Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/05/2014 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile evlenme vaadi nedeniyle manevi tazminat ile ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin alacak istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 20/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, evlenme vaadine dayalı manevi tazminat ile ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimi, olmadığı takdirde bedelinin tazmini istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında mirasçılık sıfat ve paylarına yönelik bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık ve hüküm haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.04.2010 (Pzt.)...

      Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle; mahkemece karşı davada manevi tazminat talebinin reddine dair tesis edilen gerekçede, ilave olarak, işçinin işvereni zarara uğratacak hiçbir davranışının bulunmadığı şeklinde bir ifadeye yer verilmiş ise de; işverenin bir kısım iddialarının haklı görülerek maddi tazminat alacağının hüküm altına alındığının gözardı edildiği ve bu suretle gerekçede çelişkiye sebebiyet verildiği anlaşılmakta olup; ne var ki her sözleşmeye ya da hukuka aykırılığın manevi tazminat ödenmesini gerektirmediği de nazara alınarak dosya kapsamı itibariyle manevi tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşmadığı ve dolayısıyla manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerin babası olan Mehmet İnanç Akcan'ın acımasız ve canice katledildiğini, somut olayda hiçbir suçu olmayan tamamen masum bir insanın acımasız bir şekilde katledildiğini, davalının haksız fiiline bağlı olarak ölüm hadisesinin gerçekleştiği tarih itibariyle müvekkillere, tutarı mahkemece tayin ve takdir edilecek olan maddi ve manevi tazminat ödeyeceği hususunda hiçbir kuşkunun bulunmadığını, davaya konu olayda katillerin ve ailelerinin maktul tarafa tazminat ödeme yükümlerini bertaraf etmek için tüm mal varlıklarının üçüncü kişilere devrettiklerini, davalının tamamen haksız ve tam kusurlu olması ve somut olayın özellikleri de dikkate alınarak teminat şartı aranmaksızın, davalının borca yetecek miktarda üçüncü kişilerdeki alacak ve haklarına, taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini ve vefat tarihinden sonra varsa...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Maddi ve Manevi Tazminat, ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, maddi ve manevi tazminat, eşya alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesi'nden verilen 18.12.2014 gün ve 2014/180 Esas 2014/981 Karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca 2007/186 Değ. İş sayılı dosya ile tespiti yapılan ev eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini talep etmiş, bozma sonrası açılıp birleştirilen ek dava ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

          Bu durumda mahkemece dava toplam 75.051,50 TL değer üzerinden açıldığından davacıya öncelikle bu değer üzerinden Harçlar Kanunu'nun 28. maddesi hükmünce noksan 1/4 peşin nispi harcı tamamlamak üzere süre verilmesi, tamamlanmaması halinde 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi gereğince işlem yapılması, harcın tamamlanması durumunda davacı vekili ilk bozmadan önceki 09.09.2014 tarihli duruşmasında manevi tazminat yönünden taleplerinin 5.000,00 TL olduğunu beyan ettiğinden, davacı vekiline dava dilekçesinde talep ettiği 10.000,00 TL'lik maddi manevi tazminat isteminden maddi tazminat olarak talep ettiği anlaşılan 5.000,00 TL ve ıslahta sadece maddi tazminat istemi arttırıldığından, ıslahla arttırtığı maddi tazminat talebi içinde dava dilekçesinin 5. maddesinde gösterdiği herbir alacak kalemi için ne miktarda talepte bulunduğu açıklattırılarak ve ıslah dilekçesi duruşma dışında verilmiş olduğu ve duruşma sırasında da davalı vekiline verilmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesi uyarınca davalıya...

            Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir. Bunun yanında H.M.K.'nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası, özellikle zararın baştan belirlenemediği ancak bir incelemeden sonra zararın tam olarak tespitinin mümkün olduğu tazminat taleplerinde söz konusu olur. Alacaklının böylesi bir davayı açabilmesi için alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirlemesinin objektif olarak mümkün olmaması gerekir....

              Kişisel hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlık bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün, ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir." düzenlemesine yer verilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nişan bozma nedeniyle hediyelerin geri alınması ve manevi tazminat istemine, karşı dava yönünden ise nişan bozma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.01.2014 (Pzt.)...

                  UYAP Entegrasyonu