Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacak ve blokenin kısmen kaldırılması talebine ilişkin olup, davacı, davalı bankadan kullandığı kredi taksitleri nedeniyle emekli maaşına bloke koyulduğunu, bu blokenin 3/4 ünün kaldırılarak, bu güne kadar tahsil edilen tutarlarında iadesini istemiştir. Davalı banka ise sözleşmenin hapis hakkına ilişkin madadelerine göre kesinti yapmaya hakları olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından davalıya verilmiş açık bir muvafakat olmadığı, İİK 83/2 ve 83/a maddelerine göre emekli maaşına koyulan blokenin taleple bağlı kaldırılması gerektiğinden bahisle davanın blokenin kaldırılması talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin alacaklı hesaptan tahsil yetkisi başlıklı 5. maddesinde "kredili müşteri her bir taksitin vadelerinde banka nezdindeki kredili müşteriye ait kredi ödemesi yapılan hesaptan tahsiline, kabul ve taahhüt eder....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/1006 ESAS - 2022/322 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan) KARAR : Bolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1006 E - 2022/322 K sayılı dosyasından verilen 24/06/2022 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların miras bırakanı İhsan Türkcan' ın 01/07/2018 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak davacı ve davalının kaldığını, davalı T3 ortak hesaplarda olan paranın yarısını kendisinin diğer yarısının ise davacının olduğunu bildirdiğini yani 3/4 ün kendisinin 1/4 ünün ise davacıya ait olduğunu bildirdiğini ve uzlaşmaya yanaşmadığını, kendisine 26/04/2018 tarihinde ortak hesaplara aktarılan tüm paranın İhsan Türkcan'a ait olduğunu, bunu bankalardan aldıkları hesap hareketleri ile hesap...

    Merkez Bankasına yaptıklarını, davacıların 2007 yılında davalı T5 ile tanıştığını, yaşlarının ileri olması para yönetme ve takip ehliyetlerinin sınırlı olması sebebiyle, iyi niyetle, davalı tarafın kızı ve damadının bankacı olmasının verdiği güvenle , davalının, davacıları ikna etmesi sonucu T7 E-5 Pendik Şubesinde ortak hesap açtıklarını, açılan bu ortak hesapta bulunan davacılara ait paralarda davalının hiçbir hakkı olmadığını, para yönetme yetkisinin davalıya verildiğini, davalının bu durumu ikrar eden dilekçeyi düzenlediğini ve bankaya vereceğini taahhüt ettiğini ve aynı tarihlerde Denizbank-Pendik Şubesi ve Garanti Bankası Pendik Çarşı şubelerinde de vadeli ortak hesaplar açıldığını, davalının aynı dönemde Almanya'da ikamet eden diğer davacı T2 da TEB E-5 Pendik şubesinde kendisiyle ortak hesap açmaya ikna ettiği ve adı geçenin Almanya'da biriktirdiği paraları bu ortak hesaba yatırdığını, davacı T2n Türkiye ziyareti sırasında hesaplarını kontrol ederken bu ortak hesaptan 12.08.2014...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen dava ise; müvekkilinin kendisi adına işyeri açamadığı için davalı ...'ın kimlik bilgileri ile davalı bankada hesap açtırdığını ve bu hesaptan aldığı pos cihazıyla işyerinde yaptığı işlemlerden bankadaki hesabına para yatırdığını belirterek, dava dosyalarının birleştirilmesi ile davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      61,44 TL ihtar bedelinin de ilavesi ile 4.805,45 TL'nin hesaptan çekiliş tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadaki kredili vadesiz hesabından 31.08.2007 tarihinde 4.301,21 TL. ve 1.401,21 TL. olmak üzere toplam 5.702,42 TL'nin ... isimli kişi tarafından davalı bankanın internet bankacılığı sistemindeki zafiyetleri kullanılarak hırsızlandığını, durumun bankaya bildirilmesine rağmen cevap alınmadığını, para kredili hesaptan çalındığı için müvekkilinin banka hesabında 5.702,42 TL. anapara ve anaparaya işletilen faiz toplamı kadar borçlu gözüktüğünü iddia ederek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davaya konu olayda müvekkiline izafe edilecek hiçbir kusur bulunmadığını, müvekkili bankanın teleweb sitesinin güvenliğini sağlamak için gerekli tüm önlemleri aldığını, davacının hesaptan para çekene karşı dava açılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          daki .... isimli kuyumcuda 13.000 TL karşılığı bozdurulduğu, bu paranın davacı ile davalının ortak hesabına yatırıldığı, faizi ile birlikte 13.468 TL'ye ulaştığı, davalının ortak hesaptaki bu parayı davacıdan habersiz çekmiş olmasıdır. Davalının bu konudaki savunmasında; bu paranın davalının ailesinin yaptığı yardım olduğunu, bu para ile aile konutunun kira bedelinin ödendiğini, davacının payının ve hakkının olmadığını belirttiği anlaşılmaktadır. Anılan kuyumcunun "20.10.2009 tarihinde sabah saatinde 285.00 gr 22 ayar altın .....'den 13.000,00 TL karşılığında aldım" diye imzalı belge düzenlediği, davalı tarafından 1 yıllık kira karşılığı 6.500 TL olan, 15/01/2010 başlangıç tarihli, ...'da bulunan konutun kira sözleşmesinin sunulduğu, banka yazısından da davacı ve davalıya ait ortak hesaptan 28/04/2010 tarihinde davalı tarafından 13.468,17 TL para çekme işleminin ... şubesinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

            sonraki tarihlerde bankadaki ortak birikimin faizde nemalandığını, bu para ile bir mülk alacaklarsa da tapusunun eski eşinden olan oğlu Arda Baktı adına yapılacağını söylediğini, HMK 107.maddesi kapsamında (bankadaki biriken faizi ile birlikte olmak üzere) 500.000- TL ‘nin müvekkilinin şahsi malı olduğunun kabulü ile işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ettiği, ilerleyen aşamalarda taleplerinin davalının ödemiş olduğu davacının çocuğunun eğitim giderlerinin mahsup edilmesi ile kalan paranın davacının kişisel malı olduğunun tespiti ve davacıya tahsili olduğunu bildirerek talepleri gibi karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Karar sayılı ilamında ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğunu ve müvekkili aleyhine %20 tazminat ve %10 para cezasına hükmedildiğini, bu ilamın infazını engellemek ve cari hesaptan doğan alacağı tahsil etmek adına eldeki davanın açıldığını, müvekkilinin İzmir BAM ... Hukuk Dairesi'nin ... Esas, ... Kararına esas teşkil eden icra takipleri ve takibe esas senetler dolayısıyla toplam 531.520,00 TL alacaklı olduğunu, bu çek ve senetlerin cari hesaptan olan alacağa istinaden davalı tarafından müvekkiline verildiğini, icra mahkemesi kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, takip konusu yapılmış alacak için genel mahkemede alacak davası açabileceğini, dava şartı arabuluculuğuna başvurulduğunu ancak sürecin olumsuz sonuçlandığını, eldeki alacak davasının aynı cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan yine konusu ve tarafları aynı olan İzmir ... ATM'nin ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... 12. Sulh Hukuk ve 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ödenmeyen banka hesabına ilişkin alacak istemidir. Davacılar ortak murislerinin ödenmeyen bankadaki hesabından 1.000.- YTL. alacağı talep etmektedirler. Dosya kapsamından mirasçılar arasında bir çekişme olmayıp uyuşmazlığın sadece alacağa yönelik olduğu ve ahkami şahsiye davası olmadığı anlaşılmaktadır. ... İlinde birden fazla sulh hukuk mahkemesi bulunduğundan ... bölümü nöbetçi sulh hukuk mahkemesince gerçekleştirilir. Dosya, nöbetçi sulh hukuk mahkemesince 5. sulh hukuk mahkemesine tevzi edildiğine göre, davaya bu mahkemenin bakması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 5....

                UYAP Entegrasyonu