ın 2013 yılında telefon aksesuarı satışı için dükkan açtıklarını, adi ortaklığın vergi kaydının ... adına olduğunu, kendisine 25.000.00.-TL ortaklık payının ödenmesi şartı ile ortak alacaklarını söylediklerini, 25.000.00.-TL ortaklık payını davalının banka hesabına gönderdiğini, kendisini dışladıklarını, ortaklıktan ayrılmak istediğini, ortaklık payının geri ödenmediğini, icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; itirazın kısmen iptaline, takibin 25.000.00.-TL asıl alacak yönünden devamına, % 20 icra inkar tazminatının (5.000.00.-TL) davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu uyuşmazlık; adi ortaklıktan kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur....
Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik şekli bakımından herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında ispat bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Somut olaya gelince; davacı, davalı ile birlikte inşaat yapımı ve satımı konusunda adi ortaklık kurulduğunu, ancak ortaklık nedeniyle yaptığı harcamaların davalı tarafından kendisine verilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, davacının ileri sürdüğü adi ortaklık ilişkisini inkar etmiştir. Bu durumda, ortaklığın var olduğunu ispat davacıya düşer. Davacı alacaklının, adi ortaklık ilişkisini yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Taraflar arasında, dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılan inşaat nedeniyle adi ortaklıktan kaynaklanan kar payı alacağına ilişkin olarak daha önce Didim Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/333 E, 470 K sayılı dosyası ile görülen dava, adi ortaklığın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiş, bu karar 13.Hukuk Dairesi tarafından 15.06.2010 tarihinde onanarak kesinleşmiştir....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; adi ortaklık ilişkisinden doğan alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl ve birleşen davada davacılar; her ne kadar alacağını inançlı işlem hükümlerine dayandırarak talep etmiş iseler de dava, gizli adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan tescil olmadığı takdirde alacak istemi ile açılmıştır. Bu durumda mahkemece; TBK’nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK'nun 147. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, adi ortaklıktan doğan davalar beş yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıcı ise, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre adi ortaklığın sona ermesi ile başlar. Zira, sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girmekte olup, buna bağlı olarak ortakların tasfiye alacağını isteme hakkı da muaccel olmuş olur....
geri verilmesine yetmezse) zarar da belirlenerek ortaklara paylaştırılmak üzere son bilançonun düzenleneceği belirtilmesine rağmen bunun usulünce yapılmadığı, birleşen davalarda davacının motorlu taşıtlar vergisi, vergi borçları ve yine işçilik alacaklarından kaynaklı ödemeleri icra takiplerine konu yaptığı da dikkate alındığında, birleşen davalarla ilgili adi ortalıklığa ait aktif ve pasiflerin net olarak belirlenmesi yönünden bu dosyalar yönünden yeterli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı, davalının işçilik alacağına yönelik itirazları açısından dava dışı İsmail Yenilmez adlı şahsın 2007 yılında kurulup 17/03/2008 tarihinde sona eren adi ortaklık ilişkisinden önce de davacı bünyesinde çalıştığı ve bu nedenle kendisinin adi ortaklıktan kaynaklı tüm işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağı, zira dava dışı bu kişinin adi ortaklık ilişkisi süresince toplam 11 aylık bir süre adi ortaklık bünyesinde de çalıştığı yönündeki itirazlarının bilirkişi raporlarında değerlendirilmediği,...
Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile alacak talebine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. İhtilaf halinde, bu ortaklığın var olduğunu ileri süren kişi iddiasını HMK'nın 200. maddesi gereğince senetle ispat etmelidir. Somut olay incelendiğinde; davacı, davalı ile esaslı noktalarda uyuşarak kurdukları adi ortaklığın faaliyet gösterdiğini ileri sürmüş, davalı ise adi ortaklığın varlığını inkar etmiştir. Bu halde, davacı davasını dayandırdığı adi ortaklığın varlığını ispatla yükümlüdür. Ne var ki, davacı, dayandığı adi ortaklığın varlığını, kesin deliller ile ispat edememiş, davacı tarafça teklif edilen yemin gereği davalı ortak olmadıklarına dair yemin etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/121 KARAR NO : 2023/570 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEME TARİHİ : 25/11/2022 NUMARASI : 2022/729 2022/702 DAVA KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Konya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin karşılıklı olarak verdikleri görevsizlik kararı nedeniyle dairemize yargı yerinin belirlenmesi amacıyla gönderilen dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının noterden düzenledikleri Adi Ortaklık Sözleşmesi ile adi ortaklık kurduklarını, davalının müvekkilini savcılığa şikayet emesi nedeniyle aralarındaki güven ilişkisinin sarsıldığı bu sebeple taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile ortaklığa ait malların tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Konya 6....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; davacıya ait hastanede diş kliniğinin çalıştırılması işi nedeniyle taraflar arasında kâr paylaşımı esasına dayalı adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı ... Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; ... Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile ( tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ) bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren ... 7.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli ... Yüksek 7.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 9.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamına göre; taraflar aralarında bir adi ortaklık ilişkisi mevcut olup bu husus esasen mahkemenin de kabulündedir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....