Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2013/3023 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin 8.000,00TL asıl alacak 6,36.TL işlemiş faiz olmak üzere 8.006,36.TL üzerinde devamına fazlaya ilişkin talebine reddine ve kabul edilen asıl alacak likit ve hesap edilebilir olduğundan asıl alacağın %20'si oranında (1.600,00.TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından kiraya veren aleyhine açılan tazminat ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Dava Türü : Alacak YARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: I-Dosya kapsamına göre asıl dosya olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla ) 2012 / 121 Esas sayılı asıl dosyasında davacının ..., davalının ... alt işvereni ... Taahhüt Ltd. Şti. olduğu ve davacının 01.11.2006-28.02.2011 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin tazminat ve alacak talebinde bulunduğu, birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ( İş Mahkemesi Sıfatıyla ) 2012 / 122 Esas sayılı dosyasında davacının ..., davalının ... alt işvereni ... Mühendislik Ltd. Şti. olduğu davacının 01.10.1998-31.10.2006 tarihleri arasına ilişkin tazminat ve alacak talebinde bulunduğu, birleşen ......

        Zamanaşımına itiraz hakkında Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi maluliyet nedeni ile manevi tazminat istemiyle açılan davada talep edilmesi unutulan faizin tahsiline ilişkindir. 2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde "motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Faiz, gününde ödenmesi gereken alacak veya tazminatın gecikmesinden doğan zararın bedelidir. Asıl alacak veya tazminatın eklentisi bir “ek zarar” niteliğinde olup, kural olarak, asıl alacak veya tazminat davası açılırken ya da icra kovuşturulması yapılırken faiz de istenir....

        Ancak alacaklının böyle bir kısmi dava açması halinde de, alacağın tümü için açılan davalarda olduğu gibi talep edilebilecek alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi zorunludur. Somut olayda, dava dilekçesinde muhdesatın tespiti, ecrimisil ve tazminat olmak üzere üç ayrı talepte bulunulmuştur ve talep edilen alacak miktarları her bir alacak için ayrı ayrı belirtilmiştir. Ancak, davacılar .... vekili 23.11.2011 tarihli ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde belirtilen alacak kalemlerinden hangisini, ne kadar oranda ıslah ettiğini açıklamadan asıl alacak talebini 112.701 TL'ye faiz talebini ise 12734 TL'ye yükseltmiştir. Yapılan bu ıslah ile, talep edilen alacak miktarları tam ve kesin olarak belirlenmemiştir....

          Hukuk Hakimliği'nde alacak davası açıldığını, kendisini yolsuzlukların içindeymiş gibi gösteren davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemiştir. Davalı yan ise, kurum müfettişlerinin düzenlediği raporda; fazla alınan Tazosin isimli ilacın tüketilmesi amacıyla bazı doktor ve hemşirelerce, doktor damgaları kullanılarak sahtecilik yapıldığı, ilaçların SSK Hastanesi Eczanesi'nden sağlandığı belirtilerek ilaç bedellerinin ilgililerden alınmasının önerilmesi nedeniyle davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, bildirim yapıldığını, icra takibi başlatıldığını ve alacak davası açıldığını belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

            yasal faizi ile birlikte müteselsil sorumlu davalıdan tahsiline, maddi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulü ile istenilebilecek maddi tazminat tutarının tespitini isteme zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenlerle 85.000 TL maddi tazminatın 04/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsil sorumlu davalıdan tahsiline, maddi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulü ile istenilebilecek maddi tazminat tutarının belirlenerek tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

            yasal faizi ile birlikte müteselsil sorumlu davalıdan tahsiline, maddi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulü ile istenilebilecek maddi tazminat tutarının tespitini isteme zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenlerle 85.000 TL maddi tazminatın 04/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsil sorumlu davalıdan tahsiline, maddi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulü ile istenilebilecek maddi tazminat tutarının belirlenerek tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

            Bu açıklamalar doğrultusunda, davaya konu iş kazasından kaynaklı tazminat davalarında davacının maddi tazminat alacağının tespiti, yargılama sürecinde taraflarca gösterilecek delillere göre belirlenip hesap edilecek olmasına göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının maddi tazminat alacağını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyecek olması nedeniyle ve hukuki nitelendirmenin Hakime olduğu hususu da dikkate alınarak davayı 6100 sayılı H.M.K’nun 107.maddesine dayalı belirsiz alacak davası olarak değerlendirerek dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin de bu doğrultuda irdelenmesi, sonucuna göre yargılama sürecinde sunulan maddi tazminatın artırılmasına dair istemin de ıslah olarak değil; talep artırım talebi olarak değerlendirilmesi ve buna göre de zamanaşımının dava tarihi itibariyle tüm alacak yönünden kesildiğinin kabul edilerek talep artırıma yönelik dilekçeye yönelik zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerektiği açıktır....

            Dava konusu olay tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve tazmini gerekecek bedel taraflar arasında açıkça kararlaştırılmadığından, tazminat alacağı önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle, İİK'nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu