KARAR Davacı, davalının kendisinden aldığı vekaletnameyle taşınmazını tapuda bedelini düşük göstererek sattığını, satış bedelini ödemediğini, ayrıca bankadaki ikisinin ortak hesaplarındaki paranın tamamını çektiğini, bu paranın da yarısının kendisine ait olduğunu belirterek; fazlaya ait talep hakları saklı kalmak üzere taşınmaz satış bedelinden 3.000 TL.nin satış tarihinden, ortak hesaptan çekilen paradan 3.000 TL.nin ise bankadan çekiliş tarihi olan 31.8.2004 tarihinden itibaren faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15.12.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle de talebini; taşınmaz satışından elde edilen bedel için 52.160.14 TL.ye, banka ortak hesabından çekilen payın içinde 31.007.18 TL.ye yükseltmiştir....
nın talimat mektubu ile ortak hesapta bulunan 52.922,14 TL'nin davalının başka bir bankadaki hesabına aktarıldığı, kalan 4.773,00 TL'nin de davalı tarafından nakit olarak çekildiği, ancak davalı ...'nın işlem sırasında diğer hesap sahibi murisin öldüğünü bankaya bildirmediği, hesap sahiplerinin her birinin para çekme yetkisi bulunduğundan davalı bankanın işlem sırasında diğer hesap sahibini sormasının gerekmediği, bu bakımdan murisin ölümünden sonra hesaptan para çekilmesinde davalı bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, ancak aksine bir sözleşme olmadığından hesap sahiplerinin her birinin ortak hesap üzerinde eşit hisselere sahip olduğu, bu durumda hesaptan çekilen ve havale edilen 57.922,14 TL'nin %50'si olan 28.961,07 TL'nin murise ait olup, ölümüyle davacıların hak ve tasarrufuna geçtiği, davalı ...'...
hesaptan çekerek İş Bankası'na göndermek istemesine rağmen davalının ortak hesaptan işlem yapılmasına onay vermediği için davacının mecburen annesinden 27.500,00 TL alarak davalının İş Bankası'ndaki hesabına yatırdığını belirterek davalının İş Bankası'ndaki mevduat hesabı ile tarafların Şekerbank'taki ortak hesaplarında bulunan paranın tasfiyesi sureti ile şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... Tatar vekili, tarafların düğünde takılan takıları nakde çevirerek bankada ortak hesaba yatırdıklarını, davalının boşanma davasından kısa bir süre önce tüm parayı çektiğini açıklayarak, ortak hesapta bulunan ancak davalı tarafından çekilen 23.000 TL'nin davacıya verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davacı ile davalı adına açılan dava dışı banka nezdindeki müşterek hesaptan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dava dışı bankadan gelen 24/07/2007 tarihli belgeden, dava konusu hesabın 26/02/2007 tarihine kadar münferit kullanımlı ortak hesap olduğu, bu tarihten sonra davacının talimatı ile hesabın müşterek kullanımlı ortak hesaba dönüştürüldüğü anlaşılmakatadır. Münferid kullanımlı ortak hesap üzerinde, hesap sahiplerinden her biri, tek başına tasarruffta bulunma yetkisine haizdir. Davacı davada, 01/08/2004 ile 02/12/2006 tarihleri arasında davalı tarafından usulsüz para çekildiğini ileri sürdüğüne göre, belirtilen tarihlerde dava konusu ortak hesap, münferit kullanımlı olup, hesap üzerinde hem davacı hemde davalının münferiden tasarrufta bulunma yetkisi vardır....
Uyuşmazlık ve hüküm * bankadaki müşterek hesaptan fazla çekilen miktar nedeniyle alacak istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.03.2009 pzt....
Mahkemece; davalı ile murisin bankadaki ortak hesaplarının teselsüllü müşterek hesap olduğu, bu hesaptan davalı tarafından çekilen 299.061,24 TL paranın ½'sinin (149.530,62 TL) murise ait olduğu ve bu bedelin muris için harcandığının davalı tarafından ispat edilemediği, veraset ilamı uyarınca sözkonusu tutar üzerinden davacının ½ payı bulunduğu gerekçe gösterilerek 74.765,31 TL yönünden davanın kabulü ile 01.01.2013 (temerrüt tarihi) tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.827.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.01.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece Verilen Karar Mahkemece 26.09.2019 tarih, 2015/358 E. ve 2019/441 K. sayılı kararıyla davalı bankanın, davacıya karşı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun (5411 sayılı Kanun) 1 inci maddesine göre sorumlu olduğu, davalı bankadaki, 30631425 numaralı hesaptan fiktif olarak yapılan işlem tutarının 5.077,35 TL, 430037725 numaralı hesaptan fiktif olarak yapılan işlem tutarının 857,00 TL, 30636021 numaralı hesaptan fiktif olarak yapılan işlem tutarının 56.044,00 TL olmak üzere davalı bankanın, davacıya karşı toplamda 61.978,35 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekilleri temyiz etmiştir. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, mirasta istihkak nedeni ile alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davacının murisi ile davalı arasındaki bankadaki müşterek hesaptan kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 31.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bilimsel öğretide ortak hesap kavramı adı altında hem “tek imzalı (teselsüllü) ortak hesap hem de “birlikte imzalı ortak hesap” türü anlaşılmaktadır. Ortak hesap türü ayırımını sağlayan tek ölçüt, banka nezdindeki hesap üzerinde birlikte alacaklıların tasarruf yetkilerinin şeklidir. İlkinde her bir mudi banka hesabı üzerinde diğerlerinin katılımı olmaksızın tasarruf edebilmektedir. Buna karşın birlikte imzalı ortak hesapta her bir mudi tek başına hesap üzerinde tasarruf edemez, banka ancak bütün mudilere birlikte ödeme yaparsa borcundan kurtulmuş olur (Bu konuda özlü bilgi için bkz. ...., ....: .... Esasları, İst.1988, sh.328 vd.) II- Müşterek hesabı açan ve müşterek mevduatın konusu olan parayı yatıran hesap sahibinin sözleşmeyi imzalaması ile sözleşmenin banka ile diğer hesap sahipleri arasında kurulmuş olduğunun kabulü gerekir. Diğer müşterek hesap sahiplerinin imzalarının sözleşmede bulunmaması sonucu etkilemez....