DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun, 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 20. maddesi ile değişik “Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 5/A maddesinin ilk fıkrasına göre; TTK'nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 18/A maddesinin ilk iki fıkrasına göre; ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil, Trampa, Tescil Ve Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1418 Esas sayılı dosyasında bir kısım davalıların müvekkil ile arasında arsa payı karşılığı sözleşme olmasına karşın devam etmeleri, Sezgin Gül'ün müvekkili vekâletten azletmesi ve Sezgin Gül'ün trampa yoluyla hissesini üçüncü kişiye devretmesi açıkça işlemin muvazaalı olduğunu göstermektedir. Yargıtayın muvazaalı trampa ve şufa hakkının engellenmeye çalışılması hususunda birçok kararı bulunmaktadır: HGK, 2012/6- 858 Esas, 2013/427 Karar: "Gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenilmesi için trampa olarak gösterilmesi halinde kanunun dolanılması söz konusu olur ki, bu hususu kanun korumaz. Öyle ise, yerel mahkeme direnme kararı gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı A. tarafından, taşınmazda trampa yolu ile pay edinimi muvazaalı olup, gerçekte satış işlemi ile pay edindiği ve davacı yan yönünden önalım hakkının var olduğu kabul edilmelidir."...
Davalı dava konusu taşınmaz hissesini tapudan 05/07/2019 tarihinde dava dışı paydaşlar Rasim Yılmaz ile Yüksel Genç'ten satım sözleşmesi ile satın almış olup davacı paydaş tarafından ön alım hakkı kullanıldığında davalı tarafça işlemin satış değil trampa olduğu ileri sürülmüştür. Trampa TBK 283. Maddesinde yer alan bir mal yada hakkın başka bir malla yada hakla değiştirilmesini amaçlayan rızai bir akittir. Trampa edilen mallar taşınmaz ise yapılacak trampa aktinin resmi şekilde yapılması zorunludur. Somut olaya gelindiğinde davalı taraf tapuda yapılan işlemin satış değil değil trampa olduğunu iddia etmekle işlemin tarafı olan davalı bu şekilde muvazaa iddiasına dayanamaz. Dayanırsa dinlenmez. Kaldı ki dinlenen tanık beyanlarında bile işlemin satış değil trampa olduğu da ispatlanamamıştır....
büyüklüğünün, otomobillerin marka ve modelinin belli olduğunu, ek ödeme niteliğinde olmadığından trampa kararının 3/4 çoğunluk ile alınması gerekmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Kat 8 nolu bağımsız bölüm meskeni kendisine önerdiklerini, T3 daireyi gezip görerek trampayı kabul ettiğini, tapuda trampa işlerinin gerçekleştirildiğini, trampanın muvazaalı olmadığını, trampa edilen taşınmazların gerçek değerlerinin de birbirlerine eşit olduğunu, davalı şirketin trampa işleminden sonra T3 trampa ile maliki olduğu dairedeki tasarrufunu kısıtlama yetkisi olmadığını, trampa ile edinilen taşınmazın devrinin trampanın gerçek olmasını etkilemeyeceğini, T3 trampa yolu ile malik olduğu meskeni Mehmet Çelik adlı 3. Kişiye satmış olmasında davalı şirketin bilgisinin ve ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine, gider avansı ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekili mahkeme dosyası ile birleşen Mersin 5....
Belediyesi adına tapuya tesciline karar verilip bu kararın tapuda infaz edilmesinden sonra davalı Belediyenin taşınmazı çeşitli imar ve ifraz işlemlerine tabi tutarak oluşan 4417 parsel sayılı taşınmazı trampa ve 4635 parsel sayılı taşınmazı satış yolu ile Maliye Hazinesine devrettiği ve daha sonra bu parsellerin yeniden imar uygulamasına tabi tutulduğu anlaşılmıştır. Dosyada bulunan fen bilirkişi raporunda; ... Bakanlığının sorumlu tutulduğu 501 ada 17 parsel sayılı taşınmazın trampa suretiyle devredilen 4417 parselden sayılı taşınmazdan, İç İşleri Bakanlığının sorumlu tutulduğu 502 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise 2000.13 m2’sinin satış yolu ile devredilen 4635, 519.08 m2’sinin ise trampa yolu ile devredilen 4417 parsel sayılı taşınmazdan geldiği belirtilmiştir. Bu itibarla; somut olayda, kök 1290 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 16.maddesi uyarınca ......
ile imzaladıkları "Arsa ile Daire Takas Sözleşmesi" başlığını taşıyan sözleşme ile 3821 ve 3822 parselde inşa edilen binalardan 10 adet daireyi trampa yolu ile aldıklarını, C Blok 7 numaralı bağımsız bölümün annesi ... adına tescil edildiğini, bu dairenin kendisine ait olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalılardan, ... , ... ve ... davayı kabul etmişler, diğer davalılar ise sözkonusu bağımsız bölümü anneleri ...'nin 20.8.1983 tarihinde satın aldığını, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı ve davalılar ..., ... ile ... temyiz etmişlerdir. Dava, trampa ve miras yolu ile intikal eden mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 102 ada 159 parsel sayılı 8.007.53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, paylı tapu kayıtları, harici ifraz, taksim ve trampa nedeniyle paylı olarak davacı ve davalılar murisleri adına tesbit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde davalılar adına yapılan hisse tesbitlerinin iptali ile taşınmazın tamamının adına tescili için tapu kaydı, harici taksim, trampa ve satın almaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli parselin tesbit malikleri mirasçıları adlarına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
CEVAP Davalı cevap dilekçesinde, İstanbul’dan ...’ye gelen murisin İstanbul’da geliri olmadığını, borçları olan murise yardım ettiğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz ile kendisine ait ...’deki taşınmazın trampa edilmesini teklif ettiğini, kabul etmemesi halinde taşınmazı satmak durumunda olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine taşınmazların trampa edildiğini, taşınmazını vermesinin dışında banka aracılığıyla 52.000,00 TL de ödeme yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....