"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 16.06.2014 gün ve 491 Esas, 4613 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ...Ş. vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili davac...'nin davalı .... Şubesi'nin 655139 cari hesap numaralı mudisi olduğunu, imza yetkisinin yönetim kurulu başkanı ... ve yardımcısı ... ile muhasip üye...unlardan ikisinin müşterek imzaları ile kooperatifin temsil ve ilzam edildiğini, bankadaki hesaba muhtelif tarihlerde alınan kredi karşılığı toplam 40.580,00 TL para girdiğini, bu paranın değişik tarihlerde ...'...
KARAR Davacılar, ortak murisleri ...’in bir çok geliri ve parası olmasına rağmen tereke tespitinde banka hesaplarının ölümünden kısa süre önce kapatıldığının anlaşıldığını, murisin sağlığının bozulması nedeniyle bankalarda işlem yapma yetkisi verdiği davalının murise ait imar bankasındaki iki ayrı hesaptan 182.280 USD çektiğini, verilen yetkiyi kötüye kullanarak çektiği paraları diğer mirasçılara vermediğini ileri sürerek, ... için 34.177 USD, ... için 17.088 USD ve Tijen için 17.088 USD’nin fiili ödeme günündeki TL. karşılığının faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, bankadaki hesap hareketlerinin murisin bilgi ve talimatı ile yapıldığını, bu hususta kendinin ibra edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; ticari nitelikteki inanç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemiyle açılan bu davada; davacı şirkette ortak olan davacının 20.12.2013 tarihli sözleşme ile ortaklıklarının sona erdiği, sözleşmede tarafların şirkete ait malları, borç ve alacaklarını nasıl paylaşacağının belirlendiği, Hekimoğlu Yapı Ltd Şti' nin borçlarının sözleşmenin 9 ve 39.maddelerine göre ortak hesaptan ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, bütün borçların davacı tarafından ödendiği bu nedenle yapılan ödemeleri istirdatı ile davalının ortak hesaptan ödeme yapılması konusunda icbar edilebilmesi için bu davanın açıldığı, taraflar arasında 20 12 2013 tarihinde düzenlenen sözleşmenin hisse devri sözleşmesi olmadığı , mal paylaşımına ilişkin bir sözleşme olduğu, davalının hisselerini 02.01.2014 tarih 00010 ve 00011 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmeleri...
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, tarafların ortak hesaplarından davalı tarafından çekilen paraların %50'sinin tahsili istemiyle açılan alacak davası olup, mahkemece teselsüllü müşterek hesap olarak tanımlanan ortak hesaptan, kendi payına düşenden fazlasını çeken davalının vekalet sözleşmesi hükümlerine göre sorumlu tutulabileceği, davacının müddeabih yönünden 24.12.2012 tarihinde davasını ıslah ettiği, ıslah tarihi itibariyle bir kısım alacak talebi yönünden 5 yıllık zamanaşımı sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının talebinin ortak hesapta bulunan ve yarısı davacıların murisine ait olan hisse senetlerinin aynen iadesini talebini içerdiği, ortak hesapta bulunan hisse senetlerinin yarısının davacının murisine ait olduğu,..... ve...... hisse senetlerinin tümünün ortak hesaptan davalı..... hesabına aktarıldığı gerekçesiyle haklarında verilen karar kesinleşen hisse senetleri ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, halen davalı.....'e ait hesapta bulunan 546 adet..... hisset senetlerinin yarısı olan 273 adeti ile, 25.000 adet .... hisse senetlerinin yarısı olan 12.500 adet hisse senedinin davalılar tarafından davacıya iadesine karar verilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadaki mevduat hesaplarına girilerek para çekme korsanları tarafından toplam 3.500.-TL çekildiğini, davalının kusurlu ve sorumlu olduğunu, yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, çekilen 3.500.-TL ile 3.000.-TL manevi tazminatın %45 inkar tazminatı ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, duruşmada ise; alacak olarak açtığı davaya itirazın iptali davası olarak devam edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı ile banka arasında Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, dava konusu işlemlerin davacının şifre ve parolası girilerek gerçekleştirildiğini, davalının kusurunun bulunmadığını, davacı zararının kendi kusurundan kaynaklandığını, banka uygulaması ile zarar arasında nedensellik bağının ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Karşıyaka 2. Aile Mahkemesince davanın kısmen kabulüyle davaya konu 19 numaralı mesken için 56.850 TL alacağın davalıdan tahsiline, döviz hesabı yönünden 3.691,72 TL alacağın davalıdan tahsiline, Avivasa Emeklilikte biriken para nedeniyle 7.581,65 TL alacağın, Yapıkredi Emeklilikte biriken para nedeniyle 5.451,36 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bu alacakların karar tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline, davacının ortak hesaptan kendi hesabına aktardığı bedel ve ortak haneye harcamaları sebebiyle alacak talebinin reddine karar verilmiştir....
İİK 78 ve devamı maddeleri uyarınca haciz müzekkeresi ile borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı vardır. Borçlunun üçüncü kişi olan bankadaki hak ve alacaklarına doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmesi halinde, banka borçluya ait hak ve alacaklar var ise haciz gereğince işlem yapmak, yok ise bunu icra dairesine bildirmek durumundadır. Somut olayda davalı banka tarafından yapılması gereken dava dışı borçluya ait hesaba bloke koymak, para akışını önlemek iken davalı banka haciz müzekkeresine rağmen para çıkışlarına izin vermiş, kendi alacağı için de hiçbir bloke uygulamamıştır. Şu durumda; mahkemece mahsup edilen 105.758.46 TL'lik alacak yönünden davalı banka kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme ile bankanın bir alacağının var olup olmadığı, muaccel hale gelip gelmediği belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Bilimsel öğretide ortak hesap kavramı adı altında hem “tek imzalı (teselsüllü) ortak hesap hem de “birlikte imzalı ortak hesap” türü anlaşılmaktadır. Ortak hesap türü ayırımını sağlayan tek ölçüt, banka nezdindeki hesap üzerinde birlikte alacaklıların tasarruf yetkilerinin şeklidir. İlkinde her bir mudi banka hesabı üzerinde diğerlerinin katılımı olmaksızın tasarruf edebilmektedir. Buna karşın birlikte imzalı ortak hesapta her bir mudi tek başına hesap üzerinde tasarruf edemez, banka ancak bütün mudilere birlikte ödeme yaparsa borcundan kurtulmuş olur (Bu konuda özlü bilgi için bkz. T...., Ü..: Banka Hukukunun Esasları, İst.1988, sh.328 vd.)II- Müşterek hesabı açan ve müşterek mevduatın konusu olan parayı yatıran hesap sahibinin sözleşmeyi imzalaması ile sözleşmenin banka ile diğer hesap sahipleri arasında kurulmuş olduğunun kabulü gerekir. Diğer müşterek hesap sahiplerinin imzalarının sözleşmede bulunmaması sonucu etkilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı ortak miras bırakanları ...’nün 22 parsel sayılı taşınmazın büyük bölümünü (355/505) pay mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini, ayrıca anneleri ...’ün bankadaki parasının da ölümünden kısa süre önce davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek tapunun miras payı oranında iptal ve tescilini miras bırakana ait paranında miras payı oranında yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bankadaki paranın davacının annesi ...’e bizzat ödendiği, davalıya ödeme yapılmadığı anlaşıldığından, bu hususta değerlendirme yapılmaksızın dava konusu taşınmazın temlikinin mavazaalı olduğu gerekçesiyle tapunun davacının miras payı oranında iptal ve tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....