Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararının özeti: ''Dava, bağışlama vaadinden kaynaklanan alacak davasıdır. Dava konusu alacak, esasen dini nikah merasiminde vaad edilen mehr-i müecceldir. Eski hukuktan gelen mehir kurumu 2/12/1959 tarih ve 14/30 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına konu olmuş ve bu ilamda “Medeni Kanun, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez.” şeklindeki açıklamalarla mehrin günümüz medeni hukukuyla ilişkisi tespit edilmiştir. Mehr sözleşmesi ile ilgili talepler eski hukuka ait bir kurum olduğundan bahisle tartışılmaksızın reddedilemez. Mehr sözleşmesi bugün de geçerlidir. (Yargıtay 2....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/393 Esas KARAR NO : 2021/836 DAVA : Alacak (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/01/2021 KARAR TARİHİ : 17/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı... 'ın abisi olduğunu, davalının tefecilerden borç alarak 10/11/2020 ödeme tarihli 95.000 TL bedelli senet imzaladığını, ayrıca tefecilere 117.385 TL borçlandığını, davacının, kardeşi ...'ın borçlarını ödediğini, bunun karşılığında davacının kardeşi ...'dan 28/12/2020 ödeme tarihli 297.385,00 TL bedelli senet aldığını ancak senetten kaynaklanan alacağını alamadığını ileri sürerek davacının bu alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de, davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 02/03/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, taraflar tacir olmadığı gibi aralarında kambiyo senedinden kaynaklanan bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      den, mehir senedindeki eşyalar 150 gr altın, yatak odası takımı, çamaşır makinesi, buzdolabı, mobilya, halı ve televizyonun bedeli olan 20.650.00 TL iki davalıdan müteselsilen faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; mehir senedindeki altınların çalındığını, soruşturmanın sürdüğünü, mehir senedindeki altınları davacıya teslim eden ve hırsızlık olayının olduğu tarihte Danimarka'da olan davalı ...'in sorumluluğunun olmadığını, mehir senedindeki diğer eşyaların Güven tarafından teslim edileceğini, davacının iddia ettiği kişisel altınların ise hiç olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

        Davacının talebi nişanda ve düğünde takılan ziynetler olmayıp, 13.8.2005 tarihli mehir senedinde taahhüt edilen 800 gram altına ilişkindir. Mahkemece her ne kadar "davacı tarafından iddianın ispat edilemediği, yemin deliline de dayanılmadığından" bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı taraf iddiasını senede dayandırmakta olup, senetten kaynaklanan borcun ifa edildiğinin ispat külfeti davalı borçluya düşmektedir. İspat külfeti kendisine düşmeyen tarafa yemin delilinin hatırlatılarak "yemin teklif edilmemesi" nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davalı taraf senet ile borçlandığı miktarı ödemek durumundadır. Davalı tarafından 13.8.2005 tarihli senetten kaynaklanan borcun ödendiği ispat edilemediğine göre davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 01/04/2017 tarihinde yapılan dini nikahları sırasında mehir ile davacıya 107 gram altının mehir olarak takılacağının vadedildiği, ancak kına gecesinde yaşanan olaylar nedeni ile düğün yapılmadan tarafların ayrıldığı, resmi nikahın 10/04/2017 tarihinde yapılması nedeni ile düğün yapılmasa da davacının mehir alacağına hak kazandığı, davalının açıkça bağışlamadan rücu definde de bulunmadığı, mehir ediminin ifa edilmediğinin davalının da kabulünde olması sebebi ile verilen kararın doğru olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, mehir senedindeki altınlar ve Oyak hesabındaki alacak kalemleri yönünden reddine, mehir senedinde yazılı ev eşyaları ile kişisel eşyalar yönünden toplam bedeli 15.200.00 TL ile. araç yönünden 4.500.00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2021 NUMARASI : 2020/1367 ESAS 2021/1350 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedinden Kaynaklı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl dosya dava ve cevaba cevap dilekçesi: Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen eşya ve alacakların müvekkiline teslim edilmediğini belirterek eşya ve altınların bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 08/06/2021 tarihli dilekçesi ile de dava dilekçesinde bildirilen 17.230,00 TL üzerinden harcı tamamladığını belirtmiş, 07/07/2021 tarihli ıslah dilekçesinde de mehir senedinde belirtilen altın ve eşyalar yönünden herhangi bir ıslah işlemi yapılmamıştır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki eşya ve altınların eksiksiz olarak alınmak sureti ile davacıya teslim edildiği, davacının müşterek haneden ayrılırken mehir senedinde belirtilen eşyaları yanına almadığı, davalının da eşyaları teslime hazır olduğunu beyan etmekle eşyaların kendisinde olduğunu kabul ettiği, davacının seçimlik hakkını kullanarak eşyaların bedelini talep edebileceği, bu kapsamda mehir eşyaları yönünden davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının tarafların evlenirken düzenlendiğini iddia ettiği mehir senedine dayalı olarak alacak talebinde bulunduğu, dosyaya ibraz edilen belgede davalının imzasının olmadığı, dolayısıyla davalı için bağlayıcı olmayacağı, TBK 288 maddesi gereğince bağışlama sözü vermenin geçerliliğinin yazılı olması koşuluna bağlı olduğu, bu nedenle mehir senedine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, çocuğa doğumunda takılan altınlar konusunda dinlenen tanık beyanlarının davacıdan duyuma dayalı olduğu, davacı her ne kadar delil dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de; dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında yemin deliline dayanmadığı, bu nedenle davacıya yemin delilinin hatırlatılmamasında da isabetsizlik olmadığı, davanın reddi kararının doğru olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu