Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şeklinde gerekçeyle, manevi tazminatın belirsiz alacak davası veya kısmi dava yoluyla istenemeyeceğini belirtilmiştir. Yine --------- kararında; "Davacı taraf dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminatı birlikte talep ederek ----- miktarı harçlandırmıştır. Bu durumda ------------ miktarın maddi ve manevi tazminatı kapsadığının kabulü gerekir. HMK nın 107. maddesine göre manevi tazminat davası belirsiz alacak olarak açılamaz ve manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereği de dava dilekçesinde gösterilen miktar sonradan artırılamaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafaka taleplerinin reddi, tazminat ve ziynete dayalı alacak talepleri yönünden, davacı erkek tarafından ise, katılım yoluyla kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı verili Av. ... Işıkçı ve davalı vekili Av. ... 11.05.2017 tarihli dilekçeyle temyiz taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiklerinden temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Taraflara ait temyiz dilekçelerinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2017(Pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir....

        Belirsiz alacak ve tespit davalarına ilişkin hükümlerin mukayeseli hukukta da yer aldığı dikkate alınarak, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukukî ilişki ile asgarî bir miktar ya da değer belirterek belirsiz alacak davası açabilmesi kabul edilmiştir. Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır....

          Belirsiz alacak ve tespit davalarına ilişkin hükümlerin mukayeseli hukukta da yer aldığı dikkate alınarak, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukukî ilişki ile asgarî bir miktar ya da değer belirterek belirsiz alacak davası açabilmesi kabul edilmiştir. Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nişan bozma nedeniyle hediyelerin geri alınması ve manevi tazminat istemine, karşı dava yönünden ise nişan bozma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.01.2014 (Pzt.)...

              Yine maddi ve manevi tazminat istemlerinin bağlı olduğu zamanaşımı süreleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60.) maddesinde de düzenlenmiştir. 6098 Sayılı TBK'nın 72/1. maddesinde "Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır." denilerek mülga 818 sayılı BK'nın 60. maddesinde olduğu gibi üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Somut olayda kaza 07/11/2008 tarihinde gerçekleşmiş ve davaya konu trafik kazasında kazaya karışan motosiklet sürücüsü Ferit Bora'nın hayatını kaybetmiş ve davacı da yaralanmıştır....

              Esasen yukarıda açıklandığı üzere, cevap ve cevaba cevap dilekçelerinin içeriğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair davacı iradesinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya konulduğu anlaşılmaktadır. Davacının denkleştirme alacağının ve rekabet yasağına dayalı tazminat talebinin miktarı, ancak bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenebilecek nitelikte olup somut olayda belirsiz alacak davasının yasal koşulları da mevcuttur. Bu açıklamalar ışığında dava belirsiz alacak davası niteliğinde olmasına rağmen ilk derece mahkemesince kısmi dava olarak kabul edilip buna göre hak düşürücü süre ve zamanaşımı konularının karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Belirsiz alacak davası açılmasının hukuki sonuçları dikkate alınarak bu konuların karara bağlanması gerekir....

              ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Huzurda açılan dava, maddi hasar ve değer kaybının davalılardan tahsiline yönelik tazminat davasıdır. Ancak 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Ancak davada arabuluculuğa başvurulmadan huzurdaki dava açılmıştır....

                -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin müflisin işçisi olup, müflise ait işi görmekte iken sakatlandığını, iflasın açılmasından önce müflis aleyhine açtıkları maddi ve manevi tazminat davasında talep ettikleri 155.000,00 TL'nin sıra cetvelinin 92. sırasına nizalı alacak olarak kaydedildiğini, oysa müvekkilinin alacağının İİK'nun 206/.... maddesi gereğince birinci sırada imtiyazlı alacak olduğunu, daha sonra 55.000,00 TL maddi tazminat alacaklarını sigorta şirketinden tahsil ettiklerini, 100.000,00 TL manevi tazminat isteminin ise, 50.000,00 TL'lik kısmının ... Mahkemesi'nce kabul edildiğini, kabul kararının davacı tarafından temyiz edilmemesi üzerine bu miktarın kesinleştiğini, mahkemece reddedilen 50.000,00 TL' lik kısım için ise kararı temyiz ettiklerini ileri sürerek, alacaklarının 100.000,00 TL olarak, 50.000,00 TL'sinin nizasız, kalan 50.000,00 TL'sinin nizalı olarak sıra cetvelinin birinci sırasına kaydını talep ve şikayet etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu