Hükme esas bilirkişi raporuna göre kira alacağı 2004-2005-2006 yıllarından eksik ödenen 7.305 TL, yine 2004-2005-2006 yıllarında davacı tarafından İETT'ye ödenen 4.416 TL ceza, 2.653 TL MTV ve 166,20 TL trafik cezası olmak üzere toplam alacak 14.541,13 TL belirlenmiştir. Davacı 11.07.2007 tarihinde açtığı dava ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL kira bedeli, 250 TL idari para cezası ve 500 TL MTV'nin tahsilini istemiş, bilirkişi raporu doğrultusunda 28.03.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam alacağını 7.305 TL kira alacağı, 4.416 TL İETT cezası, 2.653 TL MTV, 166,20 TL trafik cezası olarak belirtmiştir....
-TL işlemiş faiz yönünden devamına, davalının taşınmazdan tahliyesine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. 01.06.2013 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde aylık kira parası net 2.000,00-TL olarak belirlenmiş, her ayın ilk 5 günü ödeneceği kararlaştırılmış, özel şartlar bölümünde yer alan 6. maddesinde ise “ Her ayın kirasının ilgili ayın en geç 6’sında ödeneceği, geç yatırma halinde 30 gün için %10 gecikme faizi uygulanacağı, 1.1.2013 den 1.6.2013 tarihine kadar işlemiş olan 2.000,00TL aylık kira üzerinden toplam 10.000,00TL birikmiş ecri misil bedelinin Temmuz 2013 ayı sonuna kadar belirlenen banka hesabına yatırılacak” biçiminde kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı 10.000,00.-TL ecrimisil alacağı, 2000 TL, 6.9.2013-6.12.2013 tarihleri arsındaki kira farkı alacağı ile 2.000,00....
Davacı 10.7.2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 1.8.2008 tarihli 8.800 TL kira alacağı ile 2.321,27 TL işlemiş faizin tahsilini istemiş, davalı kira borcu bulunmadığını belirterek borca ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Takibe dayanak olan kira sözleşmesine ve imzaya itiraz edilmediğinden takipte istenen kira bedelleri kesinleşmiştir. Davacı vekili 14.6.2010 tarihli dilekçesiyle takibe konu olan kira bedellerini açıklayarak 2008 yılı Mayıs ve devamı aylarına ait sekiz aylık kira bedelinin aylık 1.100 TL'den tahsilini talep ettiğini bildirmiştir. Bu durumda 2008 yılı Mayıs ve devamı aylara ait sekiz aylık kira bedeline ve işlemiş faizine hükmetmek gerekirken altı aylık kira bedeline göre hesaplama yapan bilirkişi raporunun esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir....
nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacı, davalı ile yapılan kira sözleşmesine göre belirlenen kira bedelinin günün ekonomik şartlarına göre düşük kaldığını belirterek kira bedelinin uyarlanmak suretiyle artırılmasını talep etmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesine dayanmaktadır. Buna göre kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenecek olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Kira bedelleri ... Turizm A.Ş.'ye yapılacak olup diğer kiralayanlar ne kiracıdan ne de ... Turizm Tic. A.Ş.'den kira bedeli talep etmeyecektir.” hükmüne yer vermiştir. 08.12.2010 tarihli fesihname; “08.10.2006 tarihinde .... akdedilen kira sözleşmesi 15.10.2008 günü ilave ek kira protokolü ile birlikte ..., taraflar arasında karşılıklı alacak ve borç yoktur. ...,15.10.2008 tarihli ek kira anlaşması karşılıklı olarak fesh edilmiştir. Karşılıklı alacak ve borç yoktur.” şeklinde düzenlenmiş olup kiracı ve kiraya verenlerden ... Tur. Tic. A.Ş tarafından imzalanmıştır. Yerel mahkemece her ne kadar fesihnamenin davacılardan ... Turizm A.Ş'yi ilgilendirdiği belirtilerek bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de ek kira protokolünün kök kira sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olduğu, kök kira sözleşmesinde kira bedellerinin ... Turz. A.Ş'ye ödenecek olup diğer kiralayanların ne kiracıdan ve ne de kiralayan ... Turz....
Davalı vekili ise davacı ile müvekkili arasında yazılı veya sözlü kira ilişkisi bulunmadığını, davalının tapu maliki ...’ın mirasçısı olduğunu, davalının aynı zamanda miras yoluyla müvekkili şirketin de hissedarları arasında olduğunu, kira bedeli olarak talep edilen miktarın da yüksek olduğunu, taşınmaz şirket hissedarları adına olduğu için stopajın ilgili vergi dairesine kira bedellerinin de şirket hissedarlarının şirket cari hesaplarına hissedarlar lehine alacak olarak kayıt edildiğini, maliyeye bildirilen kira ve stopaj dışında hissedarlar ile şirket arasında iddia edildiği gibi ayrıca kararlaştırılan bir kira bedeli bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
C.’ın mirasçısı olduğunu, davalının aynı zamanda miras yoluyla müvekkili şirketin de hissedarları arasında olduğunu, kira bedeli olarak talep edilen miktarın da yüksek olduğunu, taşınmaz şirket hissedarları adına olduğu için stopajın ilgili vergi dairesine kira bedellerinin de şirket hissedarlarının şirket cari hesaplarına hissedarlar lehine alacak olarak kayıt edildiğini, maliyeye bildirilen kira ve stopaj dışında hissedarlar ile şirket arasında iddia edildiği gibi ayrıca kararlaştırılan bir kira bedeli bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının iddia ettiği kira miktarı ve artış düzenlemesi uyarınca yapılan hesaplama sonucunda davacının iddiasına göre 2012 yılında ödenmesi gereken aylık kira miktarının 27.438,32 TL olduğu davacının 1/9 payına düşen kira bedelinin 3.048,70 TL olduğu 8 aylık tutarının 24.389,60 TL işlemiş faiz miktarının ise 687,96 TL olduğu belirtilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2014/22773 esas sayılı dosyası ile 18.11.2014 tarihinde başlatılan icra takibi üzerine 21.11.2014 tarihinde ödeme emri tebliğ edilen borçlu tarafın 19.11.2014 tarihinde Ekim ayı kira bedeline ilişkin olarak 29.258,67 TL ödeme yaptığını, geriye kalan kısmın ise ödenmediğini, davalı borçlunun 27.11.2014 tarihinde böyle bir borcunun bulunmadığından bahisle borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olduğunu belirterek takibe konu alacak kalemlerinden Eylül ayı kira farkı, Kasım ayı kira bedeli ve 2014 yılı Ekim ayına ait kira bedelinden de bakiye kalan 6.359,06 TL olmak üzere toplam 48.336,84 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, icra takibinin devamına, Borçlunun haksız itirazından dolayı %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, Kira bedellerinin artış oranlarının ne şekilde hesaplanacağı ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/69 E. 2011/189 K....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davalının kira akdinin tarafı olmadığı ve taraflar arasında kira akdi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 6100 Sayılı HMK.'...
Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede; Dava, mirasçılar arasındaki kira parasının paylaşımından doğan alacak talebidir. Dava konusu alacak kiraya veren sıfatına sahip murisin mirasçıları arasındaki iç ilişkiden kaynaklanmakta olup davacı ve davalılar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Dava taraflar arasında kira ilişkisine dayanmadığından, genel alacak davası şeklinde görülmesi gerektiğinden usul ve yasaya uygun olan Edremit Sulh Hukuk Mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/196 esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Tüm bu nedenlerle Edremit Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmiştir....