Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak-tazminat istemine ilişkin davada... Sulh Hukuk ile ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kredi kartının usülsüz kullanımından kaynaklanan alacak-tazminat istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dosya içerisinde,... Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiğine ilişkin kayıt veya belgeye rastlanmadığı gibi bu kararın süresinde temyiz edildiği anlaşılmakla yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 19....

    Ancak, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/4. maddesinde yer alan “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda, manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” şeklindeki düzenlemeye göre, davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu ve iki talebinin de reddine karar verildiği gözetilerek davalı yararına maddi ve manevi tazminatın reddi bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir....

      Tazminat niteliğinde olmaları sebebi ile sendikal tazminat, kötüniyet tazminatı, işe başlatmama tazminatı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun; 5. maddesindeki eşit işlem borcuna aykırılık sebebi ile tazminat, 26/2 maddesindeki maddi ve manevi tazminat, 28. maddedeki belgenin zamanında verilmemesinden kaynaklanan tazminat, 31/son maddesi uyarınca askerlik sonrası işe almama sebebi ile öngörülen tazminat istekleri on yıllık zamanaşımına tabidir. 4857 sayılı Kanun'un 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları ise mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. maddesi ise ücret gibi dönemsel nitelikte ödenen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir....

        SİGORTA A.Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden dava tarihi olan 31/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile diğer davalılar ..., ... ve ...'dan (Diğer Davalılar Yönüyle kaza tarihi olan 27/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı ...'ün manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 27/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle takdiren 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacı ...'ün manevi tazminat davasının reddine, Davacı ...'ün manevi tazminat davasının reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır....

          Dava açıldığı tarihte bu alacak kalemleri davacı yönünden belirlenebilir durumda olup esasen belirlenmiş ve dava başlangıçta kısmi dava olarak açılmıştır. O halde, kısmi dava olarak açılmış olan eldeki davanın tamamen ıslah ile belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinde hukuki yararı bulunmadığı gibi esasen davanın niteliği gereği de belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün değildir, kısmi dava ıslah yoluyla belirsiz alacak davasına dönüştürülemez....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiliin davalı şirkette çalışmakta iken 07.01.2015 tarihinde emekli olduğunu, kapsam dışı personel olarak çalıştığı dönemde imzalana sözleşmelerde ve İşçi Çalışma Yönetmelikleri içeriğinde kapsam dışı personelin ücretlerinde kapsam içi (TİS'e tabi) personele yapılan zamların aynen yansıtılacağı belirtildiğini, davalı işverenliğin gerekli zamların hiçbiri yapmayarak müvekkilin aldığı son bürüt ücretinin düşük kalmasına sebebiyet verdiğini, son bürüt ücreti hatalı olduğundan müvekkile emekliliği sırasında bir sefere mahsus ödenen ve tazminat niteliğinde olan 7 aylık ek ödeme tazminatı ve yıllık izin ücreti de eksik ve hatalı hesaplandığını, haksız ve hukuka aykırı olarak davanın reddedildiğini, ek ödeme tazminatı ve yıllık izin ücretinin 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davaya konu alacak dönemsel bir alacak olmadığını, özellikle ek ödeme tazminatı çalışma karşılığı ödenen bir alacak olmayıp tazminat niteliğinde olduğunu, son bürüt ücretinin...

            nin de tazminat, ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri alacaklarının tahsili için İstanbul Anadolu 8. İcra Dairesi'nin 2021/17533 esas sayılı dosyasından ilamlı takip başlattığı, davacının İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/709 esas sayılı dosyasında açtığı davanın ise İstanbul 6. İcra Dairesi'nin 2019/20221 esas sayılı sayılı dosyasına konu alacaktan kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmaktadır. Açılan bu alacak davası nedeniyle takibin, kötüniyet tazminatı yönünden icra müdürlüğünce alacak davası sonuçlanana kadar durdurulması gerekmektedir. Ancak takipte, vekalet ücreti ve yargılama giderinin de talep edildiği dikkate alındığında, İİK'nın 170/son maddesi hükmüne göre bu alacak kalemleri yönünden takibin durdurulması mümkün olmadığından, mahkemece icra müdürlüğü işleminin tazminat alacağı yönünden kaldırılmasına ve tazminat alacağı yönünden takibin tehir olunmasına karar verilmesi gerekirken tümden tehir edilmesi yerinde olmamıştır....

            nın tam ve asli kusurlu bulunduğu, davacının sürekli olan % 51 oranındaki maluliyet oranına göre iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 ay olduğu ve bu süre içerisinde % 100 malul sayılması gerektiği, davacının araç sahibi ve sürücüsünden 36.002,24 TL asıl alacak ve dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.369,34 TL tazminat talep edebileceği, davalı ... şirketinin azami limiti dikkate alınarak 36.002,24 TL tazminat bedeli için temerrüt tarihine göre 88,77 TL faizi ile 36.091,01 TL'den sorumlu olduğu, tazminat ve hastane giderlerinden davalı ... şirketinin de sorumlu tutulması gerektiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 36.002,24 TL asıl alacak ve kaza tarihinden dava tarihine kadar toplam 1.367,... TL faiz olmak üzere 37.369,34 TL iş göremezlik alacağının davalılar ... ve ...'...

              H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davacının alacak ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE, 2-Alacak davası yönünden alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 51,24 TL harcın mahsubuna, 3-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 35,90 TL harçtan alacak davasından kalan 15,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,56 TL'nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 4-Alacak davası yönünden davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Manevi tazminat davası yönünden davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu...

                Ltd.Şti.nin 13.5.2005 tarihi itibariyle (varsa) alacak miktarının saptanması, Bu işlemlerin tamamlanmasını takiben tazminat verilmesi gerekip gerekmediği tartışılmadan, ceza verilmediği gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle şikayetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 27.12.2006 tarih ve 2006/6154-8354 sayılı ilamının tazminat talebine yönelik temyiz incelemesinde verilen onama kararının kaldırılmasına, Bakırköy 3.İcra Mahkemesinin 14.6.2006 tarih, 2005/724 esas ve 2006/674 sayılı kararının tazminat isteminin reddine yönelik kısmının BOZULMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.7.2007 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu