarının oluşmadığı belirtilmişse de, neden kabul edilmediğinin gerekçesi açıklanmamış ve karar yerinde tartışılmamıştır....
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. 2004 sayılı Yasanın 257. maddesinin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacağın rehin ile temin edilmemiş olmasıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur....