GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mehir senedinde taahhüt edilen ancak davacıya hiç teslim edilmeyen 250 gr. altının davalıdan alınarak davacı müvekkile aynen teslimine, nişan/düğünde mehir senedinden ayrı olarak takılan ve davacı müvekkile iade edilmeyen 4 adet tam altın, 3 adet yarım altın, 25 adet çeyrek altın, 9 adet bilezik ile üçlü bilezik şeklinde olan 1 adet kelepçenin bozdurulması suretiyle elde edilen 2 adet kalın bilezik olmak üzere toplam 11 adet bilezik, 1 adet tuğralı kolye, 1 çift küpe, 1 adet tektaş, 1 adet alyans ve bir miktar nakit paranın davalıdan alınarak davacıya aynen teslimine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki mehir senedinden kaynaklı ziynet ve eşya alacağı ile düğünde takılan ziynetler yönünden açılan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davaların kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; A- Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1- Mehir senedinden kaynaklı ziynet ve eşya alacağı yönüyle;100 gram altın 2 adet altın yüzük 1 çift altın küpe 1 adet altın set ,koltuk takımı aynen iadesine, 2- Düğünde takılan ziynet eşyaları ve nakit para yönüyle ; 18 çeyrek altın , 1 yarım altın , 1 cumhuriyet altını , 1 adet bilezik ve 650.TL nakit paranın aynen iadesine , Mehir senedinden kaynaklı ziynet ve eşya alacağı ile düğünde takılan ziynet eşyaları ve nakit paranın aynen iadesinin mümkün bulunmaması halinde 1.000 TL'sinin dava tarihi olan 30/10/2017 tarihi itibari ile 32.210.TL'sinin ıslah tarihi olan 13/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 33.210.TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine , B-Müşterek çocuğa doğumda takılan altın ve takılar ile ilgili talebin REDDİNE , C-Davacı tarafından ıslah dilekçesi ile talep edilen 1 adet 22 ayar ortası...
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mehir senedinden kaynaklanan bilezikleri ve diğer tüm eşyalarını götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın KISMEN KABULÜ ile; 1- Dava dilekçesinde talep edilen çeşitli elbise, yatak, yorgan, sandık, mobilya halısı ve salon takımına ilişkin talebin REDDİNE, 2- 5 adet 22 ayar altın bilezik ve küpe, bileklik ve kolyeden ibaret sete ilişkin talebin kabulü ile; talep konusu ziynetin dava tarihindeki bedeli olan toplam 23.582,50 TL'nin, 1.990,00 TL'sinin dava tarihi olan 31/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, kalan 21.592,50 TL'sinin ıslah tarihi olan 29/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinden ... ile davalının evlenmek için nikahlandığını, bu nedenle mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedine mahsuben nişan ve nikah akdinin öncesinden 07.12.2007 tarihinde müvekkilleri tarafından davalıya bir kısım ziynet eşyalarının takıldığını; ancak, davalının düğün türeni yapılmadan, evlenmekten vazgeçerek, boşanma davası açtığını, davanın derdest olduğunu; davalının, ayrıca, ziynet eşyalarının bedeli ve tüm yaptığı masrafların tahsili için de alacak davacı açtığını; bundan ayrı, mehir senedine dayalı olarak alacak davacı açtığını; oysa, müvekkillerinin evlilik birliğinin kurulmamasında sorumlu olmayıp, bağıştan ve mehirden rücuu ettiklerini ileri sürerek; mehir senedinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 29/04/1973 tarihli mehir senedine binaen 21/12/2018 tarihinde alacak davasının açıldığını, davacının düğünü öncesinde mehir senedini düzenleyen ortak murislerinin İbrahim Binar'ın belirtilen ziynetleri alacak parasının olmadığını, ortak murislerinin bir yıla varmadan yaz aylarında mahsullerini sattıktan sonra bu ziynet eşyalarını satın alarak kendisine elden verdiğini, 2002 yılında ölen murislerinin 1983 yılında mehir senedini verdiğini, murisleri sağ iken 19 yıl içerisinde bu davayı neden açıp almadığını, çünkü murislerinin bu ziynet eşyalarını kendisine verdiğini, alacakların 5 yıl içerisinde tahsil edinilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu süreye itibar etmeyerek 36 yıl sonra açtığı için alacağının mururi zamana uğradığını, müvekkili davalılar olarak borçları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 29/04/1973 tarihli mehir senedine binaen 21/12/2018 tarihinde alacak davasının açıldığını, davacının düğünü öncesinde mehir senedini düzenleyen ortak murislerinin İbrahim Binar'ın belirtilen ziynetleri alacak parasının olmadığını, ortak murislerinin bir yıla varmadan yaz aylarında mahsullerini sattıktan sonra bu ziynet eşyalarını satın alarak kendisine elden verdiğini, 2002 yılında ölen murislerinin 1983 yılında mehir senedini verdiğini, murisleri sağ iken 19 yıl içerisinde bu davayı neden açıp almadığını, çünkü murislerinin bu ziynet eşyalarını kendisine verdiğini, alacakların 5 yıl içerisinde tahsil edinilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu süreye itibar etmeyerek 36 yıl sonra açtığı için alacağının mururi zamana uğradığını, müvekkili davalılar olarak borçları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2014/662 ESAS 2021/135 KARAR DAVA KONUSU : Alacak|Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı)| KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davalının evlilik birliği devam ederken mehir senedinde belirtilen daireyi devir edeceğini ancak kooperatifçe henüz tamamlanıp tapusunu alamadığını bahane ederek devir işlemini sürekli geciktirdiğini belirterek, mehir senedinde belirtilen dairenin adına tesciline, mümkün olmaması halinde rayiç değerinin tespit edilerek boşanma dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu mehir senedinden kaynaklı olarak kadının alacağının bulunmadığını, arsa alımı sırasında davalı Ahmet'in arsa bedelini ödemesine rağmen davacının kardeşinin arsadaki hisseyi kadının eşi Ahmet üzerine tescil ettirmediğini, bunun üzerine davacı ile müvekkili eşinin arsa için verdiği paranın mehir senedindeki bedelin ödenmesi olarak anlaştıklarını, mehir senedinin aslının sunulmadığını, senedi kabul etmediklerini, imza incelemesi yapılmayan belgenin hükme esas alınamayacağını, taraflar arasında evlilik birliği devam ettiği için eldeki davanın dinlenemeyeceğini, ayrıca senet içeriğinde altınların ayarına dair bir açıklama olmamasına rağmen 22 ayarın esas alınmasının da hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda geçerli bir mehir senedinden bahsetmenin mümkün olmayacağını, mehir senedi olarak 2 evrak bulunduğunu, 400 gr altının kimin lehine verileceğinin hüküm altına alınmadığını, söz konusu sayfadaki yazıların davalıya ait olmadığını imzanın davalıya ait olduğunu, davalının hiçbir şekilde mehir senedi imza altına almadığını, davalının resmi olarak evli olduğunu, mehir senedinin hukukta "İslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para, mal veya menfaat hediyesidir" şeklinde tanımlandığını, davalının hukuken evlenemeyecek olması karşısında mehir senedinin geçerli olduğunun düşünülemeyeceğini beyan ederek davanın reddi ile alacaklının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir....