ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/57 ESAS 2020/141 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların hissedarı oldukları Alanya ilçesi, Saray Mahallesi, 727 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı idare tarafından spor tesisi yapılmak suretiyle el atıldığını, bu durumun kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, ancak el atmaya ilişkin davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacıların da taşınmazdan fiilen ve hukuken faydalanmasının mümkün olmadığını, fiili el atma tarihinin 04/11/1983 tarihinden sonra bir tarih olduğunu, davaya konu taşınmazın mevkisi ve konumu itibariyle oldukça değerli olduğunu, Alanya'nın merkezinde, etrafında otel, apart ve konutların bulunduğunu, etrafında bir çok okulun olduğunu, çevre yoluna bağlantısının bulunduğunu, belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden faydalandığını, meskun mahalde bulunan...
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü arasındaki davadan dolayı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.04.2009 gün ve 636-191 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık Borçlar Kanunu'nda düzenlenen kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı karar ile; spora verilen desteğin özünde bir kamu hizmeti sayılması mümkün olmakla birlikte gerek 5393 sayılı kanunda, gerekse 5018 sayılı kanunda kamu idaresinin mülkiyetindeki bir taşınmazı sadece mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilmesine imkan tanıdığı, spor kulüplerinin ilçedeki sportif faaliyetleri yürüterek toplumsal fayda sağlamasının bu kulüplere kamu kurum ve kuruluşu niteliği kazandırmadığı, ayrıca spor kulübüne yapılan tahsisin 5393 sayılı kanunun 69. maddesinde düzenlenen gerek sosyal ve ekonomik amaçlı arsa ve konut üretimi, gerekse tahsis edilebileceği gerçek ve tüzel kişiler kapsamında değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı dolayısı ile belediye meclisine 5393 sayılı kanunun 18. Maddesi ile verilen taşınmazların tahsis yetkisinin sınırsız bir yetki olmayıp, bu yetkinin kullanılmasında 5393 sayılı kanunun 75. Maddesi ile 5018 sayılı kanunun 47....
tahsisi amacı ile konut tahsis komisyonları kurulur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/392 Esas KARAR NO : 2021/540 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/04/2021 KARAR TARİHİ : 04/05/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ... Belediyesi tarafından ihaleye çıkarılmış olan ... Mahallesi ... Sokak, ... Ada, ... ve ... Parsel Sayılı Yerde Buz Pisti ve Spor Kompleksi Kaba İnşaatı Yapım İşi İhalesi Müvekkillerin oluşturmuş olduğu ... İnş. Ve Tic. A.Ş. & ... (... İnşaat) İş Ortaklığı uhdesinde kaldığını, ihale sözleşmesinin imzalanmasından sonra davalı ......
Bununla birlikte, kulüpler ile sporcu ya da teknik adamlar gibi diğer kişiler arasındaki alacak uyuşmazlıkların bu şekilde çözüme kavuşturulmasına dair bir zorunluluk bulunmamaktadır. Dolayısıyla, spor kulüpleri ile sporcu, teknik adam ve sporla ilgili diğer kişiler arasındaki alacak haklarına dair uyuşmazlıklar yetki ve göreve ilişkin genel hükümler çerçevesinde adli yargı yerlerinde görülecektir. Böylece, sporla ilgili hizmet, vekalet veya benzeri diğer sözleşmelerden kaynaklanan ifa, ifa etmeme, fesih ve tazminat gibi uyuşmazlıklar ile diğer alacak hakları, genel hükümlere tabi olacaktır....
Davalı, sözleşmeden kaynaklanan borç ile paydaşlıktan kaynaklanan borç arasında fark bulunduğunu, Paydaşlıktan kaynaklanan kira alacağının diğer paydaştan veya kiraya verenden geriye dönük olarak ecrimisil alacağı olarak tahsil edilebileceğini, ecrimisil talebinin ise 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, 2003 ve 2006 yılları arasından kaynaklanan ecrimisil alacağının zamanaşımına uğradığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ... İcra Müdürlüğünün 2011/494 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin devamına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19/04/2016 tarih ve 2016/3672 E -2016/3185 K sayılı ilamı ile; gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye düşülerek ve infazda tereddüte neden olacak surette hüküm verildiği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
hak kazananlara tahsisi amacı ile konut tahsis komisyonları kurulur....
Belediye Spor Kulübü Derneğinden farklı bir tüzel kişiliği bulunmadığı, dava konusu sözleşmenin dernek amaçlarını geliştirmek ve derneğe gelir sağlamak maksadıyla yürütülen faaliyetler kapsamında akdedilmiş olup, davacı ile davalı spor kulübü arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu, TTK 4/1 maddesine göre davacı ve davalı spor klubünün tacir olduğu belirtilerek davacı ile davalı spor kulübü arasındaki her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili eldeki uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dosya mahkememize tevzi edilmiş, yargılamaya mahkememizce yukarıda belirtilen esas numarası üzerinden devam olunmuştur. Davaya konu 29/06/2018 tarihli sporcu özel sözleşmesi başlıklı sözleşmenin davacı, dava dışı sporcu ... ve davalı ... Belediye Spor Klübü tarafından imzalandığı, sözleşmenin konusunun sözleşme ile belirlenen şartlar ve ücret karşılığında ...'in ......
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....