Bildiğim kadarıyla aralarında alacak verecek ilişkisi yoktur." demiştir. İcra takibine konu senet aslı mahkememiz 2014/271 Esas sayılı dosya arasında bulunmakta olup incelendiğinde, davacının borçlu olduğuna ve ödeme yapacağına ilişkin herhangi bir ibare bulunmamaktadır....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Somut olaya gelince; davacının taşınmazını gerçekten satma iradesinin bulunduğu emlak sözleşmesi düzenlenerek kapora verildiği bakiye bedelin tapuda işlem sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığı, tapuya işlem için gidilirken davalının eşinin satış bedelini kendisinde olduğunu söyleyerek intikal işleminin gerçekleştiği, işlem sonrası satış bedelinin ödeneceğini söylendiği ancak ödemediğinin tanık anlatılmalarıyla tespit edildiği davacının hileli davranışlarla aldatıldığından taşınmazın bedelini almadan temlik ettiği, akdin yapıldığı odanın kamera kayıtlarında davalının semeni ödediğinin görülmediği, akit tanıklarının da semenin ödenmediğini beyan ettikleri, her ne kadar davalı tarafından satış bedelinin ödendiği belirtmiş ise de, bunun yazılı bir belge ile kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, satış bedeli (semen) satışın asli unsurlarından birisidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2018/870 Esas, 2021/154 Karar HÜKÜM : Kabul Taraflar arasındaki ayıp sebebiyle semenin iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
(yeni kanun 259)maddesinde ''Taksitlerden birinin tediye edilmemesi halinde semenin mecmuunun muacceliyet kesbetmesi şart edilmiş ise bayiin bu şarttan istifade edebilmesi müşterinin iki mütevali taksiti vermekten temerrüt etmesine ve bu iki taksit mecmuunun semenin en aşağı onda birini teşkil eylemesine mütevakkıftır.'' hüküm düzenlenmiştir. Buna göre tasksitlerden birinin ödenmemesi halinde kalan borcun muaccel olabilmesi için muaceliyet kaydının sözleşmede yer alması, en az iki taksidin ödenmemesi ve bu taksit miktarlarının bedelin en az onda biri olması gerekir. Hal böyle olunca mahkemece, sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar kanunun 224. maddesi değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davacı ... yönünden davanın tümden reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Yönünden; 101.067,90- TL zararın % 70' i = 70.747,53- TL sinden sorumlu olduğunu, davacı ...' ya ödenen 17.652.00 TL nin işbu ek rapor tarihi itibariyle güncel değerinin 23.845,68- TL'nin tenzili ile 46.901,85 TL tenzili ile (70.747,53 - 23.845.68) bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğunu, davalı ... Yönünden; 101.067,90 TL zararın % 30' u= 30.320,37 TL 'sinden sorumlu olduğunu, davacı ...'ya ödenen 2.977,00- TL nin güncel değeri; 4.066,34- TL'nin tenzili ile 26.254.03- TL (30.320,37 - 4.066,34) bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğunu, müterafik Kusur İndiriminin takdirinin mahkemeye ait olmak üzere % 15 uygulanması Halinde; (toplam destek zararına öncelikle müterafık kusur indirimi uygulanarak sonrasında kusur oranlarına göre ve ödenen tutarların güncel değerinin tenzilinin gerekmesi nedeni ile işbu raporda gösterildiğini) buna göre yapılan hesaplamada; davacı ...'nın ....'...
Maddesine istinaden açılan davalarda ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye ait olduğu, dava konusu çekler halen davacının elinde olup, davacının yetkili hamil olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, ispat yükü kendi üzerinde olan davalı taraf bu çekle ilgili olarak sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı, davalının icra takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine asıl alacak miktarı olan 24.000 TL nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/09/2013 NUMARASI : 2013/524-2013/597 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tenzili,sözleşmenin feshi,depozito alacağı ve tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerine göre alacağın mevcut olup, cari hesaba davalının borcu olarak kaydedildiği, davalı vekili dava konusu faturanın davacıya iade edildiğini savunmuşsa da bu savunmanın kanıtlanamadığı, davacıya tebliğ edilmiş bir iade faturasının ibraz edilmediği gerekçeleriyle kısmi ödemenin asıl alacaktan tenzili ile 18.840 TL alacak üzerinden itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıların yüklenici olarak ..İlçesinde .. adı altında kompleks inşaat yaptıklarını, yapılan inşaattan konut satın aldığını, davalıların edimlerini eksik ifa ettiğini, dairenin tanıtım ve satış aşamasında vaat ettikleri bir kısım edimlerin yerine getirilmediğini, bununda satın alınan dairenin değerini düşürdüğünü, bedel tenzili gerektiğini ileri sürerek fazlaya dair hakkı saklı tutularak 10.000 TL'nin reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir....