Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Balıkesir İli, Karesi İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… , … yanında bulunan açık otopark vasıflı taşınmazın Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin mülkiyetinde olduğu, söz konusu taşınmazın davacıya tahsis edildiğine dair belediye meclisince alınmış bir tahsis veya kullanım kararı ile taraflar arasında imzalanmış bir kira akdinin de bulunmadığı, bu haliyle taşınmazın davacı tarafından fiilen kullanılagelindiğinin kabulü gerektiği, Balıkesir Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile dava konusu taşınmazla ilgili olarak; araç park yerlerini tespit etmek, işletme ve kiraya verme yetkisinin Büyükşehir Belediyesinde olduğundan dolayı otopark olarak kullanılmasına karar verilmesi üzerine de dava konusu işlemin tesis edildiği; dava konusu taşınmazın mülkiyetinin Büyükşehir Belediyesinde olduğu, söz konusu taşınmazın davacıya tahsis edildiğine dair yetkili belediye meclisince alınmış bir tahsis...
İcra Müdürlüğü'nün 2014/4498 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptâline, takibin 9.189,28 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20 oranında davalının icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Spor tesisi bakım ve onarım işine ilişkin olarak yanlar arasında 68.651,68 TL birim fiyatlı 03.09.2013 tarihli sözleşme imzalanmış ve bu sözleşmenin 8. maddesi ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi (YİGŞ) ek olarak kabul edilmiştir....
Müsabaka alanı: Spor müsabakalarının yapıldığı alanlarda müsabakanın yapıldığı yer ile sporculara ve görevlilere tahsis edilmiş yerleri, g) Spor alanı: Spor müsabakalarının veya antrenmanların gerçekleştirildiği alanlar ile seyircilere ait seyir alanları, özel seyir alanları, sporculara ait soyunma odası ve bu Kanunun uygulanması kapsamında spor yapmaya elverişli alanları, müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar hâlinde toplandıkları yerleri, müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhları, takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçları ya da takımların kamp yaptığı yerleri, ...l) (Ek:4/7/2019-7182/1 md.) Seyir alanı: Spor müsabakalarının yapıldığı alanlarda seyircilere tahsis edilmiş yerleri, m) (Ek:4/7/2019-7182/1 md.) Özel seyir alanı: Seyircilerin müsabakayı dijital ortamda seyretmeleri amacıyla il ve ilçe spor güvenlik kurulları tarafından belirlenen, müsabaka alanı dışındaki geçici yerleri......
Şti. ile davacılar ... ve ... arasında imzalanan 20/09/2009 tarihli sözleşme gereğince davalının sermaye olarak spor tesislerini ve 3.000 kişilik üye potansiyelini işbu ortaklığa tahsis ettiğini, davacıların ise tesisin onarımı ve alınacak malzemeleri sermaye olarak koyma taahhüdünde bulunduklarını, sözleşme gereğince diğer davalı ... Spor İşl. Ltd. Şti.'nin kurulduğunu, ortak giderlerin kulüp veya Setna Spor İşl. Ltd. Şti. tarafından karşılanmasına ve aylık kira bedeli olarak 6.500 USD'nin Setna Eğitim Ltd. Şti.'ne ödenmesine karar verildiğini, 2011 Eylül ayına kadar ödemelerin düzgün yapıldığını, bu tarihten sonra ihtilaf çıktığını, bilahare 04/05/2012 tarihinde imzalan sözleşme gereği davacıların Setna Spor Ltd. Şti.'deki hisselerini devrettiklerini, borç tasfiye planı yapıldığını, davacıların yatırım maliyeti olan 501.032,68 TL'yi şirket sermayesi olarak taahhüt ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Bu nedenlerle ve özellikle mahkeme kararında yazılı gerekçelere göre, dâhili davalı idare vekili yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Bu nedenle ve özellikle mahkeme kararında yazılı gerekçelere göre yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizlik kararı yasa değişikliği nedeniyle verildiğinden taraflara vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekili ile davalılardan Ç.....
Davalı kendisine tahsis edilen kartı almış ve kullanmıştır. Her ne kadar, kredi kartı üyelik sözleşmesi bağlayıcı değil ise de, davalı yapmış olduğu harcamalar nedeni ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine (TBK. m. 77-82; BK. m. 61-66) göre davacı bankaya karşı sorumludur. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan, delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....