Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle açılmış maddi tazminat davasıdır ----- ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklindeki düzenleme ile kanunun yürülüğe girdiği ------ tarihinden sonra açılacak konusu alacak ve tazminat olan ticari davalarda arabuluculuk müessesesi getirilmiş ve arabuluculuk için başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. İşbu dava da, sözkonusu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak (tazminat) davasına ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (4.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bölge Müdürlüklerine bağlı Konya Şube Müdürlüğünce yasa dışı avcılık yapıldığı ve bu yasa dışı avcılık ile fotoğrafların sosyal medya da paylaşılması yönünde gelen ihbar üzerine davalının sosyal medya üzerinden paylaştığı fotoğrafların incelendiğini, bunun üzerine tüfekle vurulmuş 4 adet yaban tavşanı olduğu ve bu tavşanların araç kaputuna sıralanarak fotoğraf çekildiğinin tespit edilmesi üzerine şahıs hakkında yasal işlem başlatıldığını, davalı hakkında 2.868,00 TL tazminat raporu tanzim edildiğini belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 2.868,00 TL haksız fiilden kaynaklı tazminat alacağının 08/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

      Sayılı dosyasında görülmekte olan davanın ---- duruşmasında yukarıda bahsedilen tazminat hesaplama yönteminin değişikliği ---- kullanılarak ek bilirkişi raporu tanzim edildiği, ---- bilirkişi raporuna göre müvekkillerinin tazminat hesaplamaları yeniden değerlendirildiği, taraflarına lehine tazminat------ fark hesaplandığı ancak ---- göre düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca dava ıslah edildiği için ---- alınarak hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca oluşan tazminat farkı için huzurdaki işbu belirsiz alacak davasını açma zorunluluğu doğduğu, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere belirsiz alacak davalarının kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının, değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 500 TL cismani zarar nedeniyle tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 12.09.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...

        İş kazası nedeniyle tazminat ve rücu istemli davalarının, kusur oranlarının ve tazminat miktarının belirsizliği nedeni ile belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, kademeli olarak tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 20.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ihtiyari aleni ihale ile alınan taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

            İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 7155 sayılı Yasanın 20'nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür. Anılan maddeye göre; "Bu Kanunun 4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır". Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını "…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…" ile sınırlı tutmuştur....

              Davalı vekili; 2 yıllık zamanaşımının geçtiğini, davacı şirketteki hisselerinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hisse devir sözleşmesi kapsamında özelleştirildiğini, gerek ihale şartnameleri gerek İHDS hükümlerine göre davacının geriye dönük alacak talebinde bulunamayacağını, devir tarihi itibarıyla borç ve alacak devri yapıldığını, rücuya tabi olduğu öne sürülen olayın kendilerine ihbar edilmediğinden yargılama gideri ve faizden sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 03/12/2019 NUMARASI: 2014/1034 Esas - 2019/1141 Karar DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 04/10/2022 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; 818 sayılı BK'nın 45. ve 47 (6098 sayılı TBK'nın 53. ve 56). maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

                  Bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamaz (C. Simil, Belirsiz Alacak Davası, I. Bası, İstanbul 2013, s. 225). Kategorik olarak, belirli bir tür davanın veya belirli kişilerin açtığı davaların baştan belirli veya belirsiz alacak davası olduğundan da söz edilemez. Her bir davaya konu alacak bakımından, belirsiz alacak davasına ilişkin ölçütlerin somut olaya uygulanarak, belirleme yapılması gereklidir. Zaman zaman, 6100 sayılı Kanun ile birlikte kabul edilen belirsiz alacak davası ile kısmi davaya ilişkin yeni düzenlemedeki sınırın tam olarak tespit edilemediği, birinin diğeri yerine kullanıldığı görülmektedir. Oysa bu iki davanın amacı ve niteliği ayrıdır. Alacak, belirli veya belirlenebilir ise, belirsiz alacak davası açılamaz; ancak şartları varsa kısmi dava açılması mümkündür....

                  UYAP Entegrasyonu