Ancak, davalılar harici takas nedeniyle yapılanmada iyi niyetli olduklarını savunduklarına göre, mahkemece gerçekten bir trampa olup olmadığı ve davacı tarafın davalılara ait taşınmazı tasarruf edip etmediklerinin açıklığa kavuşturulması, davalı tarafa ödenmesi muhtemel bedelin saptanması yönünden önemlidir. Hal böyle olunca; trampa savunmasına konu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, taraflarla ilgili olup olmadığının tespiti, ondan sonra gerektiğinde yeniden keşif yapılarak trampaya konu taşınmazın kimin tasarrufunda olduğunun belirlenmesi, gerçekten trampa olup olmadığının açıkça tespiti ve yapılanmanın buna dayanıp dayanmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulup ondan sonra hapis hakkı tanınması gerekip gerekmeyeceğinin takdiri, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm tesisi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2020/260 ESAS, 2021/205 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeye(trampa) dayalı tapu iptal ve tescil olmadı tazminat KARAR : Samsun 1....
trampa yönündeki karar tarihi olan 1.2.1999 tarihi itibariyle bedel karşılığı verilen arsanın bedelinin kamulaştırılan taşınmazların toplam bedelinden yasanın aradığı miktardan fazla olduğunun saptanması nedeniyle, somut olayda 26. maddenin uygulanamayacağı, davalı Belediyenin yasaya aykırı olarak işlem yapması mümkün olmadığına göre, yaptırılan kıymet takdir çalışmasından sonra trampa işleminden vazgeçilmesine ilişkin Encümen kararı alınması karşısında davacıların davasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 14....
Borçlar Kanununun 232. maddesinde düzenlemesi yapılan trampa, kelime anlamı olarak taşınmaz bir malın bir başka taşınmazla değiştirilmesi demektir. Yasanın 232. maddesi hükmünce de taşınmaz satımına ilişkin hükümlerin trampa sözleşmelerinde uygulanması gerekir. Buna göre, Borçlar Kanununun 213, Türk Medeni Kanununun 706. maddelerince trampaya ilişkin akdin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur. Borçlar Kanununun 11. maddesi hükmüne göre de, yasa koyucu akdin sıhati için bir şekil emretmiş ise bu şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler sahih olmaz. Kısaca ifade etmek gerekirse, yanlar arasındaki 11.03.1999 tarihli trampa sözleşmesi şekil koşuluna uyulmadığından geçersizdir. Davacı bu sözleşmeye dayanarak mülkiyet aktarımı isteyemeyeceğinden mahkemece yapılan saptama gözetilmek suretiyle tapu iptal tescil davasının reddedilmesinde yasaya aykırılık yoktur....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı bulunduğu 3524 parsel sayılı taşınmazdaki diğer paydaşların payını satın almak ve iyi bir fiyat veren olursa da taşınmazı satmak için davalı yeğini ...’ı vekil tayin ettiğini, vekilin hile ile vekaletnameye trampa yetkisi de eklettiğini, vekilin taşınmazdaki bir kısım paydaşların payını satın aldıktan sonra taşınmazı davalı ...’ya ait 3097 parsel sayılı taşınmazla trampa ettiğini, ...’ın vekalet görevini kötüye kullandığını, davalıların birlikte hareket ederek kendisini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, trampa işleminin ve 3524 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline,olmadığı takdirde taşınmazlar arasındaki değer farkının faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2019/90 ESAS - 2020/153 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Köyü'nde bulunan 168 nolu parselin tamamının karşılıklı olarak trampa edildiğini ve buna göre malikler adına tapuda işlem yapıldığını, 168 nolu parselin 28.125 m2 olduğunu, ancak trampa işleminden sonra mükerrer kayıt nedeniyle bu parselin 15.225 m2' lik kısmının iptal edildiğini, geriye 12.900 m2 kaldığını, mükerrer kaydın iptali işleminin iptali için ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/9 esas sayısında açtığı davanın reddine karar verilerek Hazine aleyhine tazminat davası açma hakkının saklı tutulduğunu ileri sürerek 168 nolu parselin iptal edilen kısmı nedeniyle uğradığı zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 30.000,00-TL'nin haksız işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Hazine, davacının trampa sonucu eksik aldığı taşınmazın karşılığı olarak ... İli ......
Mahallesi, ... ada ... parseldeki taşınmazın trampa edilmesine dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü Trampa Dairesi Başkanlığına yapılan ... sayılı başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına karşı açılan davada Ankara ......
Davalı, adi yazılı trampa sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının taşınmazını bedelini ödeyerek satın aldığını, kaldı ki davacının sözleşmedeki diğer borçlarını yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Kelime anlamı olarak trampa, bir malın bir başkasına ait mal ile değiştirilmesidir. Trampaya ilişkin düzenleme Borçlar Kanununun 232.maddesinde yapılmış olup, bu maddenin göndermesi sebebiyle satım hükümlerinin trampada da uygulanması gerekir. Gayrimenkul satımına ilişkin Borçlar Kanununun 213.maddesine göre, gayrimenkul satımının muteber olması için resmi bir senede bağlanması gerekir. 14.12.2009 tarihli sözleşme adi yazılı düzenlendiğinden geçersizdir. Dolayısıyla davacı, trampa hükümlerine dayanarak davalı uhdesindeki tapuda kayıtlı taşınmaz malın mülkiyetini isteyemez....
ın ... parsel sayılı taşınmazı ile trampa etmiştir.Davanın açıldığı tarihte dava konusu edilen pay henüz davalı ... Ltd Şti adına kayıtlıdır.Bu itibarla davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak yargılama sırasında dava konusu pay trampa yoluyla dahili davalı ...'a intikal etmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere önalım hakkının kullanılması ile kapsam ve şartları satıcı ile üçüncü şahıs arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Yapılan her satış önalım hakkını yeniden kullanılabilir hale getireceğinden ve dava konusu payın trampa yoluyla diğer paydaş ... adına tesciline karar verilmesi davacının önalım hakkını kullanmasını etkilemeyeceğinden bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....