WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmakta olup, kira sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayalı olarak davacının bu yeri kullanması ve yapılar yapıp masrafta bulunmasından dolayı yapılan masrafların sözleşme kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu, HMK'nın 4/a. maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davası olarak sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında kalmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat ve kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesince ise, faydalı ve zorunlu masrafları talep edilebileceğine dair kira sözleşemesinde bir hüküm bulunmadığı, dava tarihi itibariyle kira sözleşmesinin feshedilmiş olduğu ve uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4/1-a maddesince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanununa göre, ilâmsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; davalı ile paydaş oldukları taşınmazda, davalının kendisinden aldığı yetkiye istinaden, dava dışı ... İletişim A.Ş. ile kira sözleşmesi imzaladığını, 01/05/2008-01/05/2009 ve 01/05/2009-01/05/2010 dönemi kira paralarını aldığı halde payına düşen kira parasını kendisine ödemediğini belirterek 7600,00 TL kira parasının davalıdan Tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı, 2012 yılına ait kira bedelini peşin olarak ödediğini, davacı tarafın 2012 yılının kirasını aldıktan sonra kira süresinin sonunda herhangi bir bildirimde bulunmadığından yasa gereği kira müddetinin 1 yıl uzamış sayılacağını, binanın yapı kullanma ruhsatı bulunmadığını bu nedenle işyeri açma ruhsatı verilmediğini ve işyerinin Iğdır Belediyesi tarafından 21/11/2012 tarihinde yapı kullanma belgesi bulunmadığından mühürlendiğini, iş yerinin 15/06/2013 tarihine kadar kapalı (mühürlü) kaldığını, iş yerinin yaklaşık 8 ay kapalı kalmasının davacıdan kaynaklandığını, bu süreye ait kira bedelinin toplam kira bedelinden düşülmesi gerektiğini, kalan kira bedelini vermek istediğini, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Tahliye talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş, alacak talebine ilişkin olarak olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, karşılıklı alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, kira ilişkisinden doğan davalarda Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise davacının 6100 sayılı HMK nın yürürlüğe girmesinden önce 18.02.2010 tarihinde o tarih itibari ile sulh hukuk mahkemelerinin görevini aşar miktardaki kira alacağına dayalı davasını 1086 sayılı HUMK hükümleri uyarınca görevli ......

              Dava, 6100 Sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden önce açıldığından mahkemenin görevi 1086 Sayılı HUMK'na göre belirlenmelidir. 1086 Sayılı HUMK'nun göreve ilişkin hükümlerine göre de; davacının alacak talebi ister ecrimisil alacağı olsun, ister kira alacağı olsun müdeabihin değerine göre belirlenmelidir. Talep edilen alacak miktarı 11.437 TL olduğundan davanın görülmesinde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Kira alacağının değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi durumu HUMK'nun 8/2 maddesi gereğince, Kira alacağının, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları ile birlikte açılmış olması haline münhasırdır. Bu nedenle alacak istemine ilişkin davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, Kanunu aykırı şekilde sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                Mahkemece davacının taşınmazın bulunduğu bölgedeki rayiç kira bedelini belirlemesinin mümkün olduğu,belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığı,belirsiz alacak davası olarak açılması halinde de dava konusu miktar itibariyle Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın geç teslimi nedeniyle mahrum kalınan kira bedeli tazminatının tahsili amacıyla belirsiz alacak davası açmıştır. 6100 Sayılı Yasa'nın 107 . maddesinde “ davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek sureti ile belirsiz alacak davası açabilir...”düzenlemesi mevcuttur....

                  Asliye Hukuk ve Kemer Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir. Dosya kapsamından, kiracı olan davacının, kiraya veren olan davalıdan, erken tahliye edilmesi nedeniyle alacak talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, uyuşmazlığın kaynağı kira sözleşmesi ve kiracılık ilişkisi olduğundan, alacak istemine ilişkin davaya bakma görevi, HMK'nın 4/1. maddesi gereğince davanın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesine ait olup, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu