Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, ecrimisil tazminat ve alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    -- için yaşamış olduğu üzüntü ve uğradığı manevi zararın tazmin amacıyla ----manevi tazminat, Müvekkil ----- yaşamış olduğu üzüntü ve uğradığı manevi zararın tazmin amacıyla ----- manevi tazminat, Maddi-Manevi Tazminat Alacaklarının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      Dava; Kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat ve bedelinin eksik ve geç ödenmesi nedeniyle zarara uğranıldığı iddiasına dayalı rücuen alacak davasıdır....

        Mahkemece, evlilik birliği kurulmadan önce gerçekleşen olaylar ve bunlara ilişkin tazminat istemlerinin tarafların resmi olarak evlenmeleri ile son bulduğu, davacının yıllar sonra evlilik nedeniyle çalışamadığı döneme ilişkin alacak talebinde bulunma hakkı bulunmadığı, evliliğin kurulmasıyla birlikte tarafların mevcut durumlarıyla bir ömür birlikte olma irade ve arzusu içerisine girmekte ve haksız bir eyleme kalkışmış olsalar bile bu taleplerinden evlilik anıyla birlikte feragat ettikleri, kaldı ki taraflar arasında görülen boşanma davasında da davacı tarafın tazminat aldığı ve eldeki bu davanın hakkın kötüye kullanılması olarak da nitelenmesi gerektiği, dava konusu aracın ise evlilik birliği kurulmadan alındığı ve evlilik sonrası ödeme yapıldığına ilişkin bir delil de ibraz edilmediği gerekçesiyle sübut bulmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

          Davacı vekili 02/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; belirsiz alacak davası olarak açılan revizyon ve parça değişimi bedelini 46.773,55 TL, 2. Makine için ödenen berelin ise 30.000 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekili 04/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; belirsiz alacak davası olarak açılan davayı toplamda 10.000,00 TL'lik alacak taleplerini toplamda 76.773,58 TL'ye yükselterek davayı 66.773,55 TL ıslah etmiş bulunduklarını beyan etmiştir. Davacı vekili 16/07/2021 tarihli dilekçesi ile ; dava dilekçesi ile talep ettikleri manevi tazminat ve mahrum kalınan kar taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmiştir. Davalı vekili bila tarihli beyan dilekçesi ile; davacı tarafın manevi tazminat ve mahrum kalınan kar taleplerinin geri alınmasına ilişkin taleplerine muvafakat ettiklerini beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tazminat ve alacak isteminden ibarettir....

            ödenen bir alacak olmayıp tazminat niteliğinde olduğunu, son brüt ücretinin hatalı hesaplanması üzerine emeklilik aşamasında kendisine 1 sefere mahsus verilen tazminat niteliğinde olan ek ödeme tazminatı ve yıllık izin ücretinin de düşük hesaplanmasına neden olduğunu, davaya konu edilen ek ödeme tazminatının işçilere emeklilik zamanında ve bir sefere mahsus ödenen bir tazminat olduğunu, bu durumda dönemsel nitelik taşımayan tazminat açısından 2013 yılında geçerli olan zamanaşımı 10 yıllık olduğunu, yine yıllık ücretli izin bedelinin 10 yıllık olduğuna dair onlarca Yargıtay kararı bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için yıllık ücretli izin alacağına uygulanacak zamananaşımı süresinin 5 yıl olduğu kabul edilse dahi, bir sefere mahsus sadece emekli olurken ödenen ek ödeme tazminat alacağı yönünden her halükarda kabul kararının verilmesi gerektiğini, ek ödeme tazminatının ücret niteliğinde bir alacak olmadığı kesinleşmiş mahkeme ilamı ile sabit hale geldiğini, ek ödeme...

            ın elinden çıktığı tarihteki gerçek değeri olan 13.300,00 TL'nin tazminat olarak, tasarrufun yapıldığı 28.11.2007 tarihine kadar tahakkuk eden asıl alacak ve işleyecek faizi ile sınırlı olmak üzere, davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine, ... bakımından davanın kabulü ile; ... plaka sayılı aracın, davalı ...'na satışına yönelik tasarrufun iptali ile, asıl alacak ve faizi ile sınırlı olmak üzere davacıya satış isteme yetkisi verilmesine, ... plaka sayılı aracın, 3. kişi davalı ...'nun elinden çıktığı tarihteki gerçek değeri olan 20.000,00 TL'nin tazminat olarak, tasarrufun yapıldığı 06.03.2014 tarihine kadar tahakkuk eden asıl alacak ve işleyecek faizi ile sınırlı olmak üzere, davalı ...'ndan alınarak davacıya ödenmesine, ... mirasçıları davalılar ... ve ... bakımından davanın kabulü ile; ... plaka sayılı aracın, 3. kişi davalı ...'...

              Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK'nın 107/1 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup, belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm alacak için kesilir. 6100 sayılı HMK'nın hükümleri gereğince, davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK'nın 107/2 maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK'nın 107/2 maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım nedeniyle zamanaşımının gerçekleştiğinden de söz edilemez....

                Bu ana kuraldan farklı olarak H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye,akdin feshi veya tespit davaları,bu davalarla birlikte açılmış,kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. bendi gereğince tahliye, akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Davacı, dava dilekçesinde 15.000 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Dava, 15/06/2011 tarihinde açılmış olup, bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....

                  -Davacı davalıya taşıma hizmeti verdiğini, bu işten kaynaklanan alacağının ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, davalının takibe yaptığı itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptâlini ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davalı savunmasında davacı yanca faturasına dayanak yapılan fişlerin kendileri tarafından tanzim edilmediğini ve imzalanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ....434,00 TL alacak üzerinden davalının itirazının iptâline, ayrıca %... oranında icra inkâr tazminat tutarı olan ....486,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İİK'nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için takibe itirazın haksız olması yanında alacağın likid (hesaplanabilir) olması zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu