Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dışı işçi tarafından, işçi alacaklarının tazmini için açılan davada, davacı belediye ile birlikte davalı yüklenicilere de husumet yöneltilmiş olup gerek davacı gerekse davalılar açısından İş Yasası kapsamında işçiye olan sorumlulukları oranında ödenecek tazminat miktarları belirlenerek hüküm kurulmuştur. İş bu rücuen tazminat dosyasında da mahkemece, iş Mahkemesindeki dava ve ilamlı icra dosyasındaki belirlenen bedeller dikkate alınarak herkesin kendi sorumluluğuna göre ödemesi gereken miktarlar tespit edilerek hüküm tesis edilmiştir. Ne var ki, somut olayda dava konusu olan istem rücuen alacak isteminden ibarettir. Taraflar arasında hizmet alım sözleşmeleri düzenlenmiş olup rücu ilişkisi bu sözleşmeler kapsamında değerlendirilebilir. Örneğin ... hakkında işçinin bir yılın altında çalısması noktasında işçiye karşı kıdem tazminatı ödemeyecek olması işçi ile bu işveren arasındaki sözleşmesel ilişki olup asıl işvereni ilgilendirmez....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye, alacak ve tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliye, kira bedelinin tespiti, kira alacağı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Somut olayda dava dilekçesi içeriğinde cismani zarar nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL maddi tazminat talep edildiği beyan edilerek, netice ve talep kısmında 15.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiş, ıslah dilekçesiyle geçici ve sürekli işgöremezlik ile faturalı tedavi gideri talebi toplam 43.542,68 TL’ye yükseltilmiştir. Dava 6100 Sayılı HMK döneminde açılmış, dava dilekçesinde davanın açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmemekle, dava kısmi alacak davasıdır. Kısmi davada bir kez ıslah yapılması mümkündür....

        talebinin bulunduğu ve bu tutarın bilirkişi raporun hesaplanan tutarın çok altında kaldığı, Davacının manevi tazminat talebinin değerlendirilmesi neticesinde; Hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerktiği, ayrıca ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutulmalı, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği, Bu ilkeler gözetildiğinde, tarafların kusur durumu, davacının maluliyet oranı, olay tarihi, olayın meydana geliş şekli, tanık anlatımı ve hesaplanan maddi tazminat miktarı da dikkate alınarak, davacı yararına talep gibi 75.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiş olup, davalı T4...

        Kişi aleyhine 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL tazminatın tahsili isteminde bulunulduğu görülmüştür. Dava konusu birinci haciz ihbarnamesinde alacak miktarına açıkça yer verilmiştir. Bununla birlikte, yerleşik yargısal içtihatlara göre tazminat miktarı 1. haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı da aşamayacaktır. Salt bilirkişi incelemesine gidilmesi belirsiz alacak davası açılabilmesi için yeterli olmadığından ve açılan davada asgari bir miktar gösterildiğinden (şimdilik 10.000,00 TL ) ve bunun alacağın bir bölümü olduğu anlaşılmakla birlikte, belirsiz alacak davası mı yoksa belirli alacak olmakla birlikte kısmi dava mı olduğu anlaşılamadığından mahkemece yapılan yargılamada davacı yana 09/07/2020 tarihli duruşmada kesin süre verilmiş, davacı vekili 16/07/2020 tarihli duruşmada kira bedelleri net olarak bilinmediğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını bildirmiştir....

        Söz konusu alacak taleplerinin bir kısmının davacının çalıştığı sektöre ilişkin teknik alacak kalemleri olduğu, bir kısmının farklı isimlerle de adlandırılan iş hukukundan kaynaklı alacaklar olduğu hususları değerlendirildiğinde, öncelikle davacı vekilinden dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinin arabuluculuk tutanağında sözü edilen alacaklar olup olmadığı, söz konusu alacak kalemlerinin mahiyeti, yasal dayanağı ve hesaplama biçimi sorulduktan ve arabuluculuk tutanağındaki alacaklar ile bağlantıları araştırıldıktan sonra söz konusu alacak kalemlerinin arabuluculuk tutanağında adı geçen alacak kalemlerinin kapsamına dahil olup olmadığının değerlendirilmesi, buna göre hangi alacaklar için dava şartının yerine getirildiği, hangileri için yerine getirilmediği değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir....

        Mahkeme tarafından ise, her bir tazminat ve alacak kalemi için talep sonucu ayrıştırılıp açıklanması için davacı vekiline süre verilmediği gibi her bir kalem için ayrı ayrı hüküm kurulmamış, bu tazminat ve alacak kalemlerinin ıslah dilekçesiyle artırılan toplam miktarı üzerinden olmak üzere hangi tazminat ve alacak için ne miktarın hüküm altına alındığı açık olmayacak şekilde ve gerek faiz türü gerekse faiz başlangıcı yönünden farklı uygulamaları olan tazminat ve alacak kalemlerine dava ve ıslahla artırılan toplam miktarları üzerinden dava ve ıslah tarihinden itibaren aynı faiz türü işletilerek infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur....

          Bir başka deyişle, alacağın miktarının belirlenebilmesinin, tahkikat aşamasında yapılacak delillerin incelenmesi, bilirkişi incelemesi veya keşif gibi sair işlemlerin yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, belirsiz alacak davası açılabileceği kabul edilmektedir. Belirsiz alacak davasının zamanaşımına etkisi, alacağın tamamı bakımından dava açılmakla kesilmesi şeklinde cereyan eder. Somut uyuşmazlıkta; dava, belirsiz alacak davası olarak açıldığına göre, davalı vekilinin ıslah edilen miktara yönelik zamanaşımı itirazında isabet bulunmadığı kanısına varılmıştır.Kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının, TBK'nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun ve makul olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin itiraz da yerinde görülmemiştir. Davalı ... vekilinin, davalı ...'...

            . - K A R A R - Mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “Talebin kısmen kabulü ile 879 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 879 TL üzerinden %40 oranında tazminat takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine” denildiği halde gerekçeli kararda “Davanın kısmen kabulüne, ... 12.İcra Müdürlüğünün 2009/6118 esas sayılı dosyasına davalı tarafından 879,44 TL asıl alacağa yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak 879,44 TL üzerinden %40 oranında davacı lehine tazminat takdirine, reddedilen 3362 TL üzerinden %40 oranında davalı lehine tazminat takdirine, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” denilerek reddedilen miktar üzerinden davalı lehine tazminata hükmedilerek, kısa kararla çelişkiye düşülmüştür....

              Davalı-karşı davacı vekili asıl davanın reddini istemiş eksik gramajlı tüp satılmasından dolayı karşı tarafın sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle alacak ve fazla yapılan ödemeler nedeniyle uğranılan zarar için maddi tazminat ve karşı davalının eksik gaz tüpü teslimi nedeniyle kişilik haklarına saldırı dolayısıyla maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının açtığı davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 732 YTL alacağın takip tarihinden itibaren reeskont faizi ile itirazın iptaline ve takibin devamına asıl alacak yönünden %40 ‘a karşılık gelen 292.8 YTL inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalı karşı davacının açtığı maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu