WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece alınan 27.10.2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde, bilirkişinin raporunun karar vermeye elverişli olup aylık kira bedelinin az yukarıda yapılan izahat ışığında, 23.000,00 TL olarak kabulü ile davalı kiracı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu sonucunda tespit edilen 299.000,00 TL birikmiş alacak ile 15.113,10 TL işlemiş faiz olmak üzre toplam alacağın 314.113,10 TL olarak tespit edilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı kiracı borçlu, icra takibine yaptığı itirazında kira sözleşmesine, imzaya, kiracılık ilişkisine itiraz etmediğinden, alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen 299.000,00 TL asıl alacak ile 15.113,10 TL işlemiş faiz miktarı yönünden ise alacak kesinleşmiştir. Bu nedenle kira sözleşmesine itiraz etmeyen davalı kiracı borçlunun, bilirkişi raporuyla belirlenen tüm kira bedellerinin tamamını ödediğini İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlaması gerekir....

HD'nin 2015/4779 Esas - 2015/6078 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; Tüm dosya kapsamı ve UYAP sistem kayıtları incelendiğinde; davanın alacak ve tahliye davası olup dava değerinin yıllık kira bedeli ile birlikte talep edilen alacak toplamı olduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde dava değerinin alacak miktarı olan 33.600,00 TL ve yıllık kira bedeli olan 8.400,00 TL olarak gösterildiği halde sadece 8.400,00 TL üzerinden nisbi harç yatırıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece sadece yıllık kira bedeli üzerinden yatırılan nisbi harç yeterli görülerek yargılamaya devam edildiği ve alacak ve tahliyeye karar verildiği, tavzihle kabul edilen alacak miktarı yönünden de ayrıca vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır....

Kira ilişkisinden kaynaklanan davalarda; kira sözleşmesinin ve kira bedelinin kiraya veren, kira bedelinin ödendiğinin ve tahliyenin kiracı tarafından ispatı gerekir. Kira bedelinin kiraya veren tarafından ispat edilememesi halinde kiracının kabulünde olan miktarın kira bedeli olarak esas alınması gerekmektedir. Taraflar arasında 24.01.2020 tarihinde 962.000,00 TL bedelli, 17 aylık; kira sözleşmesi ve kira şartnamesine dayalı kira ilişkisinin bulunduğu hususunda anlaşmazlık yoktur. Davaya konu kira sözleşmesi ve kira şartnamesine göre kira bedeli ilk yıllık 962.000,00 TL olup, 3 aylık 4 ayrı vadede peşin ödeneceği, vadesinde ödenmeyen kira borcu için 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesine göre gecikme faizi uygulanacağı hususu belirtilmiştir....

Mahkemece diğer alacak kalemleriyle, davalı tarafından açılan karşı davaya ilişkin alacakların da hesaplandığı tefrik edilen dosyada yer alan bilirkişi raporu ile ek bilirkişi raporuna istinaden davacıya iadesi gereken kira bedelinin 1.989.438,92 TL olduğu kabulüyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda ve ek raporda kira ödemelerinin sözleşmenin işlemeden kalan süresine isabet eden bölümünün 2.877.808,64 TL olduğu belirtilmekle birlikte, dava konusu edilen diğer alacak kalemleriyle birlikte, mahsuplaşma sonrasında asıl davada davacının isteyebileceği bedelin 1.989.438,92 TL olduğu sonucuna varılmıştır....

    Takip talebinde , 01.08.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanıldığı beyan edilmiş olup davalı-borçlu vekilince itiraz dilekçesinde 2015 yılında başlayan kira sözleşmesi olmadığı iddia edilmiş ise de, yine itiraz dilekçesinde borçlunun 2013 yılı sonlarından itibaren kiracı olduğu, kiralananın yıllık 4000TL karşılığında kiralandığı, kiraya verenin borçluyu tahliye ederek kiralananı daha yüksek bedele başkasına kiraya vermeye çalıştığı belirtilmek suretiyle kira ilişkisi kesinleşmiştir. Davacı alacaklı 01.08.2015 vadeli 20.000,00 TL miktarlı kira bedeli , 01.08.2016 vadeli 20.954,00 TL miktarlı kira bedeli, 01.08.2017 vadeli 22.524,00 TL miktarlı kira bedeli üzerinden takip başlatmış, davalı borçlu yıllık kira bedelinin 4.000,00 TL olduğunu , yıllık artırım yapılmak suretiyle borçlu ve başka kişiler tarafından yatırıldığını belirterek yıllık kira miktarına karşı çıkmıştır. Kiraya veren yıllık kira miktarını, kiracı kira bedelini ödediğini kanıtlamalıdır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, araç kira sözleşmesine dayalı kira alacağı ve yan giderlerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.'...

      dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kira sözlşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dava konusu alacak taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra 31.07.2013 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereği dava dilekçesini görev yönünden ret ederek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Sulh Hukuk Mahkemesine göndermesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesince; dava konusu alacağın taraflar arasındaki kira ilişkisinden doğan alacak olmadığı, 6100 sayılı HMK'nın 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemesinin görevsizliğine karar vermiştir. ...Asliye Hukuk Mahkemesi ise; 6100 Sayılı HMK'nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarıda dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nın 4/1-a maddesi"Sulh hukuk mahkemeleri,dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, ... görürler."...

          Davalı vekili, davacının davaya dayanak yaptığı önceki malik ile yapılan kira sözleşmesi altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkili ise önceki malik arasında sözlü kira sözleşmesi yapıldığını ve aylık kira bedelininde 1080 TL olduğunu belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur. Davacı vekili ise yargılama sırasında kira sözlemesi altındaki imzanın davalıya ait olmadığını kabul ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi sonucu belirlenen kira parasından davalının takip dosyasına yatırdığı bedel mahsup edilerek, taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacılar davada aylık kira bedelinin 6500 TL olduğunu bildirmiş, davalı ise kiracılık ilişkisine karşı çıkmayarak kira miktarı konusunda uyuşmazlık çıkarmıştır. Bu gibi hallerde davacı iddia ettiği kira parasının miktarını kanıtlamak zorundadır. ...nun 200. maddesine göre kira alacağı miktarını tanıkla kanıtlama olanağı yoktur....

            Mahkemece 177.080,40 TL asıl alacak ve 105,190,27 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın (177.080,40 TL) %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine varar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. 1- Takibe dayanak yapılan 08.04.2013 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesinin Kira Bedeli başlıklı 6.1. ve Kira Bedelinin Ödeme Şekli Yeri ve Zamanı başlıklı 6.3.1 maddelerine göre garanti edilen aylık asgari kira bedelinin her ayın ilk 5 takvim günü içinde peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu