WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalılar ile birlikte paydaşı oldukları dava konusu 1868 ada 1 parsel ile dava konusu olmayan 1862 ada 2 parselde dava dışı ...’e ait payın trampa edilmesi konusunda anlaştıklarını, anlaşmaya göre dava dışı ...’ye ait payın, öncesinde taşınmazda bulunan payları oranda trampa edilmesine karar verildiğini, ancak davalıların yaşlı olmalarından faydalanarak hileli hareketlerle payların eşit oranda trampa edilmesini sağlayarak taşınmazda daha fazla pay sahibi olduklarını, kendilerinin ise paylarının azaldığını ileri sürerek dava konusu 1868 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile doğru pay hesabı yapılarak tapuya tescilini istemişlerdir....

    Encümen Kararı ile belirlenen 900.000,00 TL kamulaştırma bedelinin, 605.000,00 TL'lik bölümünün, davalı idareye ait Selçuklu ilçesi, Sille mahallesi, 32143 ada 4 parsel sayılı taşınmazın trampa yapılarak karşılanmasına, kalan 295.000,00 TL'lik kısmın ise tescile müteakip malike ödenmesine karar verildiği, davalı idarece, ilgili tapu müdürlüğüne trampa yapılması ve 295.000,00 TL'lik farkın tescil işlemleri akabinde ödeneceği belirtilmek suretiyle 17.08.2017 tarih ve 21981 sayılı yazının yazıldığı ve 24.08.2017 tarih ve 40511 yevmiye numarası ile trampa işleminin gerçekleştirildiği, ancak 12.09.2017 gün ve 474 sayılı ......

      Encümen Kararı ile belirlenen 900.000,00 TL kamulaştırma bedelinin, 605.000,00 TL'lik bölümünün, davalı idareye ait ... ilçesi, ... mahallesi, 32143 ada 4 parsel sayılı taşınmazın trampa yapılarak karşılanmasına, kalan 295.000,00 TL'lik kısmın ise tescile müteakip malike ödenmesine karar verildiği, davalı idarece, ilgili tapu müdürlüğüne trampa yapılması ve 295.000,00 TL'lik farkın tescil işlemleri akabinde ödeneceği belirtilmek suretiyle 17.08.2017 tarih ve 21981 sayılı yazının yazıldığı ve 24.08.2017 tarih ve 40511 yevmiye numarası ile trampa işleminin gerçekleştirildiği, ancak 12.09.2017 gün ve 474 sayılı ......

        Somut olaya gelince; Davacı vekili dava konusu 463 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalıların 22.09.2014 tarihinde 460 parselin 100/247 hissesi ile 463 parselin 13/32 hissesini karşılıklı olarak trampa yaptıklarını, bu işlemin gerçekte bir satış olduğunu, davacının önalım hakkını kullanmasını engellemek amacı ile tapuda yapılan temlikin muvazaalı olarak trampa olarak gösterildiğini öne sürerek davalı adına kayıtlı dava konusu taşınmazdaki payının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında satış olduğunu iddia ederek muvazaa iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Davacı tanık göstermiş, muvazaa iddiasında bulunmuş, tanıkları dinlenmemiş, 460 parselin tapu kaydı getirtilmemiştir....

          Hukuk Dairesi'nin 2016/10832 E. 2019/247 K. sayılı ve 10.01.2019 tarihli ilamı ile, "Davalı-karşı davalı ..., kendisine ait olmayan, dava dışı Durmuş’tan haricen devraldığı yeri davacıyla trampa ettiklerini, davacı-karşı davalının 308 parsel sayılı taşınmazının bir bölümünü haricen kendisine verdiğini savunmuş olduğundan trampa işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde temliken tescil isteğinde bulunmuştur. Trampa, tapuda resmen yapıldığı takdirde geçerlidir. Davalının iyiniyetli olduğu da gözetilerek yukarıda değinilen ilkelere göre araştırma ve inceleme yapılmalı, temliken tescil koşullarının davalı yararına oluşup oluşmadığı araştırılmalı, ondan sonra işin esasına yönelik karar verilmelidir....

            Dava, trampa iddiasına dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu parsel 27.2.1973 tarihinde tapuda kayıtlı bulunduğuna ve kadastro tutanağının bu tarihte kesinleştiği anlaşıldığına, trampa sözleşmesinin ise tapu oluştuktan sonra 25.12.1981 tarihinde adi yazılı bir biçimde yapıldığına göre davacıların kadastrodan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki trampa senedine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduklarının kabulü gerekir. Kadastrodan sonraki hukuki sebepler bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2. maddelerinde öngörülen hak düşürücü süreler uygulanmaz. Anılan maddeler kadastrodan önceki hukuki sebepler bakımından öngörülen hükümleri içermektedirler. Uyuşmazlık konusu 230 sayılı parsel 27.7.1972 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında belgesizden tarla niteliğiyle Süleyman oğlu ... adına tespit edilmiş ve kadastro tutanağının kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuştur....

              Davalı, 13.05.2009 tarihli işlemin trampa olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ilk hükümde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü taraf vekillerinin temyiz etmesi üzerine, Dairemizin 04.11.2014 tarihli 2014/6834 Esas – 2014/12330 Karar sayılı ilamı ile “Davalı 13.05.2009 tarihli resmi senet ile dava konusu 3789 ada 3 parseldeki 345/9056 payı trampa yolu ile edinmiştir. Davacı gerçekte bu işlemin satış olduğunu trampanın muvazaalı olduğunu iddia ederek önalım hakkını kullanmış ise de, muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Taşınmazların değer farkı tek başına işlemin satış olduğunu kanıtlamaya yeterli değildir. Mahkemenin trampa işleminin muvazaalı olduğuna dair gerekçesi ise soyut niteliktedir. Önalım hakkı ancak satışlarda kullanılabileceğinden davalının 345/9056 payı trampa ile edindiği anlaşıldığından davacının önalım hakkı bulunmamaktadır....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin yazılı senet ve bağış hükmünde olduğu, mehir senedinde yazılı müvekkiline ait altınların teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin yazılı senet ve bağış hükmünde olduğu, mehir senedinde yazılı müvekkiline ait altınların teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....

                Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının, davacı şirketin pazarlamasını yaptığı kahve makinalarından aldığı ve bedelin 2.000-TL' lik kısmını ödediği, davacı tarafın kalan miktarın ödenmediği iddiasında olduğu, davalının ise kendi şirketinin eğitim hizmeti ile davacı şirketin yetkili ve personelinin eğitilerek trampa şeklinde ödeme yaptığını savunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan kalan asıl alacak bakiyesinin 8.530,13-TL olduğu, davalının davacıya düzenlediği eğitim hizmeti faturasının davacı tarafça iade edildiği ve davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu eğitimin süresinin ve davacı şirketle ilgili olup olmadığının da tespit edilemediği gerekçeleriyle, davanın kabulüne, .......

                  UYAP Entegrasyonu