Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa nedeniyle açılan alacak isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi,Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, alacak sabit olmadığından ve aciz belgesi verilmediğinden istem reddedilmiş; karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz olunmuştur....

      Yüzeysel olarak bakıldığında, iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir. Muvazaa davası, yani yapılan işlemin muvazaa nedeniyle hükümsüz olduğunu belirtmek için açılan dava ile tasarrufun iptali davası amaçları bakımından birbirlerine yaklaşırlarsa da gerçekte nitelikleri, koşulları, doğurduğu sonuçlar bakımından birbirinden farklıdırlar. Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerinin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı hâlde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işleminin gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işlemin geçersizliği ileri sürülür....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak YARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2. Davacı tarafından muvazaa iddiasıyla açılan işe iade davası Dairemizin 2015/24972 E. 2015/15219 K. sayılı ilamı ile muvazaa yönünden eksik araştırma yapılması nedeniyle bozulmuştur....

        Davalı savunması; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen dönem için, muvazaanın varlığının mahkeme karan ile ispatının özelleştirme sonrasında asıl işin yapıldığı bir iş yerinin ortada kalmadığını,üretim faaliyetinde hangi birimde görev yaptığının muğlak olduğunu,halen toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını sağlayacağını iddia ettiği geçerli bir sendika üyeliğinin mevcut olup olmadığının bilinmediğini,mevzuatta meydana gelen değişiklikler ve son dönem mahkeme kararlan ile müvekkilim kurumun muvazaa yaptığı iddiasının temelsiz kaldığı dönemler için, Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve kıdem tazminatını belirterek,davanın usulden reddi gerektiğini, davacının, dava dilekçesinin konu ve açıklamalar bölümünde davasının belirsiz alacak davası olduğunu belirip sonuç bölümünde ise yaptığı hesaplamanın büyük bölümünü ayrıntılı olarak talep ederek, hem alacağın hesaplanabilir olduğunu gösterdiğini,hem de kendi kendisi ile çeliştiğini,bu tür bir davanın belirsiz alacak davası...

        in davasının kısmen kabulü ile, 417.549,94 TL sürekli iş göremezlik nedenli ve 625.199,92 TL bakıcı gideri nedenli olmak üzere toplam 1.042.749,86 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına davalılardan ... Sigorta AŞ'nin sürekli iş göremezlik nedenli tazminattan ve bakıcı gideri nedenli tazminattan müşterek ve müteselsil sorumluluğunun sigorta poliçesindeki maluliyet teminatı tutarı olan 60.000,00 TL ve tedavi gideri teminatı tutarı olan 60.000,00 TL ile bu tutarlara isabet eden faiz miktarı ile sınırlı tutulmasına, davacı tarafın fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri nedenli haklarının ayrı ayrı saklı tutulmasına, adı geçen davacının tedavi gideri talebine yönelik davasının feragat nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm,davalılar ......

          Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeni ile iptalini talep etmiş olup, aksi takdirde muvazaa nedeni ile sözleşmenin iptalini talep ettiği halde mahkemece, davanın genel muvazaa nedenine dayalı olarak mı yoksa 1974 tarihli içtihati birleştirme kararı gereğince muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak mı açıldığı açıklattırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince tescil davasında murisin mirasçıları her zaman sözleşmenin muvazaalı olduğunu ileri sürebileceğinden, murisin işlem tarihinde ehliyetli olduğunun tespit edilmiş olması, biri hakkında verilecek kararının diğerini etkileyecek nitelikte olması nedeni ile tescil davası ile muvazaa davasının birlikte görülmesinin uygun olacağı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, öncelikle, muvazaa hukuksal nedenine dayalı davanın açıklattırılması, muris muvazaası nedenli ise iş bu dava ile Manisa 1....

          Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 266,82 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine266,82 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

            Sıra cetveline itiraz davalarında davalının alacağının gerçek olduğunu ispat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup bu davalarda genel ispat kuralları geçerlidir. Bu durumda mahkemece, davanın genel muvazaa davası olarak kabul edilip, ispat yükünün de davacıya yüklenerek uyuşmazlığın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerekirken ispat yükünün davalıya yüklenmesi suretiyle sonuca gidilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davalılardan ...’in diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

              SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hacı Han vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle adı geçen davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.bendindeki “davacı yönünden muvazaa nediyle iptaline” ibaresinin çıkarılarak yerine “davacının dava konusu Adıyaman 1.İcra Müdürlüğü'nün 2012/4734 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Hacı Han'a geri verilmesine 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu