Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Islah dilekçesi: Davacı ıslah dilekçesi ile vakıa ıslahı yapmak sureti ile mehir senedine konu ziynet eşyalarının düğünden sonra davalının annesi tarafından çalınabileceği gerekçesiyle müvekkilinden alındığını, davalının da bu durumu onayladığını, altınların annesine verilmesini istediğini fakat altınların daha sonra müvekkiline iade edilmediğini belirtmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinde belirtilen 22 ayar 120 gram bilezik ve 1 adet set dışındaki eşyaların taraflar evlenirken müşterek konuta yerleştirildiğini, bu nedenle mehir senedinin bu eşyalar yönünden ifa edildiğini, istenildiğinde davacı tarafa vermeye hazır olduklarını, mehir senedindeki 22 ayar 120 gram bilezik ve 1 adet setin ise düğün günü davacıya verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, davacı kadın lehine hükmedilen mehir alacağı miktarı 16.155TL’dir. Bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı erkeğin, mehir senedine dayalı alacak yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki eşyadan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... ile evli olduğunu, diğer davalının da ...’in babası olduğunu, mehir senedinde yazılı eşyaların davalılarda kaldığını ileri sürerek bu eşyaların aynen, değilse bedelleri toplamı olan 15.650.000.000 Tl.nın tahsilini istemiştir. Davalılar, davacının ziynetlerini götürdüğünü savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

      Mahkeme gerekçeli kararında, "davacı kadının mehir alacağı davasının kabulüne" ifadesiyle yetinmiş, bunun dışında; hangi tanık beyanlarına hangi sebeple üstünlük tanındığı, hangi tanık beyanlarına hangi sebeple itibar edilmediği belirtilmediği gibi, kabule ilişkin başka bir gerekçeye de yer vermemiştir. Bu haliyle karar, kadının mehir alacağı davası yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1 -c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan gerekçesiz karar oluşturulması usule aykırı bulunmuştur. 3-Davalı-karşı davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde boşanma talebinin yanı sıra 7.800 TL şahsi alacak talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin alacak talebi nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin yazılı senet ve bağış hükmünde olduğu, mehir senedinde yazılı müvekkiline ait altınların teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin yazılı senet ve bağış hükmünde olduğu, mehir senedinde yazılı müvekkiline ait altınların teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile 200 gram altının davacıya verilmek üzere mehir olarak kararlaştırıldığı, davacının 133 gram mehir altınının verilmediği iddiası ile açılan işbu davada senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğinin ispat külfetinin davalı tarafta olup, bununda ancak senet kuvvetindeki bir belge veya yemin gibi kesin bir delille ispat edilebileceği, davalının senet kuvvetindeki belgeyi ibraz edememekle birlikte davalıya yemin delilinin hatırlatılmadan 133 gram mehir altını için davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu görülmüştür....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar mehir senedinde davalının imzası olmasa da mehirdeki altınların davacıya düğünde takıldığı, mobilya takımı ve çeyiz eşyalarının alındığının davalı tanık beyanlarıyla sabit olduğu, dolayısıyla işbu davanın mehir senedinden kaynaklı dava değil zilyetliğe dayalı dava olduğu, davacının iddiasının en son müşterek haneden şiddet görerek ayrıldığı için ziynet ve eşyaların kendisine teslim edilmediği yönünde olduğu, boşanma dosyası kapsamı ve tanık Sinan'ın beyanı ile davacının müşterek haneden sadece eşofman, terlik ve ceketi ile gece vakti ayrıldığı, bu nedenle yanına herhangi bir eşyasını almasının mümkün olmadığı, her ne kadar bir kısım davalı tanıkları davacının çeyiz eşyalarının bir kısmını götürdüğünü sonrasından da dayısı ve yengesinin gelip mobilya takımı dahil kalan eşyalarının hepsini götürdüğünü beyan etmiş iseler de, davalının cevap dilekçesinde bu yönde bir vakıaya dayanmadığı, hal böyle olunca davanın reddinin hatalı...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 1- Mehir senedinde yazılı olan 4 adet 150 gram altın bilezik ve set şeklinde ziynet eşyalarının davalılardan aynen alınarak davacıya iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsiline yönelik davalılar aleyhine açılan davanın reddine, 2- Mehir senedinde yazılı buzdolabı (4.190,00 TL) çamaşır makinesi(2.340,00 TL), bulaşık makinesinin (2.140,00 TL) davalılar tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 8.670,00 TL'nin 300,00 TL'sine dava tarihinden, geriye kalan 8.370,00 TL'sine ise ıslah tarihi olan 20/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- Mehir senedinde yazılı salon mobilyası takımı (1.750,00 TL), yatak odası takımı (1.400,00 TL), yemek odası takımı (1.400,00 TL), ocaküstü firın( l. 650,00 TL...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen eşya ve ziynetlerin davacıya teslim edildiğine dair mehir senedinde herhangi bir ibare olmadığı, davacı tarafça mehir ediminin ifa edilmediğinin iddia edilmesi karşısında ispat külfetinin senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile davalıya ait olduğu, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilini kullandığı, davacının mehir ediminin ifa edilmediğine yemin ettiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu