Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (koca) tarafından; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat isteği, velayet ve alacak talebi ile ilgili olarak verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı (koca) birleşen boşanma davasında, boşanma ve fer'i istekler yanında evlilik birliği içerisinde edinilen ziynet eşyalarının 1/2 bedeli olan 40.000 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir....

    Mahkemece, belirsiz alacak davası için dava değer ya da miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmaması ya da objektif olarak imkansız bulunmasının gerektiğini, eldeki davada dava değerinin tespit edilebilir olduğu gerekçesiyle hukuki menfaat yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesinin 1. fıkrasında belirsiz alacak davası “davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir” şeklinde belirsiz alacak davası tanımlanmıştır....

      Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sigorta şirketi tarafından hasarın teminat dışı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptali ile asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Ancak, İİK’nun 67’nci maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için borçlunun itiraz ettiği alacağın likid bir alacak olması, yani belirli bir miktar alacak olması gerekir....

        A.Ş tarafından alınarak, davacıya ödenmesine, Davacı tarafın fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin zaman aşımı itirazları nedeniyle reddine, b-Manevi tazminat alacak bedeli olarak, 10.000,00 TL nin kaza tarihi olan 09/01/2004 tarihi itibariyle, yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı ... San. Tic. A.Ş tarafından alınarak, davacıya ödenmesine, Geriye kalan manevi tazminat talebinin reddine,'' karar verilmiştir.Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir....

          Dolayısıyla, ihtiyati tedbir haksız ve kötü niyetli görülmüşse de sonuç olarak bütün maddi tazminat kalemleri yukarıda açıklanan gerekçelerle reddedilmiştir....

            O halde mahkemece yapılacak iş, davalı işverenin müşterek ve müteselsil oranda sorumlu olduğu %50 oranındaki faili meçhul kişi veya kişiler kusuruna isabet eden maddi tazminat alacağından, dosya kapsamındaki mevcut hesap raporu dikkate alınarak adalate uygun bir miktarda indirimde bulunarak oluşacak sonuca göre maddi tazminat hakkında bir karar verilmesinden ibarettir. Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmü bozulmalıdır....

              ın müteveffanın gelini olup eşinin sağ olduğu ve davacı tarafça destek ilişkisinin ispatlanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın davacı ... yönünden reddine, davanın davacı ... yönünden kabulü ile 9.125,79 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.500,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 11.625,79 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu miktarın 4.400,00 TL'sine temerrüt tarihi olan 24.04.2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle ölümden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup davacılar vekili dava dilekçesinde davacı ... için 4.400,00 TL ve davacı ... için 600,00 TL maddi tazminat talep etmiş, yargılama sırasında davacı ... için maddi tazminat talebini toplam 11.625,79 TL'ye yükseltmiştir....

                Ayrıca bedensel zararlarda zamanla gelişen ve değişen durumlar varsa, bunlar yargılamanın ilerleyen aşamalarında, giderek ilk dava sonuçlandıktan sonra bile ortaya çıkabilecek; bu gibi durumlarda sağlık kurullarından yeni raporlar alınması ve yeni bir zararın hesaplanması gerekecektir. İşte, tazminat davalarındaki başlangıçtaki belirsizlik ve bilinemezlik nedeniyle, davaya belirsiz alacak davası olarak başlanılması ve son aşamada (hüküm verilmeden önce) harcın tamamlatılması en doğru ve gerçekçi bir uygulama olacaktır. Böyle bir uygulama için yasal engeller bulunmamaktadır. Harç tamamlama işlemi bir ıslah olmadığı gibi yatırılan harç da bir ıslah harcı değildir. Bu sebeple belirsiz alacak davaları, ıslah dilekçesine muhtaç davalar değildir....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, takibin 3.939,30 TL asıl alacak, 443,17 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan % 40 oranında ... inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                    Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Samsun 2. Aile ile 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlilik dışı birliktelikten kaynaklanan eşyaların iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı ile davalılardan Y.. E..'in resmi nikah yapmadan birlikte yaşayıp ayrıldıkları, bu nedenle eşyaların iadesi ve tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Aile mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri aile hukukunu ilgilendiren hususları kapsar. Somut olayda; davanın aile hukukunu ilgilendirmediği ve genel hükümlere dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, nişanlanma ile de ilgisi bulunmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Samsun 3....

                      UYAP Entegrasyonu