Tarafların beyanları ve dosya kapsamından taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi sonlandırıldığına göre davacı-birleşen dosya davalısı şirketin adi ortaklık sözleşmesi gereği yaptığı teminat mektubu avans ödemeleri ve diğer masraflar ve bunların dışındaki katkı payları ile varsa davalı-birleşen dava davacısı adi ortak şirketin, adi ortaklık ilişkisine para, emek ve hizmet suretiyle yaptığı katkıların karşılığı belirlenip davalının adi ortaklık nedeniyle elde ettiği kazanç miktarı da tespit edildikten sonra yanlar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi ile Türk Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 620 ve devamı maddelerindeki düzenlemelerine göre Mahkemece adi ortaklık tasfiye edilerek asıl ve birleşen davada sonucuna uygun karar verilmesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 643. maddesi gereğince zararın da ortaklar arasında paylaştırılması gerektiği gözönünde tutularak davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile tasfiye işlemi yapılmaksızın sadece...
İş ortaklıkları da özel hukuk açısından esas itibariyle Borçlar Kanununun 620 ve müteakip maddelerindeki hükümlere tabi bir adi ortaklık olup tüzel kişilikleri olmadığından taraf ehliyeti yoktur, ancak davalı borçlu olarak gösterilen ortaklar avukata ayrı ayrı vekâletname vererek davaya yanıt verip husumeti kabul etmişse davanın iş ortaklığını meydana getiren şirketlere karşı açıldığının kabul edilmesi gerekir Dava konusu somut olayda davalı borçlu adi ortaklığa karşı takip yapılmış, adi ortaklık ve adi ortaklığı oluşturan davalılardan vekilinin aynı vekil olduğu ve takibe adi ortaklık adına bu vekilin itiraz ettiği anlaşılmıştır. Eldeki itirazın iptâli davasının da adi ortaklığa karşı açıldığı, yargılama sırasında mahkemece adi ortaklığı oluşturan şirketlere tebligat çıkarıldığı, bu şirketlerden.'...
Adi ortaklıkta ise, ortaklar kendi aralarında tasfiyeyi herhangi bir geçerlilik şekline tabi olmayan bir anlaşmayla gerçekleştirebilirler. Diğer taraftan, adi ortaklık sözleşmelerinde ortakların diğer sözleşmelerden farklı olarak emeklerini ve mallarını ortak bir amaç doğrultusunda birleştirmeleri nedeniyle, aralarında kurulan sıkı iş birliği ve güvenin, tasfiye işlemlerinde de gözardı edilmemesi gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/786 Esas KARAR NO : 2021/481 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/12/2021 KARAR TARİHİ : 09/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ... ve dava dışı ----- ile beraber adi ortaklık ilişki içerisinde kurdukları ticari işletmenin dava dışı ----- tarafından söz konusu ortaklığın tek taraflı ve hukuka aykırı feshinden kaynaklı tarafımızca dava dışı --- aleyhine ---Sayılı dava dosyası açıldığını ve söz konusu davanın derdest olduğunu, mahkemenin 05/10/2021 tarihli -- kaynaklı kar ve ortaklık değerinin tahsili istemli olması, davanın zorunlu dava arkadaşlığı bulunması sebebiyle müvekkiline davanın ..---- yöneltilip asıl dava olan ---- Esas Sayılı dava dosyası ile birleştirme için süre verildiğini, Söz konusu ara karar...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/47 Esas KARAR NO : 2022/286 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/01/2022 KARAR TARİHİ: 22/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile bir halk otobüsüne ortak olarak malik olduklarını ver beraber işlettiklerini, davalının borcu yüzünden otobüsün çekildiğini ve uzun süreden beri otobüsün kazancından mahrum kaldıklarını öne sürüp zararının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Eldeki dava adi ortaklığa dayalı tazminat istemidir. Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında bir adi ortaklık olduğunu, davalının uğradığı takip nedeniyle otobüsün işletilemediğini ve zarara uğradığını öne sürmüştür. Bilindiği üzere görev bir dava şartı olup yargılamanın her aşamasında ve resen göz önüne alınması gerekmektedir....
Eldeki davada, adi ortaklık bakımından davalı tarafın yanlış gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/4. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olup, bu halde, davacı vekiline, adi ortaklık yerine davalıları ayrı ayrı olmak üzere “Delta Gücü Tem. Yem. Ürt. Bilg. Otom. İnş. Kargo Hiz. San. Tic. Ltd. Şti" ve "Arç Tem. İnş. Güv. Nak. Hiz. Tic. Ltd. Şti" şeklinde düzelterek değiştirmesi için uygun süre verilmeli, neticeye göre taraf teşkili sağlanarak davaya devam edilmelidir. Tüzel kişiliği olmadığı halde, adi ortaklık adına davetiye çıkartılarak, dosyada taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek adi ortaklık aleyhine hüküm kurulması hatalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- a.4 maddesi uyarınca sair istinaf itirazları incelenmeksizin kararın kaldırılması ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Ortaklığı ünvanıyla adi ortaklık kurulduğunu ve faaliyet gösterdiğini, adi ortaklığın, ... Kurumu'na prim borcu oluşması üzerine, tarafların 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'dan yararlanarak prim borcu ödemesi için ... Başkanlığı ... ... İl Müdürlüğü'ne başvuru yaptığını, adi ortaklık ortaklarının borçlu olması durumunda ortakların para borcundan müteselsilen sorumlu olduklarını, 31.12.2015 tarihinde adi ortaklık son bulduğundan davalı tarafın prim borcunu ödemediğini,19.432,83 TL prim borcu ve 491,65 TL idari para cezası toplamı 21.454,94 TL'sini 29.11.2021 tarihinde müvekkili tarafından ödendiğini, Türk Borçlar Kanunu'nun 623. maddesinde düzenlendiği üzere;"Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mardin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 26.2.2009 gün, 11077-2432 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 25.3.2009 gün 2821-2218 sayılı sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ortaklar arasında rücuen alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlık adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmakta olup bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 18.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmasına ve adi orktaklar arasında ihtilaf yaratılmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 25.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl ve birleşen davada davacılar; her ne kadar alacağını inançlı işlem hükümlerine dayandırarak talep etmiş iseler de dava, gizli adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan tescil olmadığı takdirde alacak istemi ile açılmıştır. Bu durumda mahkemece; TBK.nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK'nun 147. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, adi ortaklıktan doğan davalar beş yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıcı ise, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre adi ortaklığın sona ermesi ile başlar. Zira, sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girmekte olup, buna bağlı olarak ortakların tasfiye alacağını isteme hakkı da muaccel olmuş olur....