WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonucu uygulanan yasal faiz olup alacaklının gecikmeden kaynaklanan zararının karşılanması olduğunu, vade farkı fatura tarihinin 04.01.2018 olup ödeme için verilen çeklerin vade tarihlerinin çok ileri olduğunu, vade farkı fatura tutarı hesaplanırken fatura düzenleme tarihleri ile söz konusu çeklerin vade tarihleri arasındaki süreye aylık %3 vade farkı uygulanması gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

teminat mektuplarının vade sürelerinin dolmasına yakın davalı tarafça mektupların vade sürelerinin uzatılmasının istendiği, vade sürelerinin uzatılmaması halinde teminat mektuplarının bozdurulacağı tehdidinde bulunulduğunu, teminat mektuplarının haksız şekilde nakde çevrilmesi riskinin olduğunu, müvekkilinin... projesi'nin davalıdan kaynaklanan sebeplerden dolayı planlanandan çok uzun sürmüş dahi olsa sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirebilmek adına basiretli bir tacirin gösterebileceği tüm özeni gösterdiğini ancak müvekkili tarafından daha fazla zarara katlanmasının beklenemeyeceğini belirterek dava sonuçlanıncaya kadar müvekkili şirketin geri dönülmeyecek zararlara uğramaması, ticari itibarının zedelenmemesi ve teminat mektubunu güvence altına almak maksadıyla davalı şirkette bulunan .... seri numaralı 16.04.2019 tarihli 15.000,00 TL bedelli, ... seri numaralı 16.10.2015 tarihli 325.000 TL bedelli 13.10.2021 vade tarihli toplamda 2 adet kesin teminat mektubunun güvence altına alınması...

    Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak, müvekkilinin yapılan işlemlerde yönetim kuruluna bilgi verdiğini, murahhas üye sıfatıyla görev ve sorumlulukları çerçevesinde işlemler yaptığını, ticari hayatın ve davacı şirketin niteliği gereği vade farkından vazgeçmenin olağan olduğunu, müvekkilinin ibra edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      Davalının bu tarihten sonraki ödemeleri nedeniyle davacı satıcının kur farkından doğan alacağının gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/11/2013 tarih ve 2013/351-2013/360 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin yaş meyve ihracatı yaptığını, ısı farkından dolayı ürünlerin bozulmalarının teminat altına alınması için taraflar arasında ilki 24.05.2008-24.05.2009 dönemlerini kapsayan İhracat Nakliye Sigorta Poliçesinin düzenlendiğini, 210.000 Euro prim bedeline karşılık davalının 315.846,28 Euro hasar ödemesi yaptığını, sözleşmedeki şartlar oluşmadığı için prim iade hakkının doğmadığını, bu yüksek zarar sonrası müvekkilince yoğun ısı farkından kaynaklanan...

          DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : KARARIN MAHİYETİ : RET (Usulden) Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı tarafından, davacının 1508 Alman Markı değerindeki alacağına yönelik 15.01.2001 tanzim tarihli ve 15.08.2001 vade tarihli 1508 Alman Markı değerinde bononun tevdi edildiğini, ancak vade tarihinde ödemesinin yapılmadığını belirterek; dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, 15.01.2001 tanzim tarihli ve 15.08.2001 vade tarihli 1508 Alman Mark'ının dava tarihi itibariyle değeri olan 7.913,91 TL değerindeki bonoya dayalı alacak davalarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkide vadesinde ödenmeyen faturalar için aylık %3 vade farkı uygulanacağının kabul edildiğini, vade farkı ödenmesi konusunda teamül de oluştuğunu belirterek 16.482,06 TL vade farkı alacağının 12.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında vade farkı ödenmesine ilişkin yazılı bir sözleşme olmadığı gibi teamül de bulunmadığını, teamül olarak ileri sürülen ödemenin karşılıksız çıkan çekin geç ödenmesinden kaynaklanan gecikme faizi ödemesi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında imzası inkar edilmeyen sipariş formlarında vade farkı uygulanacağına dair ibare olduğu, daha öncede 16.01.2009 tarihinde ödenen vade farkı faturası bulunduğu, bu nedenle bilirkişi raporu ile belirlenen 16.333,98 TL.nin davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              TL fazla ödeme yaptığı, 2019 yılı Eylül ayından itibaren takip tarihine kadar davacının davalıya fiyat farkı, vade farkı, pos cihazı ve iade açıklamalı faturalar düzenlediği ve bu faturaların davalı tarafından aynı şekilde iade edildiği, takip tarihi itibariyle davalı defterlerine göre davacının davalıdan 16.924,94 TL alacaklı göründüğü, bu tutarın takibe konu asıl alacak tutarından 0.9 TL eksik olduğu, söz konusu alacak tutarının mal alım bedelinden fazla ödenen 4.134,26 TL'nin mahsubu ile davacının davalıya düzenlediği 21.059,20 TL'lik vade farkı fatura bedelinin düşülmesi sonucu oluştuğu, davacı tarafından düzenlenen faturalarda "Belirtilen ödeme vadesine uyulmaması halinde aylık %2 vade farkı uygulanır, satılan mal geri alınmaz" ibaresinin bulunduğu, vade farkı faturasında hesaplama şeklini açıklayan herhangi bir bilgi bulunmadığı, yine taraflar arasında vade farkı veya fiyat farkı düzenlenmesine ilişkin yazılı bir sözleşme veya taraflarca teamül olarak kabul edilen uygulamanın...

                CEVAP: Davalı vekili; davacı tarafından ödemelerin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden değil fatura tarihindeki kur üzerinden TL olarak yapıldığından ortaya kur farkı alacağı çıktığını, davalının kur farkına istinaden kesilen faturalara ilişkin ödeme yapmasına rağmen ödemenin istirdadını talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu,taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında USD üzerinden cari hesap tutulduğunu, müvekkilinin VUK uyarınca faturaları zorunlu olarak TL üzerinden düzenlendiğini, davacının faturalarını vade tarihinden aylar sonra ödediğini, davacı şirketin faturaları zamanında ödemediği için alacak doğduğunu, faturaların ihtirazı kayıt konulmaksızın ödendiğini, bu nedenle ödediği bedelin iadesini talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Davacının basamak farkından kaynaklanan prim aslı borcunu 06/03/2012 tarihinde ödediği anlaşıldığından bu tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığının bağlanmasına karar verilmesi gerekirken 06/04/2009 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve Yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerde hükmün 1. bendinde yer alan “01/05/2009” tarihinin hükümden çıkartılarak yerine “01/04/2012” tarihinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 12/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu