Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacı 3. kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.Dava reddedilmiş ve teminat karşılığı takibin durması kararı verilmiş olması nedeniyle İİK’nun 97/13maddesi uyarınca davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi yerinde ise de, tazminat matrahında hata yapıldığı anlaşılmıştır. Tazminat matrahını takip konusu alacak miktarı ile haczedilen mal değerinden hangisi az ise o değer oluşturmaktadır.Somut olayda alacak miktarı 4.373.00 YTL hacizli mal değeri 4.500.00YTL olup takip konusu alacak miktarı daha düşük olduğundan bu miktarın esas alınması gerekirken hacizli malın değerinin esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın H.U.M.K’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    SONUÇ: Hüküm fıkrasında yer alan "a-Kıdem tazminat alacak bedeli olarak, brüt 8.458,67 TL nin, 31/05/2013 tarihinden itibaren, en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, b-İhbar tazminat alacak bedeli olarak brüt 3.091,14 TL nin, 100,00 TL sinin 31/01/2014 tarihinden itibaren, geriye kalanın 22/06/2015 tarihinden itibaren ,yürütülecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, c-Yıllık ücretli izin alacak bedeli olarak, net 2.538,20 TL olarak tespiti ile taleple bağlı olarak toplam 3.058,00 TL nin, 100,00 TL sinin 31/01/2014 tarihinden itibaren, geriye kalanın 22/06/2015 tarihinden itibaren ,yürütülecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,’' rakam ve sözcüklerin çıkartılarak, yerine “a-Kıdem tazminat alacak bedeli olarak, brüt 8.458,67 TL nin, 31/05/2013 tarihinden itibaren, en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/09/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi, manevi tazminat ve alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tüm davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat isteminin reddine, davalı ... yönünden tüm istemlerin husumetten reddine, davalı ... yönünden alacak davasının kısmen kabulüne ve çek iadesine ilişkin davanın kabulüne, davalı ... yönünden alacak davasının kısmen kabulüne, davalılar ... Ticaret-... yönünden açılan tüm davaların reddine dair verilen 15/07/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi, manevi tazminat ve alacak istemlerine ilişkindir....

        Anılan maddeye göre; "Bu Kanunun 4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır". Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını "…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…" ile sınırlı tutmuştur. Somut olayda, dava bir alacak ya da tazminat davası olmayıp çekten dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir (Aynı yönde Yargıtay 19....

          Davalı vekili; 2 yıllık zamanaşımının geçtiğini, davacı şirketteki hisselerinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hisse devir sözleşmesi kapsamında özelleştirildiğini, gerek ihale şartnameleri gerek İHDS hükümlerine göre davacının geriye dönük alacak talebinde bulunamayacağını, devir tarihi itibarıyla borç ve alacak devri yapıldığını, rücuya tabi olduğu öne sürülen olayın kendilerine ihbar edilmediğinden yargılama gideri ve faizden sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle açılmış maddi tazminat davasıdır ----- ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklindeki düzenleme ile kanunun yürülüğe girdiği ------ tarihinden sonra açılacak konusu alacak ve tazminat olan ticari davalarda arabuluculuk müessesesi getirilmiş ve arabuluculuk için başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. İşbu dava da, sözkonusu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılmıştır....

              Sayılı dosyasında görülmekte olan davanın ---- duruşmasında yukarıda bahsedilen tazminat hesaplama yönteminin değişikliği ---- kullanılarak ek bilirkişi raporu tanzim edildiği, ---- bilirkişi raporuna göre müvekkillerinin tazminat hesaplamaları yeniden değerlendirildiği, taraflarına lehine tazminat------ fark hesaplandığı ancak ---- göre düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca dava ıslah edildiği için ---- alınarak hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca oluşan tazminat farkı için huzurdaki işbu belirsiz alacak davasını açma zorunluluğu doğduğu, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere belirsiz alacak davalarının kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının, değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 500 TL cismani zarar nedeniyle tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 12.09.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...

                nın maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, Asıl davada; davanın kısmen kabulüyle 17.980,78 TL asıl alacak ve 273,60 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz işletilmesine, asıl alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, Birleştirilen 2009/652 Esas sayılı davada; davacı ...'ın davalı sigorta şirketi hakkındaki bakiye maddi tazminat talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davacı ...'ın davalı ... hakkındaki maddi tazminat talebinin asıl davada hükmedilen 17.980,78 TL yönünden ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kısmen kabulüne, davacılar ... ve ...'nın maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat taleplerinin davacı ... için 10.000,00 TL, davacılar ... ve ... için 8.000,00'er TL yönünden kısmen kabulüne, Birleştirilen 2010/850 Esas sayılı davada; davacı ...'...

                  Dava açıldığı tarihte bu alacak kalemleri davacı yönünden belirlenebilir durumda olup esasen belirlenmiş ve dava başlangıçta kısmi dava olarak açılmıştır. O halde, kısmi dava olarak açılmış olan eldeki davanın tamamen ıslah ile belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinde hukuki yararı bulunmadığı gibi esasen davanın niteliği gereği de belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün değildir, kısmi dava ıslah yoluyla belirsiz alacak davasına dönüştürülemez....

                    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının tazminat miktarını ödediğine ifade ederek buna ilişkin dekontu sunduğunu, Bölge Müdürlüğüne bağlı Konya Şube Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi ile şahıs tarafından sunulan dekontun karşılaştırmasında şahsın tazminat raporu miktarını 14/12/2020 tarihinde ödediğinin anlaşıldığını, şahsın asıl alacak miktarını ödediğini, tazminat tutarının haksız fiil tarihinden ödeme gününe kadar işletilecek olan yasal faizini ödemediğini, şahıs hakkında uygulanan tazminat ceza raporunun bildirim (sulhe davet) niteliğinde olup, şahsın tazminat tutarını süresinde ödemesi ihtarını içerdiğini, tazminat raporuna ilişkin tebligatta, tazminat cezasının ödenmesi gereken Konya Şube Müdürlüğü Döner Sermaye Saymanlığının hesap numarasının belirtildiğini, ödeme yapılırsa söz konusu ödemeye ilişkin dekontların da Şube Müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği ihtarının da yapıldığını, şahsın Tazminat Raporunda yazan miktarı...

                    UYAP Entegrasyonu