"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ile ... 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, kira ilişkisinden doğan davalarda Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 6100 sayılı Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda uygulanabileceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, 21/02/2011 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı H.U.M.K'na göre alacak davalarında görev dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak H.U.M.K.’nun 8.maddesi II....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, alacak istemine ilişkindir. Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Malatya 1....
Davacının dayandığı kira sözleşmesinde uzayan dönem için kefilin sorumlu olduğu süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre, yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulması doğru olmadığından kefil hakkındaki davanın reddi gerekir. 3-Davalılar vekilinin davalı kiracı yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.10.2011 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Takip ile 2014 yılı Haziran ayından Aralık ayına kadarki kira alacağı ve damga vergisinin işlemiş faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir. Davalı borçlular itirazında 2014 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos ayları kira bedellerinin ödendiğini bildirerek takibe konu kira alacağının 6.150,00 TL’lik kısmına ve damga vergisine ilişkin alacak talebine itiraz etmişler, geri kalan 2014 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları kira alacağı 8.815,00 TL üzerinden takibi kabul etmişlerdir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R - Dava, el atmanın önlenmesi ve alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; davacının kira sözleşmesinde taraf olmadığı, kira sözleşmesinin dava dışı 3. kişi ile imzalandığı, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 4. maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren işler sayılmıştır. Somut olayda davacı, 2/5 pay ile paydaş olduğu taşınmazda davalının kendisinden izinsiz baz istasyonu kurduğunu, buna muvafakatı olmadığını, baz istasyonunun kaldırılmasını ve kurulduğundan bu yana kullanım/kira bedelinin tarafına ödenmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, kiralanan taşınmazın ½ hisse ile maliki olduğunu, yapılan sözlü anlaşma gereği 01.07.2008 yılından beri aylık 250 TL kira bedeli ile davalının kiracı olduğunu, gönderilen ihtarnameye rağmen kiranın yarısının bugüne kadar kendisine ödenmediğini belirterek, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini ve toplam 6.250 TL kira alacağının ödenmesini istemiştir....
Davalı, davacıya kira borcu olmadığını, 2014 yılı Mart ayında yanında üç kişi olduğu halde kira ödemesini yaptığını ödemeye ilişkin yazılı belgesi olmadığını, başkaca da bir delili olmadığını, ayrıca davacının kira sözleşmesi üzerinde oynama yaptığını, kira bedeli 350 TL iken kira sözleşmesinde yapılan değişiklik ile kira bedelinin 450 TL olarak gösterildiğini, bu şekilde rakam ve yazıyla oynandığını, belediyeye vermek amacı ile davacının kendisindeki kira sözleşmesi suretini de aldığını, belediyeye sorulması halinde kira bedelinin 350 TL olduğunun anlaşılacağını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, taraflar arasında imzalanan 01.06.2014 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalının davacıya ait dükkanda kiracı olduğunu, sözleşmede 1 yıllık kira bedeli olan 4.800 TL nin peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığı halde davalının kira bedelini yatırmadığını, kira bedelinin tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2014/4601 E., sayılı dosyasında takip başlatıldığını, belirterek ödenmeyen 4.800,00 TL kira bedelinin davalıdan tahsili ile dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/05/2022 KARAR TARİHİ : 03/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen taşınmaz kira sözleşmesi kapsamında, davalı şirket tarafından 2022 yılı Nisan ayına ilişkin ödenmeyen 18 günlük kira bedeli toplamı olan 7.875,00 TL'nin tahliye tarihi olan 18/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili, davalı şirketin kira sözleşmesi ile belirlenen süreden önce kiralananı terk etmesi sebebiyle TBK madde 325 doğrultusunda 3 aylık kira bedeli toplamı olan 39.375,00 TL kira tazminatının fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile tahliye tarihi olan 18/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini...
Davacı vekili, dava dilekçesinde, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğunu, kira sözleşmesinin sona ermesine ve ihtara rağmen kiralananın tahliye edilmediğini ileri sürerek kira sözleşmesinin feshine, baz istasyonunun kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine, 14.250,00 TL kira parasının tahsiline,haksız işgal sürdüğü sürece 1.800,00 Amerikan Doları'nın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12.06.2008 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile sona erdiğini, davanın el atmanın önlenmesi ve alacak davasına dönüştüğünü,görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. HMUK’nun değişik 8. maddesinin 2. fıkrasının 1 No’lu bendi gereğince kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülür....
Davalı borçlunun borçlu olmadığını İİK'nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlayamadığı, 01/11/2019 başlangınç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, sözleşmenin hususi şartlar bölümünün ikinci maddesinde kira artış şartının düzenlendiği, kira artışının tüfe ortalaması oranında hesaplanacağının, kira artış oranı taraflar arasındaki nihai görüşmeye göre sonuçlandırılamazsa kira bedeline kendiliğinden zam yapılacağının, kiralayanın önceden herhangi bir ihtar veya ihbarda bulunmasına gerek olmadığının belirtildiği, özgür irade ile kararlaştırılan bu şartın geçerli olduğu ve tarafları bağladığı, davacının artış uygulanmadan önce kira paralarını ihtirazi kayıt olmadan almasının kira bedellerinin davalının ödediği miktarda belirlendiği konusunda anlaşmanın varlığını göstermeyeceği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda kira artışının ve takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlendiği, alacaklının muvafakati olmadıkça...