Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;Dava, faktoring sözleşmesi kapsamında kur farkından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, döviz cinsi vadeli çekler karşılığında faktoring şirketinin vadeden önce finansman sağlaması konusunda sözleşme düzenlendiğini, davalının sözleşme konusu edilen çeklerin ödeme tarihlerindeki kur üzerinden TL karşılığını şirkete ödediğini, ancak alınan ve verilen arasında faktoring lehine 97.542,00 TL fark oluştuğunu, hizmet bedeli alınmış olmasına rağmen kur farkından kaynaklı farkın ödemediğini belirtilerek; kur farkından kaynaklı 97.652,00 TL alacağın çeklerin tahsil edildiği 30/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle, tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı yan ise davacıdan satılan ve teslim edilen mal bedeli ve sözleşme gereği gecikme faizi ve vade farkından dolayı alacaklı olduğunu belirtip davanın reddini istemiştir. Davacı yanın talebinde de açıklandığı üzere verilen müşteri çek ve senetleri ve ödeme makbuzları birlikte değerlendirilerek ve tarafların tacir olduğu da gözetilerek ticari defterler üzerinde inceleme yapılıp davalı yanın mal satışından ve vade farkından ne miktar alacaklı olduğunun saptanması yine davacı yanın verdiği müşteri çek ve senetleri de dahil olmak üzere davalının davacıdan yaptığı tahsilatlar tespit edilip taraflar arasındaki borç alacak miktarı saptandıktan sonra sözleşme gereği davacı yanca davalıya verildiği belirtilen 2 adet kambiyo senedinin teminat vasfının devam edip etmediği üzerinde durularak bir karar verilmelidir. Her ne kadar mahkemece bu yönde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış ise de bu rapora taraf vekilleri gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmiştir....
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan satım sözleşmesinin fiyat ve ödeme başlıklı 8.maddesinin son kısmında zamanında ödenmeyen borçlar hakkında aylık %7 oranında vade farkı tahakkuk ettirileceğinin hükme bağlandığını, vadesinde ödenmeyen faturalar için müvekkilince vade farkı tahakkuk ettirilerek fatura düzenlendiğini, faturanın davalıya tebliğ edildiğini, faturaya "vade farkı" yerine sehven "faiz" yazıldığını, söz konusu alacak için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının "faturada vade farkı olduğuna dair bir ibare bulunmadığı" gerekçesiyle reddedildiğini, o davanın yargılaması sırasında aldırılan bilirkişi raporunda müvekkilinin davalıdan 23.240.11 YTL vade farkı alacağı olduğu yönünde görüş bildirildiğini belirterek 23.240.11 YTL vade farkından doğan asıl alacak, 3.466 YTL birikmiş faizi olmak üzere toplam 26.706 YTL'nin davalıdan avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından, taraflar arasında kur farkından doğan alacağın talep edilebileceğine ilişkin açık bir sözleşme hükmü bulunmadığını, davacının BK 83 maddesi gereğince alacağını yabancı para üzerinden isteme hakkına sahip iken tercih hakkını TL üzerinden kullandığını, taraflar arasında döviz üzerinden ödeme yapılacağına dair teamül bulunmadığını, davacının herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kısmi ödemeleri kabul ettiğini, kur farkından doğan fazlaya ilişkin dair hakkın saklı tutulmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacığını, bu nedenle mahkeme kararının hatalı olduğu kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, alacak davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleşen dosyanın tefrikine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı-birleşen dava davalısı vekili, davalıya mal satışı nedeniyle kur farkından kaynaklanan 8.364.94.-TL.nin faturanın vade tarihi olan 18.12.2008 tarihinden itibaren % 5 üzerinden hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-birleşen dava davacısı, fatura bedelinin tamamen ödenmesine rağmen davacıya verilen teminat mektubunun iade edilmediğini ve kur farkı bedeli adı altında para istendiğini bildirerek teminat mektubunun iptaline ve müvekkiline iadesine, asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
nin davacı şirketten aldıkları mallar karşılığı verdikleri bonoların ödenmemesi üzerine taraflar arasında 26.05.2005 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşme gereği borç karşılığı davalıların verdikleri senetlerin vade tarihlerinin geçtiğini, bu nedenle aylık %2,5 oranı üzerinden hesaplanan 26.354,00 TL vade farkının tahsili için davalı şirketler ile şirketlerin sahipleri olan ... ve ... aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, icra takibinde talep edilen faizin fahiş olduğunu, vade farkından kaynaklanan alacağın faiz niteliğinde olduğunu bu nedenle icra inkar tazminatı talebinde bulunulamayacağını, davalılardan ... ve ...nun diğer davalılara kefil oldukları ve sorumluluklarının kefalet miktarıyla sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 26/06/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 24.01.2018 tarihinde çerçeve sözleşme niteliğinde olan Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davacının vadeli alacaklarını alacak bildirim formu doldurarak müvekkil şirkete devredeceğini, böylelikle vadeli alacaklarının vade tarihini beklemeden nakde çevirerek kendisine nakit finansmanı sağlayacağını, davacının 17.01.2018 tarihinde dava dışı ... .... A.Ş.’ye kesilen A-... numaralı ve 241.900,00 TL tutarlı fatura düzenlediğini, bu alacağa karşılık ......
Mühendislik İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti'nin icra takibine vaki itirazının 5.410,52 TL alacak üzerinden iptali ile takibin asıl alacak olan 2.885,52 TL' ye takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle devamına ve asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Vade farkı mal ve hizmet alınmasına yönelik sözleşmelerde vade tarihinden başlayarak fiili ödeme tarihinde mal ve hizmet bedeline ekleme yapılmak suretiyle alacağın ulaştığı bedeli ifade eder. Dolayısıyla vade farkı mal bedeline eklenen ilave bir bedel olup temerrüt tarihine kadar talep edilebilir. Vade farkı bu nedenle temerrüt faizi niteliğinde değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/239 ESAS KARAR NO:2024/484 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 25.02.2022 KARAR TARİHİ: 21.05.2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından borçlu ---- karşı ------sayılı dosyası ile ticari alacak ve vade farkından dolayı oluşan alacağın tahsili için takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından 28.12.2021 tarihinde borca itiraz edilerek takip durdurulduğunu, itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile haksız ve hukuka aykırı itirazın iptalini, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/558 Esas KARAR NO : 2024/31 DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/08/2022 KARAR TARİHİ : 16/01/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davaya konu vade farkı faturasının içeriğini kabul etmediklerini, teslimi gerçekleşmeyen faturayı iade etmek ve teminat mektubuna konu bedelin kendilerine iadesinin gerçekleştirilmesi amacıyla davalı tarafa 13.01.2022 tarihinde ihtarname gönderildiğini, vade farkı faturasının düzenlenerek tahsil edilebilmesi için şirketin temerrüde düşmüş olması gerekmesine rağmen kendilerinin davalı tarafından temerrüde de düşürmediğini, davaya konu fatura içeriğinde, hangi satış faturasının/faturalarının ne zaman ödendiği ve dolayısıyla ne zamana kadar ve ne tutarda vade farkına hak kazanıldığı belirtilmediğini, teminat mektubu haksız şekilde tazmin edilerek davalı tarafça tahsilat...