Bu itibarla davacının sunduğu yazılı belge geçerli olduğu, davacının davasını ispat ettiği değerlendirilerek, davacının Mihri müeccel yönünden alacak talebinin kabulüne karar verilmiştir. Mihri muaccel tabiri erkeğin, nikâhtan önce kadına verdiği Mihir olduğu, davalının nikah sırasında Mihri muaccel 200 gr altını davacıya verdiği değerlendirilerek davacının Mihri muaccel yönünden alacak talebi reddedilmiştir." şeklindeki gerekçeyle; "Davanın KISMEN KABULÜNE, Davacının mehir senedinden kaynaklanan alacağı olan 21.000,00 TL'nin 18/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; reddedilen talepleri yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı; davanın kabul edilen kısmı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; mehir alacağı talebine ilişkindir....
I- Dava; mehir senedinden dolayı ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı ispatlamakla yükümlüdür. Öte yandan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafça delil olarak bildirilen protokolde bulunan yazılar ve müvekkilinin adına atfen atılı imzanın müvekkiline ait olmadığını, imza ve yazı incelemesi taleplerinin olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu protokolün geçerli bir mehir senedi olmadığını, muhtar ve tanık imzası bulunmayan bu protokolün geçerli olmadığını, haksız açılan davanın reddine, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere davacı tarafın kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava ; Alacak (Mehir Senedi Sözleşmesinden Kaynaklanan)" istemine ilişkindir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kararının 1....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2020/456 ESAS 2021/1809 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen 11/10/2017 tarihli mehir senedi ile taahhüt edilen 1 adet set, 22 ayar 120 gram bileziğin hiç alınmadığını belirterek mehir senedinde belirtilen ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Davacı ile davalı 19/03/2012 tarihinde evlenmişler, Mahkememizin 2018/44- 2018/71 sayılı 07/06/2018 kesinleşme tarihli kararı ile boşanmışlardır. 19/03/2012 düzenleme tarihli mehir senedinden anlaşılacağı üzere Dini nikah sırasında mehir belirlenmiştir. Mehrin sözlük anlamı; “İslam hukukunda evlenme ile erkeğin, kadın üzerinde elde ettiği haklara karşılık kadına verdiği değerli şey”dir. Mehri muaccel; “İslam hukukunda erkeğin, nikâhtan önce kadına verdiği mehr” ve mehri müeccel ise; “İslam hukukunda erkeğin, nikâhtan (ve hatta evlilik sona erdikten) sonra kadına verdiği mehr” olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara, 1996, s:529). Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı gibi mehir, kocanın evlenme sözleşmesi anında veya devamı sırasında ya da evliliğin sonra ermesi hâlinde kadına verdiği belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan armağandır....
Taraflar arasındaki mehir senedinden kaynaklı ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından 01.06.2022 tarihinde istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 02.06.2022 tarihli ek kararı ile sürede olmayan istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 15.09.2022 tarihli kararı ile esastan ret kararı verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 13.10.2022 tarihli ek kararı ile kesin nitelikli verilen 15.09.2022 tarihli esastan ret kararın temyiz yolu açık olmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; dava konusu mehir eşyalarının taraflar arasında senede bağlandığı ve davalıları bağladığı, davalılar tarafından mehir senedindeki yükümlülük leri yerine getirdiğine ilişkin yazılı delilin dosyaya sunulmadığı, bu bakımdan mehir senedindeki eşyala rın davacıya teslimi yazılı delil ile ispatlanamadığı, davacının şiddet görerek evden ayrıldığı, altın ve eşyaların davacı tarafından götürüldüğünün tespit edilemediği gerekçesiyle çeyiz senedindeki cihaz ve ziynet eşyalarının bulunduğu takdirde aynen teslimine, aynen bulunmadığı takdirde tamamının dava tarihindeki toplam değeri olan 81.200 TL nin 4.900 TL'sinin dava tarihi, kalan 76.300 TL'sinin ise ıslah tarihi olan 23/02/2021 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
mehir senedinde yer alan menkul eşyalarını aldığını,ancak mehir senedine konu edilen altınların davalılar tarafından davacıya teslim edilmediğini belirterek,itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı lehine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalılardan Özkan evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senette belirtilen eşya ve altınların davacı ve davalıya evlenmeleri sebebi ile verildiği yazılmak sureti ile senedin taahhütte bulunan sıfatı ile davalılar Hüseyin ve Sultan tarafından taahhüdü alan sıfatı ile Özkan ve Dilek tarafından imzalandığı, davacının dava dilekçesindeki ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile mehir senedindeki altın ve eşyaların eksiksiz alınmak sureti ile davacı ve davalı Özkan'ın zilyetliğine teslim edildiğinin anlaşıldığı, davalılar Hüseyin ve Sultan'ın taraflarla aynı evde oturmadıkları, mehir senedine konu altınların davalı Özkan tarafından harcandığının sabit olduğu, davalılar Hüseyin ve Sultan'ın mehir senedindeki eşyaları davacı ve davalı Özkan'a teslim etmekle senetten kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirdikleri, dolayısıyla bu davalılar yönünden davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili T1 ile merhum Bahattin Gözet in 2018 yılında evlendiğini, 11/09/2018 tarihinde muhtar huzurunda mehir senedi düzenlendiğini, mehir kalemlerinin T4 müteveffa Bahattin Gözet ve Hasan Toploğlu tarafından verildiğini, mehir senedi gereği verilen altın ve eşyaların tarafların müşterek evinde saklandığını, müvekkilinin 05/06/2019 tarihinde eşiyle yaşadıkları tartışma sonucu evden gönderildiğini, evden ayrılırken üzerinde hiçbirşey olmadığını ve komşuları Erdal Solak isimli kişinin şahitliğinde müvekkilin dayısı Hakan Solak ın evine gittiğini ve daha sonra müvekkilin yanlızca bir kere eve gittiğini onun da polis nezaretinde olduğunu ve evin dağıtıldığını ve bu olayın Konya CBS 2019/38640 sor....