WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar, davalının 01.06.2012 başlangıç tarihli aylık 1800,00 TL bedelli kira sözleşmesi ile kiracısı olduğunu, davalıya Aralık 2012, Ocak, Şubat 2013 kira parasını ödememesi nedeniyle 25.02.2013 tarihli temerrüt ihtarnamesinin keşide edildiğini, yine Mart 2013 kirasının da ödenmemesi nedeniyle 07.03.2013 keşide tarihli temerrüt ihtarnamesinin keşide edidiğini, Davalının kira paralarını yasal süresinde yatırmadığını, sonrasında her biri 1795,00 TL olan toplam 3590,00 TL ödemede bulunduğunu yasal süresi içersinde ihtara konu kira parasının tamamının ödenmemiş olması nedeniyle temerrüte düştüğünü, ayrıca davalının 2013 yılı Nisan ayı kirasınıda ödemediğini belirterek davalının temerrüt nedeniyle tahliyesi ile 5405,00 TL kira alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı ise ödeme savunmasında bulunmuştur....

    Ayrıca borca itiraz edilmesi halinde, İİK'nun 269/b maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması yanında kiralananın tahliyesi de talep edilecekse, TBK'nun 315/2 veya 362/2 maddeleri gereğince verilen ödeme süresinin beklenilmesi bundan sonra davanın açılması gerekir. Ödeme için kanunda öngörülen süre sona ermeden kiralananın tahliyesi talep edilemez. Olayımıza gelince; Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 19.10.2009 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi ile boş tarlanın kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün ) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362.maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ ettirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu husus gözetilmeden tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. ./.....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi ve kira, elektrik ve su bedeli alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine, 7.000 TL kira alacağının davalıdan tahsiline, fazlaya ilşikin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur....

        Mahkemece, davanın kabulüne, davalı kiracının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 818 Sayılı Borçlar Kanunu ile 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, bu Kanunlardaki kira ilişkisinden kaynaklanan ihtilaflara ilişkin düzenlemeler, Kanunun dördüncü bölümünde sıralanmıştır. Kiralanan yerin gayri musakkaf vasıfta olması halinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen Genel hükümlere tabi yerlere ilişkin kira sözleşmesi hükümleri, kiralanan yerin musakkaf vasıfta olması halinde ise aynı kanunun 339. ve devamı maddelerinde düzenlenen konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerine ilişkin kanun maddeleri uygulanacaktır. Dava, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye istemine ilişkin olup taraflar arasında imzalanan 05/02/2009 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesiyle ......

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2019/547 2021/306 DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi (Borçlar Yasasından Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kemalpaşa Mahallesi, Kemalyeri Sok....

          Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece, tahliyeye ilişkin davanın kabulüne, kira alacağı davasının kısmen kabulü ile ....994 -TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı kefil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan ........2013 başlangıç tarihli ve ... ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalılardan ... sözleşmeyi kiracı olarak, davalı ... kefil olarak imzalamışlardır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi ........2013 tarihli olup, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra imzalanmıştır....

            Davacı her ne kadar adi yazılı taahhüde dayalı olarak 27/01/2012 tarihinde icra takibi başlatmış ise de, yazılı kira sözleşmesinin süre bitimi ile 01/01/2012 tahliye taahhüt tarihi, aynı tarihleri kapsamaktadır.Taşınmaz arsa niteliğinde, süreli olarak kiraya verildiğine göre, B.K.'nın 263.maddesi gereği davacı kira süresinin sonunda ve Yargıtay İçtihatlarına göre bir ayın içinde akdin feshini ve kiralananın tahliyesini istiyebilir. Davacı da akdin bitiminden sonraki bir aylık dönem içinde tahliye istekli takip başlatmış ve icra memurluğunca davalı kiracıya yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi durumunda düzenlenen tahliye emri gönderilmiştir. 6570 Sayılı Yasanın 7/a maddesinde düzenlenen tahliye taahhhüdüne dayalı tahliye isteği Borçlar Kanunu'na tabi taşınmazlar için uygulanamaz ise de, tahliye taahhüt tarihi Borçlar Kanununa tabi taşınmazlarda akdin bitim tarihini belirlemektedir....

              Mahkemece, davacının kira sözleşmesinin başlangıç tarihini tespit edemediğini, bu durumda kira sözleşmesinin başlangıcının belli olmadığı, ihtarnamenin geçerli sayılamayacağı, davanın süresinde açılıp açılmadığının tesbitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Borçlar Kanununa tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar süresi bu kanunun 262.maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde 6 (altı) aylık dönem için 3 (üç) ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Borçlar Kanununun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka bir sebep aramaya gerek yoktur. Olayımıza gelince; taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi olduğuna ilişkin uyuşmazlık yoktur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Dava, çelik alım satımından kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Yasasından kaynaklanmaktadır. Bu davaların temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait olup, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacı alacaklı davalı borçlu aleyhine 22/07/2009 tarihinde başlattığı haciz ve tahliye talepli icra takibinde 18.550 TL asıl alacak ile 12.000 TL gecikme cezasının tahsilini talep etmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma gereklerine uygun şekilde karar verilmiş olmasına temerrüt olgusunun gerçekleşmesine göre davalı borçlunun tahliyeye yönelik temyiz itirazı yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin faize yönelik temyiz itirazlarına gelince; kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve...

                    UYAP Entegrasyonu