nın kooperatif üyeliğinin bulunmadığı, buna göre kooperatif üyesi olmayan dava dışı 3.kişinin yaptığı devir işleminin usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla davacının kooperatif üyeliğinin tespiti isteminin reddine karar vermek gerekmiş oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sosyal Yapı Kooperatif Başkanlığı'na..” ibareleri ile başlayan 26/10/2006 tarihli hisse devri belgesindeki ...'e atfen atılmış imzanın ...'in eli ürünü olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Davacı asil sözlü yargılama duruşmasında Ankara'da ikamet ettiğini, rahatsızlığı nedeniyle Antalya'daki kooperatif ile ilgilenemediğini, amcası ...'e daireyi kiraya vermesi için vekaletname verdiğini ve daireyi davalıya kiraya verdiklerini, kiraları aidat ödemesinde kullandığını, birikmiş ve güncel aidatların kiradan karşılandığını, kendisine satış ile ilgili bir vekalet verilmediğini, devir belgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, imzanın sahte olduğunu beyanla davanın kabulünü talep etmiştir. Dava, davacıya ait kooperatif üyeliğinin 26/10/2006 tarihli hisse devir sözleşmesine dayanılarak davalı kooperatif tarafından diğer davalı ...'ya devrine ilişkin kooperatif kararının ve devrinin iptali ve davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespiti davasıdır....
ye, 24.09.2002 tarihinde ise ... tarafından davalıya satıldığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydında satım işlemleri sırasında kooperatifi üyeliğinin de devredildiğine dair bir ibarenin bulunmadığı, davacının halen dava dışı kooperatif üyeliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Dava dışı kooperatif ortağı olsun veya olmasın, kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişiler bu hizmetlerin karşılığı olan aidatları ödemek zorundadırlar. Somut olayda, mahkemece; davalının taşınmazı satın aldığı tarih itibariyle dava dışı kooperatif hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
Kooperatiflerin tasfiyesinde, tasfiye işlemleri ortaklarla üçüncü kişiler ve kooperatif arasında hukuken sona ermedikçe, kooperatifin sicilden silinmesi mümkün değildir. Bir başka ifadeyle, tüzel kişiliğin sona ermesi için, tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanması gerekir. Bu nedenle, menfaati olanlar tüzel kişiliğin ihyasını isteme hakkına sahiptir. Tüzel kişiliğin ihyası için, tasfiye kurulu ile ticaret siciline husumet yöneltilerek dava açılması gerekir. Eldeki davada ticaret sicili memurluğu yazısından kooperatifin sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Hükmü şahsiyeti bulunmayan kooperatif adına tapu oluşturulması mümkün değildir....
Yukarıda açıklandığı üzere, davacı kooperatifin ana sözleşme kapsamındaki inşai faaliyetlerinin sona ermiş ve tasfiye haline girmiş olması, davacı kooperatif ile apartman/site yönetiminin ayrışmamış olması, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat malikleri kurulu veya yönetici tarafından yapılması gereken iş ve işlemlerin de kooperatif tarafından yerine getirildiği hususu dikkate alındığında kat malikinin site aidatlarının belirlendiği ve sitenin sorunlarının değerlendirilip kararlar alınan bir toplantıya 1 kez katılmış olması, toplantı sırasında kooperatif üyeliğinin benimsendiğine dair bir beyan ve davranışı da bulunmadığı dikkate alındığında kooperatif üyeliğinin benimsendiğini göstermeyeceği değerlendirilmiştir. 8-Davalını kooperatif üyeliği hususu yukarıda ayrıntılı olarak değerlendirilmiş olup, kooperatif üyeliğine ilişkin bir başvuru ve kayıt bulunmadığı, eylemli olarak kooperatif üyeliğinin benimsendiğine dair bir davranışın da yer almadığı, ödenen aidatların ve vekalet yoluyla katılım...
Noterliğinin 03.01.2014 tarihli ve 159 yevmiye ihtarı ile üyeliğinin sona erdiğini, müvekkiline genel kurul tarihinden sonra ya da çekilen ihtardan sonra da bir ödemenin yapılmadığını, bu nedenle davalı kooperatifin 2012 yılı bilançosunun tasdik edildiği ....06.2013 tarihli genel kurulunu takiben ... ay sonra temerrüde düştüğünü, müvekkilinin davalı kooperatife üyeliğinin sona erdiğinin ve üyeliğinin sona erdiği tarihin tespitine, müvekkilinin davalı kooperatife ödemiş olduğu aidatlarla ilgili çıkma payı alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif kayıt ve defterlerinin tasfiyeden itibaren 21 yıl geçmekle mevzuata göre imha edilmiş olduğu, dosyada davacının davalı kooperatif ortağı olduğuna dair bir belgenin olmadığı, aksine 05.09.1993 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde ...'ın isminin bulunduğu, davacının, tahsis edilen konutu devredip kendisine herhangi bir hak bahşetmeyen, sadece aidat ödeme külfeti yükleyen boş ortaklık hakkını kendisinde tutmasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu süreç boyunca davacının herhangi bir niza çıkarmadığı gibi ortak olduğunu düşündüğü halde borcunun olup olmadığı konusunda ne kooperatife uğramış, ne de aidat borcunu takip etmiş olup üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının kooperatif üyesi olduğunu, 2013 ve 2014 dönemine ait aidat borcunu ödemediğini, bu nedenle ...... 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6500 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğini, davalının tapuyu devretmiş olsa da kooperatif üyeliğini devretmediğini, üyeliğinin devam ettiğini, bu nedenle itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dairesini 11.10.2012 tarihinde dava dışı .......puda devrettiğini, devir tarihi itibari ile kooperatife olan tüm borcunu ödediğini, kooperatifin bilgisi ve muvafakati doğrultusunda kooperatif üyeliğinin sona erdiğini, kooperatif kayıtlarında üye olarak görünmediğini, üye olarak görünen şahsın Melek Yörük olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 10/07/2020 KARAR TARİHİ : 10/06/2024 YAZIM TARİHİ : 10/07/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin yönetim/ tasfiye kurulunda üye olarak görev yaptığını, 2019 yılında yapılan Genel Kurul'da kooperatif yönetiminin değiştiğini, müvekkilinin huzur haklarını davalı kooperatiften talep ettiğini, ancak talebin olumsuz karşılandığını, huzur hakkı alacağı için .... E. Sayılı dosyası aracılığıyla yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek davalının .... Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini ile takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhinde %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Yapı Kooperatifinin üyesi olduğu ve vefat tarihi olan ... tarihinden önce kooperatif üyeliğini devir ettiği veya kooperatif üyeliğinden çıkarıldığı ile ilgili somut bir belgenin bulunmadığını, bu durumda da muris ...ün vefat tarihi olan ... tarihi itibariyle davalı kooperatif üyeliğinin devam ettiğini, muris ...'ün vefat tarihi olan ... tarihi itibariyle davalı kooperatif üyesi olması nedeniyle mirasçıları olan davacı ..., ..., ... ve ...'ın davalı kooperatife yazılı başvurmaları ile eşit hisse oranlarıyla muris ...'...