Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/02/2014 gününde verilen dilekçe ile gayri resmi evliliğe dayalı manevi tazminat ve ziynet eşyası alacağı, birleşen davada davacılar ... ve ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 08/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl dava yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, alacak talebinin reddine; birleşen davanın ise reddine dair verilen 25/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl dosya davacısı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

    Davacı taraf, belirsiz alacak davası olarak açtığı davada, davacılar için 100,00 TL maddi ve herbir davacı için 60.000,00 TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş; alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar gereği, davacı ... için maddi tazminat taleplerini 24.272,74 TL'ye ve davacı ... için 31.405,25 TL'ye yükseltmiş; anılan bedeller ile karardaki manevi tazminatlar, ilk derece mahkemesi tarafından hüküm altına alınmış; davalılar tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce davacıların maddi tazminat istemleri aynen korunurken, manevi tazminat talepleri 20.000,00'er TL olarak hüküm altına alınmış; davacıların 40.000'er TL'lik manevi tazminat isteği reddedilmiş; bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      KARŞI OY YAZISI Dava; haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi BK 49. maddesinden kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin kötü niyetli ve kusurlu olduğu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz. Somut olayda davalıların kötü niyetli oldukları kanıtlanmadığına göre mahkemenin manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararı yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesinde olduğumdan dairemiz çoğunluğunun bozma kararına katılmıyorum. 02/12/2015...

        Yargıtay H.G.K'nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.Davalının kaza sonrasında yaptığı ödemeleri 25/11/2011 tarihli, adi yazılı ve davacıların imza ve parmak izlerini de içeren ibraname ile işverenden, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat olarak 30.000,00 TL. alarak ve davalıyı ibra ettikleri açıktır. Birçok Yargıtay kararında vurgulandığı üzere alacaklının alacak hakkından vazgeçmesini ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasını kapsayan akde “ibra” denir....

          Acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak kısmi dava ile kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2-14 E, 2006/26 K. sayılı ilamı).Yerleşik Yargıtay uygulamalarında, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi kabul edilmiş olup, manevi tazminatın anılan mahiyeti de dikkate alındığında,belirsiz alacak davasına konu edilebilmesi, kısmi dava olarak açılıp sonradan miktarının artırılması mümkün değildir. Somut olayda,davacıya ödenen meblağın maddi ve manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereği ödemenin 1/2’si maddi 1/2’si manevi tazminata ilişkin olarak kabul edilmesi gerekmekte olup, davacının manevi tazminat talep hakkı kalmamıştır....

            Öte yandan harca tabi davalarda her dava açılırken davalıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir ve dava, dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte açılmış sayılır. İnceleme konusu olan bu olayda, maddi tazminattan bakiye alacak miktarı ile manevi tazminat istemine ilişkin dilekçenin verilmesini takiben başvurma harcının yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre ıslah talebiyle verilen dilekçenin bu haliyle bir ek dava dilekçesi olarak kabulünün gerektiği ortadadır. Hal böyle olunca da davacının ek dava yoluyla manevi tazminat isteminde bulunduğunun kabulü ile uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek, ek dava dilekçesinin ıslah dilekçesi kabul edilmek suretiyle manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

              Kısaca açıkladığımız nedenlerden dolayı 7 ay 16 gün tutuklu kalan davacının 2015 yılı itibariyle alacak olduğu 1.500 lira manevi tazminat miktarı çok düşük ve kabul edilmez olduğundan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşlerine katılmıyoruz....

                Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını da tekrarla, davanın kısmen reddine dair kısmının isabetli olduğunu, ancak manevi tazminat yönünden kararı kabul etmediklerini, müvekkili hakkında HAGB verildiğini, kesin bir mahkumiyet kararı olmadığını, manevi tazminat davasının belirsiz alacak olarak açılamayacağını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı tarafça istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. Dava, hakaret iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi gereğince, "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....

                Manevi tazminat talep edilebilmesi için davacının kişilik haklarına hukuka aykırı bir şekilde tecavüzün olması gerekir. Somut olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek mahkemece manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  , ---- asıl alacak tutarının--- ek rapor tarihi itibariyle güncel değerinin----olduğu, hesaplana toplam davalıların sorumluluğunda olan ---tazminat tutarından tenzili ile davacının------------ bakiye maddi zarar alacağının bulunduğu, manevi tazminat hususunda herhangi kök raporda herhangi bir değişiklik bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu