Md. gereğince ortaklığın sona ermesi ile oluşan ayrılma payı alacağının talep edilebilmesi için öncelikle ortaklığın sona erdiğinin kanıtlanmasının gerektiği, ortaklığın sona erdiği kanıtlanmadığı için gelinen aşamada ayrılma payı talep edilemeyeceği sonucuna varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir....
K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen kooperatif hissesi nedeniyle 10.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 36.326,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 s.lı TMK'nun m. 235/1, 243 251). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK’nun m. 228/1, 243 253)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinin tespiti davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ....02.2012 gün ve 2011/4284 Esas, 2012/1502 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olan birleşen dava davalısı ...’in üyeliğini ....03.1998 tarihinde devraldığını, ancak davalı kooperatif tarafından üyeliğinin kabul edilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, birikmiş kooperatif aidatı alacağının kooperatif üyesi olan davalıdan tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalının üyeliğinin sona erdiği savunması bulunmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlık 1163 sayılı Kooperatifler Yasasından kaynaklanmaktadır. 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası'nın 99. maddesinde bu yasadan doğan uyuşmazlıkların ticari dava olduğu olduğu hususları düzenlenmiş, 6762 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde de " Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir. ” hükmüne yer verilmek suretiyle sulh hukuk mahkemesi de ticari davalara miktar itibariyle bakmakla görevli kılınmıştır....
Davacının üyelik talebinin davalı yanca kabul edildiği, ihraç tarihine kadar kooperatif üyeliğinin devam ettiği ve davacının aidatları ödememesi nedeniyle üyelikten ihraç edildiği hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun .../.... ve anasözleşmenin .../.... madde hükümlerine göre devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, ayrıldığı yılın bilançosunun ertesi yıl içinde yapılacak genel kurulda kabulünden itibaren bir ay sonra muaccel olur. Davacıya iade edilmesi gereken meblağ, ödediği aidatların toplamı kadar olmayıp, yapılan toplam ödemeden ayrıldığı yıl bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya isabet eden kısımların düşülmesinden sonra kalan miktardır....
Davalı kooperatif, Kooperatif Ana Sözleşmesinin 16. Maddesi uyarınca ortağın ölümünden itibaren 3 ay içerisinde bildirim yapılmadığından üyeliğin sonlandığını savunmuş, davacı ise açılan tereke davası nedeniyle mirasçıların 3 aylık süre içerisinde kooperatife başvurmaları hukuken mümkün olmadığını, ayrıca Yargıtay kararlarında, 3 ay içerisinde temsilci tayin edilmemesinin kooperatif üyeliğinden ihraç sonucu doğurmayacağıhı ve bu nedenle üyeliğin tespitine dair karar verilmesi gerektiğini iddia etmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında "Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer.Anasözleşmede gösterilecek şartlarla, ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir." Kooperatif Anasözleşmesinin 16.maddesinde ise "Ölen ortağın kanuni mirasçılarının üç ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülükleri kanuni mirasçıları lehine devam eder....
Dava, eser sözleşmesi ve kooperatif üyelik ilişkisiyle bağlantılı olarak alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişi raporu hüküm kurmak için yeterli ve denetime elverişli değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, kooperatiften aldığı daireyi 2005 yılında üçüncü bir şahsa sattığını ve aynı tarihlerde de üyelikten istifa ettiğini ileri sürerek, davalı kooperatifin üyesi olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacının dosyaya sunduğu belgelere göre, kooperatif yönetimine üyeliğinin sona erdirilmesi için gerekli bildirimleri yaptığı, kooperatif ile hiçbir bağının kalmadığı, bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif ortağı olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, " Davacının kooperatif üyeliğinin devam edip etmediğinin nihai takdir ve değerlendirmesinin Mahkemenin olduğu, açıklanmış, davacı vekili dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunu, 86 ve 87 sırada kayıtlı iki iş yerinin müvekkiline ait olduğunu, müvekkilin kooperatif üyesi olduğunun tespiti talep etmiş, davalı vekili davacının daha önce kooperatife üye olup 25/02/1999 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının talebi üzerine dükkanların ...' a davacı tarafından devredildiğini, dolayısıyla dükkanların ve kooperatif üyeliğinin davacı tarafından ...' a devredildiğini, 1 nolu dükkandaki davacının kooperatif üyeliğinin ise 12/07/2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının kooperatife borçlarını ödemediğinden kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını savunmuş, davacı vekili müvekkilinin kooperatif deki 10 nolu dükkanı satmadığını, halen kendi adına olduğunu, kooperatif üyeliğini devretmediğini, ayrıca ihraç kararının...