Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davanın muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olmasına, davacının feragatinin dava tarihi itibariyle dava konusu edilmiş alacaklar yönünden muvazaa iddiasını da kapsamasına ancak davacının dava konusu alacaklar dışındaki farklı bir alacak kalemine veya farklı bir döneme yönelik talepleriyle birlikte muvazaa iddiasında bulunabilecek olmasına göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun...

    SULH HUKUK TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2020/993 2021/93 DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Miras Nedenli) KARAR : K A R A R Dava, miras nedenli ortaklığın giderilmesine ilişkindir. İstanbul Anadolu 23. Sulh Hukuk Mahkemesince, "......

    KARŞI OY YAZISI Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın ayrıntılarına ve muvazaa ile ilgili açıklamalara ilamda yer verildiğinden ayrıca tekrar edilmeyecektir. Ayrıca dava konusu olayda muvazaalı işlem, taşınmaz satışına ilişkin olduğundan değerlendirme, taşınmaz satışlarında muvazaa ile sınırlı yapılmıştır. Somut olayda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taşınmaz satışının muvazaalı olduğu iddiasıyla TBK’nın 19. maddesine dayanılarak açılan bir davada, muvazaa iddiasının kabulü hâlinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip tapu iptali ve tescil yerine kıyasen davalıya ait taşınmaz üzerinde alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davacıya haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi şeklinde hüküm kurulup kurulamayacağı noktasındadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın şikayeti üzerine eşi olan katılan hakkında yapılan soruşturmada sanığın beyanı dışında yeterli delil bulunmadığından şüphe nedenli katılan hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği; şüphe nedenli sanık hakkında iftira suçundan beraat kararı verilmesine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılan vekilinin suçun unsurlarının oluştuğuna yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 02.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        kararının 06/05/2011 tarihi sonrasına uygulanması mümkün olmadığından, yasa nedenli ilave tediye alacak talebinin reddi gerektiğini, -Davacının, müvekkilinin tarafı olduğu İşletme Toplu İş Sözleşmesinden yararlanamayacağını, sendikaya üyelik tarihinin 05.11.2012 olduğunu, davacının sendika üyeliğinin davalıya bildirildiği tarihe ilişkin herhangi belge bulunmadığından davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları talep etmesinin mümkün olmadığını, -Davacının, TİS kaynaklı Sosyal Yardım, İkramiye, Giyim ve Gıda Yardımı, İş Güçlüğü Tazminatı, Vardiya Tazminatı, Elektrik Yardımı alacak taleplerinin reddi gerektiğini, -Kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının dava ve ıslah dilekçesinde tüm alacak kalemlerinin ve yargılama giderlerinin davalılardan tahsilini talep ettiğini, müşterek ve müteselsilen tahsile yönelik talep olmamasına rağmen mahkemece tüm alacak kalemleri ve yargılama giderlerinden davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasının talep aşımı olduğunu ileri...

        Bu sebepledir ki davanın kabulü hâlinde alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davacıya haciz ve satış isteyebilme imkânı sağlanır, bakiye alacak borçluya değil, üçüncü kişiye verilir. Bu dava türü, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 22/05/1984 tarihli ve 1984/3005 esas, 1984/6104 karar sayılı ilamında belirttiği üzere İİK’nın içinde yer alan alacağın tahsili zımnında icra aşamalarında uygulanması gereken özel bir hükümdür. 1. Hukuk Dairesine göre alacaklıyı yasal haklarından birini kullanmaya zorlamak mümkün değildir, isterse TBK’nın 19. maddesine dayanarak muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası da açabilir....

          GEREKÇE Dairece istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davalılar vekilleri süresinde sundukları istinaf dilekçesinde özetle; ayrı ayrı davacının sendika üyesi olarak ücret ve toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını tamamen aldığını, muvazaa bulunmadığını ileri sürmüşlerdir. Davacının sendika üyeliğinden doğan bir alacak talebi olmadığı, davalı işverenler arasında asıl/alt işveren ilişkisi bulunmayıp, muvazaa nedeniyle asıl işverenin işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek fark işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, toplu iş sözleşmesi bulunmasının muvazaa nedeniyle hak iddiasına engel olmadığı, davalılar arasında muvazaa tespit eden 25.06.2010/70 sayılı Teftiş Raporu ile fark alacakların kabulüne ilişkin Yüksek Mahkeme denetiminden geçerek kesinleşen çok sayıda karar bulunduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa nedenli tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 15/10/2021 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbirin teminatsız olarak verilmesine ilişkin itirazın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince; tensibin 6. bendinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile 20.000,00 TL teminat karşılığında taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, bu karara davacılar vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece itiraz duruşmalı olarak incelenerek reddine karar verilmiş ve 15/10/2021 tarihli gerekçeli ara karar yazılmıştır. HMK'nın 394....

          HUKUK DAİRESİ Dava; TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaa (taşınmaz satışında bedelde muvazaa) iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 21/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın eylemine uyan 6136 sayılı yasanın 13/1. maddesinde düzenlenen suçun gerektirdiği cezanın miktarı itibarıyla tabi olduğu 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedenli durma süresi suç tarihi olan 09.10.2009 tarihine eklendiğinde inceleme tarihine kadar dolmadığı gibi; sanık hakkında 09.10.2009 tarihinde işlediği suç nedenli iddianame düzenlenme tarihinin 14.12.2009 olduğu ve 23.12.2015 ile 27.10.2021 tarihlerinde verilen mahkumiyet kararlarının da 8 yıllık olağan zamanaşımı süresini kesmesi nedenli dolmadığı anlaşıldığından bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu