nin davacı sıfatının olmadığını, ortakların haklarının korunması için bu davayı açmakta hukuki yararın olduğunu, eski kooperatif başkanı Erhan Demirkol hakkındaki soruşturmanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, kooperatif üyesi davalının üyeliğinin muvazaalı olduğunun tespiti ve iptali istemine ilişkindir. Davacı kooperatif vekili, kooperatif üyesi olan dava dışı ...'...
, üyelik hak ve ayrıcalıklarından da müvekkiline yararlandırmadığını, davalının herhangi bir işlem bilgi tebligat yapmaksızın müvekkilinin kooperatif üyeliğinin bulunmadığını iddia ettiğini, ortada usulüne uygun ve rızaya dayalı bir üyeliklikten çıkarmanın olmadığını, müvekkilinin aracının bulunmaması nedeniyle kooperatif üyeliğinden ihraç edilmesinin doğru olmadığını, kooperatif kayıtlarının celbi halinde üyelik durumu ve esas sözleşme kuruluş aşamalarının net olarak belirlenebileceğini ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatife üyelik ihraç kaydının iptaline, kooperatif üyeliğine hükmen kayıt edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- KARAR - Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu kooperatif kayıtlarına göre üyeliğinin 180 m²'lik iş yerine hak kazanacak şartları taşıdığını ancak kooperatif yönetiminin keyfi bir tutum izleyerek müvekkilinin üyelik kaydını 60 m²'lik iş yerine hak kazanacak şekilde oluşturduğunu ileri sürerek davalı kooperatife üyeliğinin 180 m²'lik iş yeri için olduğunun tespiti ile kooperatif kayıtlarına bu şekilde tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen 2011/379 Esas sayılı davada davacı vekili, müvekkkilinin 180 m²'lik dükkan için aidat yatırdığını, ancak kendisine burada 60 m² yerin verildiğini, fazla aidat ödemesi yaptığını ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması koşulu ile bugüne kadar ödemiş olduğu fazla aidatlardan 10.000,00 TL.nin aidat ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Tek başına taşınmaz mülkiyetini edinmek , kooperatif üyeliğini de devralma sonucunu doğurmaz. Kooperatif üyeliğinin kazanılmasına ilişkin Kooperatifler Kanunu 8. Maddesi "Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzelkişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği, bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşır. Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır." şeklindedir. Dolayısıyla dosyanın hesap bilirkişisine verilmeden önce davalının kooperatif üyeliğinin tartışılması gerekir....
İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; ilgili Kanun maddesinde sadece görevin sona ermesinden bahsedildiği, nasıl sona ermesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmadığı, üyesi bulunduğu partinin kapatılması nedeniyle milletvekilliğinin sona ermesinin de 5434 sayılı Yasa hükmünde belirtilen görevi sona erenler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla kanun maddesinin kapsamını daraltıcı bir şekilde verilen mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kooperatif üyeliğinin sona ermesi nedeniyle alacak davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekilinin 16.09.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; dosya kapsamında müvekkili ...'ün 30/04/2012 tarihinde anılan kooperatifin diğer üyesi olan ...'dan üyeliğini devralmış olup anılan kooperatife 30/04/2012 tarihinde olduğunu, 28/05/2012 tarihinde ilk üyelik aidatını yatırdığını ve 28/05/2012 tarihinden 14/04/2013 tarihine kadar normal üyelik aidatlarını yatırdığını, ancak bu tarihte kendisine kooperatif tarafından verilecek dairenin, Konya .Noterliği huzurunda kura ile tespit edildiğini, buna göre kendisine B Blok 3. Kat 14....
- K A R A R - Davacı vekili, davacı müvekkilinin davalı kooperatifte denetim kurulu üyesiyken haksız olarak kurul üyeliğinden çıkarıldığını öne sürerek kooperatif tarafından alınan 10.02.2016 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kooperatif üyelerinin borcuna kefil olduğunu ve borçların ödenmediğini, ana sözleşmenin 52.maddesi uyarınca denetim kurulu üyeliğinin münfesih olduğunu öne sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının denetim kurulu üyeliğinin herhangi bir ihtar, ihbar yapılmaksızın sona erdirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Davalı vekili, kooperatif kayıtlarında davacının istifa ettiğine dair bir kaydın bulunmadığını, istifa dilekçesinin tebliğ edildiği söylenen kişinin kooperatifle bir ilgisinin olmadığını, davacının usulüne uygun bir istifa bildiriminin kooperatife ulaştırılmadığını, davacının kısa bir süre önce aidat ödemesi yaptığını ve ortaklar kayıt defterine göre üyeliğinin kesintisiz devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, üye kayıt defterine göre davacının 61 no'lu ortak olduğu, üyeliğinin sona erdiğine veya devredildiğine dair bir kaydın bulunmadığı, anasözleşme hükümlerine uygun bir istifa beyanının kooperatife tebliğ edilmediği, bu konuda kooperatif yönetimince bir karar alınmadığı, davacının ortaklığının devam ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ortağı olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 11/06/2014 NUMARASI : 2011/712-2014/345 Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti, alacak, tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Kooperatifler kanunun 17.maddesinde; "kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin veya mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu ana sözleşmede gösterilir. Bu haklar,-----hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır" düzenlemesi mevcut olup, davacının 2021 yılında istifası nedeniyle sona eren kooperatif ortaklığından kaynaklanan alacak kalemlerinin, 2021 yılının genel kurulunun yapılacağı 2022 yılında değerlendirilmesi mümkündür. Bu nedenle davacının talebi erken açılmış bir dava niteliğindedir. Bu açıklamalar ışığında davalı kooperatif yönünden davanın usulden reddine, davalı şahıslara karşı sorumluluk davası şeklindeki taleplerin ise davacının kooperatif ortaklığından istifası ve aktif husumeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....