İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesi'nce "...Dava tarihi olan 14.07.2014 tarihinde davacının kooperatif üyesi olduğu, dava sırasında davacının kooperatif üyeliğinden istifa ettiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Taraflar kooperatif üyeliğinden istifa eden davacının genel kurulun iptali istemiyle açılan davaya devam edip edemeyeceği konusunda uyuşmazlık vardır. Her şeyden önce davacının kooperatif üyeliğinin istifa ve bu istifanın 26.07.2016 günlü yönetim kurulu kararı ile kabul edilmekle davacının kooperatif üyeliğinin sona erdiği açık olup, dava sırasında üyeliğinin sona erdiğini davacıda kabul etmektedir. Davacı dava açtığı tarihte üye olduğunu, dava şartının yerine geldiğini, daha sonra üyelikten istifa etmekle bu sıfatının sona ermeyeceğini iddia etmektedir. Ne var ki, genel kurulun iptali istemli davayı kimlerin açabileceğini Kooperatifler Kanunun 53. Maddesinde sayılmıştır....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifçe ihraç edildiğini, bu kararın yok hükmünde olduğunu, kooperatif yetkilisi olarak hareket eden ...'ın hisse ve üyeliğini devretmesi nedeniyle kooperatif üyeliğinin düştüğü gibi, yöneticilik sıfatının da sona erdiğini, bu nedenle tasarruflarının ve altına imzasını attığı tüm kararların hukuken yok hükmünde olduğunu, 20.06.2009 tarihinde yapılan genel kuruldan müvekkil ve diğer üyelerin haberdar olamadıklarını, 17.07.2009 tarihli ve 28 nolu kararının da olağanüstü toplantı şartları oluşmadan yapıldığını, ...'nın yönetim kurulu üyesi olmadığını, yine kararda yönetim kurulu üyesi olarak adı geçen...'nın da usulüne uygun yetkilendirilmiş yönetim kurulu üyesi olmadığını, müvekkiline hisse devirlerinin bizzat kooperatif yönetim kurulu başkanı... tarafından yapıldığını, hisse devirleri yapılırken tapu alınıncaya kadar kooperatif giderlerinin ...'...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifçe ihraç edildiğini, bu kararın yok hükmünde olduğunu, kooperatif yetkilisi olarak hareket eden ...'ın hisse ve üyeliğini devretmesi nedeniyle kooperatif üyeliğinin düştüğü gibi, yöneticilik sıfatının da sona erdiğini, bu nedenle tasarruflarının ve altına imzasını attığı tüm kararların hukuken yok hükmünde olduğunu, 20.06.2009 tarihinde yapılan genel kuruldan müvekkil ve diğer üyelerin haberdar olamadıklarını, 17.07.2009 tarihli ve 28 nolu kararının da olağanüstü toplantı şartları oluşmadan yapıldığını, ...'nın yönetim kurulu olmadığını, yine kararda yönetim kurulu üyesi olarak adı geçen ...'nın da usulüne uygun yetkilendirilmiş yönetim kurulu üyesi olmadığını, müvekkiline hisse devirlerinin bizzat kooperatif yönetim kurulu başkanı ... tarafından yapıldığını, hisse devirleri yapılırken tapu alınıncaya kadar kooperatif giderlerinin ...'...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili, davacının kooperatif üyeliğini devretmesine rağmen kooperatif kayıtlarında müdür olarak kayıtlı olduğunu, kooperatif borçları nedeniyle yapılan bildirim üzerine kayıtların düzeltilmesi için kooperatif ve ...ne yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, koopretifin tasfiye aşamasına gidridğini, tasifye memrularının görev süresnin dolması nedeni ile kooperatifte organ boşluğu oluştuğunu belirterek; davalı kooperatife kayyum atanmasına karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında kooperatif üyeliğinin devrine dair sözleşme imzalanmış olup, uyuşmazlık bu sözleşmeden kaynaklanan alacak için başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre; inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir.Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanını Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 10.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın davalı kooperatif ile iletişime geçtiği, irtibatının devam ettiği ya da aidat ödemesi yaptığı yönünde dosya kapsamında herhangi bir bilgi, belge veya tespitin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacılar, murisleri ...'ın kooperatif üyesi olduğu, mevcut üyeliğinin ölümü ile kendilerine geçtiğini iddia ederek, delil olarak kooperatif üyelik kayıt belgesi ile üyelik aidat ödeme makbuzu sunarak, murislerinin davalı kooperatif üyelik kaydının davalı olduğunu, sunulan 3 adet ödeme makbuzunun da üyelik aidatı ödeme belgesi olduğunu iddia ederek,üyeliğin miras intikali yoluyla kendileri adına tespitini talep etmişler ise de, davacılar murisleri ...'ın kooperatif üyeliğini ispat edemedikleri gibi, her ne kadar savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olarak yargılama aşamasında toplanan delillere göre ortaklığın murislerine murisin babası ...'dan intikal ettiğini, bu intikal nedeniyle de üyeliklerinin tespiti gerektiğini belirtmişler ise de, davacıların murisleri ...'ın babası ...'...
Noterliğinin 22.05.2017 tarihli ve 18253 yevmiye no.lu hisse devir sözleşmesi ile devraldığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin işlenmesini noter yolu ile davalı kooperatife bildirdiğini, davalı kooperatif yönetiminin 14.06.2017 tarihli ve 648 no.lu kararı ile devreden üyenin devir tarihi itibariyle alacak-borç ilişkisi konusunda mutabakat olmadığından, devreden üyenin kooperatife müracaatı ile mutabakat sağlanmasını müteakiben taleplerin değerlendirileceğinin bildirildiğini, davalının üye kaydını yapmaması üzerine işbu davanın açıldığını ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Kooperatif ortağının kooperatif tarafından imal edip kendisine tapudan devredilen bağımsız bölümü üçüncü kişiye devretmiş olması tek başına kooperatif ortaklığının sona ermesi sonucunu doğurmaz. Üyeliğin ayrıca satıcıya devredilmesi gerekir. Kooperatif genel kurulunca ödeme günü belirlenmek suretiyle (belirlenmemişse ayın son günü ödeme günü olup) aidat ödenmesine ve ödenmemesi halinde temerrüt faizinin uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı aşikârdır. Kooperatif genel kurul kararlarının, ortaklara tebliğine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır. Genel kurul kararı, tesis edildiği tarihi kovalayan günden itibaren bir ay içerisinde iptal davası açılmadığı taktirde veya iptal davası açılmış olup da kesin hükümle reddedilmekle kesin hale gelir....
Davalı kooperatif yetkilileri 23/11/2018 tarihli dilekçeleri ile, kooperatif aleyhine açılmış bulunan bu davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. DELİLLER :Davalı kooperatifin ticaret sicil kaydı, davalı kooperatif temsilcilerinin davayı kabul beyanı ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE :Dava, davacıların, murisleri ...'in davalı kooperatife üyeliği nedeniyle borçlarının bulunmadığı ve kooperatife üye olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Davalı kooperatifin yetkili temsilcileri, 23.11.2018 tarihli dilekçeleri ile davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. Davacılar vekili 12.11.2018 tarihli dilekçe ile yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir. Buna göre; usulüne göre yapılan kabul beyanının davayı sona erdiren usuli işlemlerden olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....