O nedenle, teslim tarihine kadar kira parasını kiralayan isteyebilir.Ancak, dönem sona ermeden önce kiralananın boşaltılması olgusu da dikkate alınmalıdır. Çünkü, sözleşmedeki kiralardan birinin ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar olan kiraların muaccel olacağı koşulu, kira ilişkisinin devamı şartına bağlıdır.O halde, kiralananın boşaltıldığı tarihten itibaren aynı koşullarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği belirlenerek, bu süreye ilişkin kira parası tespit edilmeli, bu tarihe kadar olan alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak-manevi tazminat davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira farkı nedeniyle alacak ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece alacak isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, kira ilişkisi devam ederken tarafların 2000 Eylül ayında biraraya gelerek aylık kiranın 600.-TL olması konusunda anlaştıklarını, davalının hazırlanan sözleşmeyi avukata göstermek için aldığını, ertesi günü getirdiği sözleşmeyi yaşlı olan müvekkilinin okumadan imzaladığını, daha sonra bu sözleşmede aylık kiranın 130.-TL yazıldığını gördüğünü, Asliye Hukuk Mahkemesinde aylık 130....
Dosya kapsamından, davacının, davacı satıcı şirket ile davalı alıcı şirket arasında yapılan anlaşma gereğince davaya konu mallar "CIF Teslim” şartlı olarak davacı şirket tarafından davalı firmaya satıldığı ve davacı şirketin, dava konusu malları "CIF teslim" usûlüne uygun olarak alıcı firmanın teslimine hazır hale getirdiği halde, davalı şirketin gümrükten çıkış işlemlerini haksız olarak yerine getirmediği iddiası ile, davalı şirketin malların depo kira bedellerini ödememesi nedeni ile malların gümrük deposunda beklemesinden kaynaklı, depo kira bedellerinin tahsili amacıyla eldeki alacak davasının açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 4/I-a maddesinde, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, alacak istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce, davacının iş makinesi kiralama sözleşmesinden doğan alacağını ve bu makinelerin iadesini talep etmekte olup HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının sunmuş olduğu kira sözleşmesinin imza içermemesi nedeniyle geçerli kabul edilemeyeceği, davalının da davacı ile aralarında bir kira akdi yapılmadığını savunduğu, her iki tarafın da tacir olması göz önünde bulundurulduğunda ticari ilişkiden doğan davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 15.12.2005 günlü dilekçesinde ortak muristen kalan taşınmazların kira gelirlerinden hissesine düşen 6.000.00.-YTL.'yi davalıdan talep etmektedir. Dava, mirasçılar arasında kira alacağı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava edilen toplam 7 parça taşınmazın arsa ve kargir ev olarak taraflar adına tapuda kayıtlı olduğu ve taraflar arasında kira sözleşmesi mevcut olmadığı, davanın yalnızca taşınmazların gelirinden kaynaklandığı, kira sözleşmesine dayalı alacak olmadığı anlaşılmakla, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesi gözönünde bulundurulduğunda davanın alacak davası olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir....
Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, aylık kira bedelinin 1300 Amerikan Doları olduğunu, davalının Mayıs 2006'dan Şubat 2007 tarihine kadar olan dönem için 11700 Amerikan Doları kira borcu bulunduğunu, çekilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını bildirerek tahliye ve alacak isteminde bulunmuştur. Davalı ise kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 1250 Alman Markı olarak belirlendiğini bununda kur karşılığının 566 Amerikan Doları olduğunu ihtara konu döneme ilişkin kira borcu bulunmadığını açıklamış ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aylık kira bedelinin 1300 dolar olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı, davalının kabul ettiği kira bedeli dikkate alındığında, talep edilen aylar kirasının ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, kira sözleşmesinde kiracının doğalgaz, elektrik, su ve bina ilgili ortak giderleri ödemekle yükümlü olduğunun düzenlendiğini, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak, tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı ve hor kullanma tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesi ile kira alacağı ve hor kullanma tazminatının tahsilini talep etmiş,davalı vekili, davalının yerleşim yerinin Kadıköy olduğunu ve kira sözleşmesi ile ... Mahkemelerinin yetkilendirildiğini belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili (...) ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01/05/2009 başlangıç tarihli, onbeş yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise,davacının taşınmazı 03/04/2009 tarihinde iktisap ettiği, dfvalılara ihtarın ise 13/04/2009 tarihinde tebliğ olunduğu,davacının talebinin sonraki dönemlere ilişkin olduğu gibi taraflar arasında kira ilişkisinin davacının ve davalıların beyanları ile kurulmamış olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK.'...