WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davalı yanca davacıya gönderilen 28.02.2003 tarihli fax mesajında aylık % 2 oranında vade farkı uygulanacağı bildirilmiş olup, davacının bu fax mesajına karşılık 14.07.2003 tarihli cevabi faxında yıllık % 10 oranında vade farkı uygulamasını kabul ettiği ve böylece tarafların iradelerinin yıllık % 10 vade farkı oranının uygulanması noktasında uyuştuğu görülmektedir. Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 06.05.2003 tarihli 25.254.524.790 TL.tutarlı vade farkı faturasının aylık % 2 oranı esas alınarak hazırlandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında taraf iradelerinin uyuştuğu yıllık % 10 oranına göre vade farkı alacağının hesaplattırılarak belirlenecek miktar üzerinden davacı yanın vade farkından sorumlu olduğu gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu aylık % 2 oranına göre belirlenen miktar (25.254.524.790 TL.) esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin vade farkından kaynaklanan alacağını tahsil için davalı hakkında icra takibine giriştiğini davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ödemeleri hiçbir ihtirazi kayıt öne sürmeden kabul ettiğini, asıl borç ifa edildikten sonra BK 113/2 fıkrası hükmü gereği faiz talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tarafların defter kayıtlarına göre, ödemelerin gecikmesi halinde vade farkı uygulanacağı yönünde bir teammül oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Vade farkı istenebilmesi için bu konuda taraflar arasında bir sözleşmenin bulunması veya vade farkı ile ilgili benimsenmiş bir uygulamanın mevcut olması gerekir. (YİBK 27.6.2003 gün ve !...

      Alım Satım ve Ekipman Kira Sözleşmesi kapsamında takibe konu edilen faturalardan dolayı davacının davalıdan 76246,82 TL alacağının bulunduğu, davacı her ne kadar takiple vade farkından kaynaklanan alacağını da talep etmiş ise de, vade farkı talep edilebilmesi için sözleşmede hüküm veya devam eden bir uygulama bulunması gerektiği, vade farkı talep edilebilmesine dayanak sağlayan şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile .... İcra Dairesinin 2013/11739 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 76.246,82 TL üzerinden devamına, asıl alacak 76.246,82 TL'nin %20 si oranında icra inkar tazminatı olan 15249,36 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin vade farkına ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali davası olup, dava kısmen kabul edilmiştir....

        Bunun dışında davalı tarafından davacı adına vade farkı nedeniyle 19/04/2017 tarihli 30.198,12-TL ve taahhüde aykırı davranılması nedeniyle kısmi cezai şart açıklamalı 05/05/2017 tarihli 60.000-TL bedelli faturalar düzenlenmiştir. Bahse konu faturaların her ikisi de davacı tarafından iade edilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalının davacıdan vade farkından kaynaklanan 30.198,12-TL alacağı hesaplanmış olup, mahkemece bu bedel davacının alacağından düşülerek hüküm kurulmuş olup davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamıştır. Bu durumda davalının cezai şart alacağı ile ilgili 05/05/2017 tarihli faturadan kaynaklanan talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı vekili cevap dilekçesinde vade farkı alacağından açıkça bahsetmiş ve buna ilişkin faturayı cevap dilekçesinin ekinde sunmuş ise de, taahhüde aykırılıktan kaynaklanan cezai şart alacağı ile ilgili bir açıklamada bulunmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki geç ödemeden doğan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı eczaneye çeşitli tarihlerde mal verdiğini, karşılığında senetler aldığını, ancak davalının bu senetleri çok uzun gecikmelerle ödediğini, ödemeden sonra senet asıllarının davalıya iade edildiğini, davalıya vade farkı faturaları düzenlediğini, bu faturaların bir kısmını davalının aldığını, bir kısmını almaktan imtina ettiğini, müvekkilinin vade farkından doğan alacağının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ait hakları saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 15.000 TL’nin davalıdan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir....

            şartları düzenlemesine aykırı olarak gecikmeli yapılan ödemelere ilişkin oluşan vade farkından dolayı tahakkuk etmiş bakiye borcunuz bulunmaktadır” denmek suretiyle protokole konu edilen ---- borcun bittiği davalı tarafça açıkça kabul edilmiş ancak; Aynı ihtar ile protokol gereğince ------ ödendiği tarihteki kur farkından kaynaklı borcun geç ödendiği bundan dolayı taraflar arasında protokol tarihinden önce akdedilen -----i uyarınca vade farkı alacağı bulunduğu ve --- tutarındaki bu alacağın ödenmesinin taraflarına ihtar edilmiş olduğunu, Davalının ihtarının aksine protokole konu ------ borç yukarıda ve ek tabloda sunulan kambiyo senetleri ile vadesinde ödenmiş olup, bu durum gerek ödemelerin yapıldığı bankalar gerekse resmi olarak müvekkilinin ve karşı yanın resmi ticari defterlerinde sabit olduğunu, davalının bu ihtarına ----- tarihli protokol uyarınca borçların ödendiği, bu durumun kendilerince de kabul edildiği, vade farkından kaynaklanacak bir alacak bulunmadığı belirtilip müvekkili...

              Davalı vekili, davacının düzenlediği vade farkı faturasının kabul edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarında alacağa konu faturaların kayıtlı olduğu, bakiye 3.906,59 TL. alacağının bulunduğu, bu alacağın vade farkından kaynaklanmadığı gerekçesiyle davalının takibe itirazının asıl alacak üzerinden iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile akdedilen sözleşme gereği satılan ve teslim edilen mal bedellerinden kalan alacak ve kargo bedeli alacağı olmak üzere toplam 48.278,06 TL'nin tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ne miktar mal faturası tanzim etmişise tamamının kapatıldığını müvekkilince ödendiğini, itiraz dilekçesinde de belirttikleri gibi eğer davacının iddiası iade farkından kaynaklanan bir alacak ise müvekkilinin iade farkı borcunun da bulunmadığını, dayanağı olan faturaların kabul edilmeyerek davacıya iade edildiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                  . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya iplik sattığını, süresinde yapılmayan ödemeler için %5 vade farkı uygulanacağı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunduğunu, davalının vade farkından kaynaklanan borcunu ihtara rağmen ödemediğini, takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının vade farkı talebinin haklı olmadığını, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını davacı tarafından gönderilen malların bedelinin süresinde ödendiğini taraflar arasında vade farkı uygulamasına ilişkin teamül bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                    Kur farkı alacağının fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki farktan kaynaklanan alacak olduğundan ancak Türk Lirası olarak istenebileceği, nitekim davacının kur farkından kaynaklı olarak kur farkı faturası düzenlemediği, davacının Amerikan doları üzerinden icra takibi başlatıp alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığı,İİK. 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasında; usulüne uygun yapılmış ve itiraz edilmiş icra takibinin bulunması dava şartıdır, dolayısıyla takibe sıkı sıkıya bağlı olan itirazın iptaline ilişkin davada usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibi bulunmadığının kabulü gerektiği, dava şartları, HMK'nın 115.maddesi uyarınca, yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, (Yargıtay 11....

                      UYAP Entegrasyonu