Hukuk Dairesince 2020/2537 E.2020/1944 K.sayılı ilamı ile davanın adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya dairemize gönderilmiştir. Bahse konu dosya;da adi ortaklığı teşkil eden davalı şirketler ile davacı arsaında adi ortaklık sözleşmesi mevcut değildir. ,Davacı ile davalılardan SCS Sağlam Gayrimenkul İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul pay ortaklığı sözleşmesi uyarınca, Esenyurt ilçesi, 1440 Ada, 15 Parselde inşa edilecek binada 1 adet 3+1, brüt 135 m2 alanlı dairenin-90.000,00 TL'ye davacıya satışı hususunda anlaşmaya varıldığı, sözleşmede; “Temsilci (SCS Sağlam Gayrimenkul Ltd. Şti.) bu sözleşmedeki taahhütlerini yerine getirmek için uygun göreceği kişi ve kişilerle ortaklık kurabilir.” hükmüne yer verildiği, davalılar arasında İstanbul 17....
Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia edene düşer. Bu iddiayı ileri süren taraf, adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan, iddiasını HMK. md.200 gereğince senet (kesin delil) ile ispat etmelidir. Ortaklık, taraflar arasında yapılan bir anlaşma veya mahkeme kararı olmadıkça tasfiye edilmiş sayılamaz. Bir başka deyişle, tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeyle karar verilmedikçe adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir. Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta da zamanaşımı süresi başlamaz. TBK.nun 147/4 maddesi gereğince; bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında açılmış bulunan davalar hakkında beş yıllık zamanaşımı uygulanır....
Hukuk Dairesinin 2022/2684 Esas, 2023/976 Karar sayılı 30/03/2023 tarihli ilamında; "...Dava adi ortaklıktan kaynaklı kar payı ve adi ortaklık için verildiği ileri sürülen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davada bilirkişi incelemesi yapıldığı,kök ve Mali Müşavir bilirkişi yanına sektör bilirkişisi eklenerek ek rapor alınmıştır. Dosyaya sunulan 06/02/2013 tarihli şube ortaklık sözleşmesinde, ... adresinde bulunan restaurantın işleyişi ile ilgili adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı, 4. maddede, bu ortaklık anlaşması ile ortaklık veren davalı ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Adi ortaklık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık, tüzel kişiliği haiz değildir. Adi ortaklıkların, tüzel kişilikleri bulunmadığı için fiil ehliyeti ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle adi ortaklık halinde yönetici ortağa dava açmaya özel yetki verilmesi halleri dışında adi ortaklığın fiil ve taraf ehliyetleri bulunmamaktadır. Adi ortaklık tarafından açılacak davalar bakımından, adi ortaklığı oluşturan kişilerin TBK’nun 638. maddesi uyarınca taraf olarak birlikte hareket etmeleri gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Adi ortaklık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık, tüzel kişiliği haiz değildir. Adi ortaklıkların, tüzel kişilikleri bulunmadığı için fiil ehliyeti ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle adi ortaklık halinde yönetici ortağa dava açmaya özel yetki verilmesi halleri dışında adi ortaklığın fiil ve taraf ehliyetleri bulunmamaktadır. Adi ortaklık tarafından açılacak davalar bakımından, adi ortaklığı oluşturan kişilerin TBK’nun 638. maddesi uyarınca taraf olarak birlikte hareket etmeleri gerekmektedir....
Bu tanımlardan adi ortaklığın unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir (Barlas, N.; Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, İstanbul 1998, s. 13). Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... arasında adi ortaklık ilişkisinin var olup olmadığının tespit edilebilmesi için somut olayın yukarıda belirtilen unsurlar dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Kişi Unsuru: Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Kanunun lafzından da anlaşıldığı üzere adi ortaklık ilişkisinin kurulabilmesi için, iki ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekmektedir. Sözleşme Unsuru: Borçlar Kanunu’nun ilgili maddesinde adi ortaklık tanımlanırken, "şirket bir akittir ki..." denilmektedir. Görüldüğü gibi, kanun koyucu öncelikle adi şirket ilişkisinin akdi bir ilişki olduğunu kabul etmiştir....
ye işi akdedilen devir sözleşmesi ile 18 Mart 2019 tarihinde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına teslim edildiğini, Belediye'nin talebi üzerine devralan Lik Yapı tarafından 21.02.2019 tarihinde devir için tüm gerekli belgelerin, Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne sunulmuş, belediyenin onayı ile Lik Yapı ihaleyi devraldığını, Muğla Büyükşehir Belediyesi Turgutreis Yaşam Merkezi Yapılması İşini geçtiğimiz aylarda bitirerek belediyeden tüm hakedişlerini dahi aldığını, İhale konusu işin tüm hak ve borçları LİK yapı'ya geçmiş olmasına karşın, LİK yapının halen davacıya karşı sözleşmesel borcunu ifa etmediğini, beyanla davacı adi ortaklık ile davalı arasında yapılan ihale devir sözleşmesi uyarınca alacak talebinde bulunmuştur. Davacı ile davalı arasında BK. 620 vd. Maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisi bulunmadığı gibi bu yönde bir iddiada bulunmamaktadır Dairemiz adi ortaklıktan kaynaklanan kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevlidir....
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ : 14/03/2023 İSTİNAF KARARI YAZIM TARİHİ : 15/03/2023 Taraflar arasında görülen davada Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi ile Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin karşılıklı olarak verdikleri görevsizlik kararı nedeniyle dairemize yargı yerinin belirlenmesi amacıyla gönderilen dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının noterden düzenledikleri Adi Ortaklık Sözleşmesi ile adi ortaklık kurduklarını, davalının müvekkilini savcılığa şikayet emesi nedeniyle aralarındaki güven ilişkisinin sarsıldığı bu sebeple taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile ortaklığa ait malların tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 15/09/2022 tarih ve ... Esas ... Karar sayılı ilamı ile; dava konusu "......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesince; "davacının tacir olmadığı, adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklanan uyuşmazlığın nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, mutlak ticari davanında sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının limited şirket ortaklığı ona tacir sıfatını kazandırmayacaktır. Her iki tarafı tacir olmayan bu adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan davada yargılama yapma ve karar vermekle Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olup, Asliye Ticaret Mahkemesi görevli değildir." gerekçelerine yer verilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir (HMK; m.1). HMK’nın 2/1- 2 maddelerine göre, dava konusunun değeri ve miktarına bakılmadan malvarlığına veya şahıs varlığına ilişkin davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinin asıl olması, aksine yasal düzenleme bulunmamasına bağlıdır....
Ortak Gişimi olarak adi ortaklığa yöneltilmiş, dava dilekçesi adi ortaklık adına tebliğ edilmiş, davalı adi ortaklık vekili taraf ehliyetlerinin olmadığını bildirmiş, bu nedenle davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan tüm ortakları davalı olarak göstermesi, dava dilekçesinin tebliği ve delillerin bildirilmesi için süre verilmiş, davacı vekili beyanında dilekçe verip davayı adi ortaklığı oluşturan şirketlere yöneltmeyeceklerini bildirmiştir. Bu durumda tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan davalı hakkında açılan davanın, pasif husumet ehliyeti yokluğundan dolayı HMK m.114/1-d delaletiyle HMK m.115/2 uyarınca, dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar vermek gerekmiştir....