Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde sanıkların Alaca ilçesi İbrahim köyü Dedetepe kayalık mevkiinde Kültür ve Tabiat varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı ve sondaj yaptıkları sırada Jandarmanın olay yerine geldiği, sanıklardan .....'ün olay yerinde yakalandığı, sanıklardan.....'in olay yerinden kaçtığı, sanıklardan Mustafa'nın üzerinde yapılan aramada 1 adet 9 mm Fabriqoune Nationale Brownings marka tabanca ve tabanca şarjöründe 7 adet 9 mm mermi ele geçirildiği ayrıca kazı yapılan çukurun üst kısmında calaska sistemi denilen kazı sırasında toprağı taşımaya yarayan sistemin kurulu olduğu, çukur içerisinde kazı da kullanılan aletlerin bulunduğu, olay yerinde bulunan ve sanık ...'ya ait olan....... plaka sayılı kia sorento marka araçta yapılan aramada, sanık ...'...

    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davalılar Aydın Yavuz, Ahmet Pala, Ferdi Dal, Serkan Alaca, Hüseyin Tanju Taşkıran, Serhat Yıldırım Sayın, Burak Öztürk, Hakan İlhan, Selçuk Çetin ve Faruk Yayabaş'ın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan kabulü ile, Gölbaşı (Ankara) 1....

    Dava sebebi olaya ilişkin Zonguldak 5.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/03/2017 tarih ve 2016/520- 2017/122- E/K sayılı kararı ile Mehmet Demircioğlu, Muhammet Alaca ve Ramazan Demircioğlu'nun Celil Saraç'a karşı taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği ve mahkumiyet hükümlerinin açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmıştır. Tarafların sair istinaf sebeplerinin bu aşamada tartışılıp değerlendirilmesine yer olmadığına, ancak; 1- Anılan ceza davasında haklarında mahkumiyet hükmü verilen dava dışı kişilere az da olsa kusur verilmesi gerekir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2019/190 ESAS 2021/24 KARAR DAVA KONUSU : ALACA KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının hizmet ilişkisinden kaynaklanan kıdem tazminatı, sosyal yardım olarak süt, yoğurt, yemek ve yakacak yardımlarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu durumda davacı tarafından dördüncü kişi dava edilmediğinden, borçlu davalı ile üçüncü kişi arasındaki tasarrufun davalıların anne ile kızı olması nedeniyle gerek İİK.nun 278/III-1 gerekse 280/1-2 maddeleri uyarınca iptali ile dava konusu taşınmaz elden çıkarılmış olduğundan İİK’nın 283/II maddesine göre üçüncü şahsın taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri üzerinden (davacının alaca- ../... - 3 - 2012/125 2012/11111 ğı oranında) tazminata mahkûm edilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 900.00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, taşınmazdaki tasarrufun TBK'nun 19 uyarınca, aksi halde İİK 277 vd. maddeleri gereği davacının Aydın İcra Dairesi'nin 2016/70929 sayılı dosyası ile takip konusu yaptığı alaca ve fer'ileri talepli olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/01/2023 tarih, 2018/63 Esas 2023/4 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

      Çekişme konusu diğer parseller bakımından ise; nizalı 1179 parsele ilişkin komisyon kararı 31.03.1983 tarihinde, diğer nizalı parsellere ilişkin olan Alaca Kadastro Mahkemesinin 1986/254 Esas ve 1989/102 Karar sayılı hükmü ise 18.09.1989 tarihinde kesinleşmiştir. Bu şekilde, belirtilen tarihlerde nizalı taşınmazların kadastro tutanakları kesinleşmiştir. Eldeki dava tespit öncesi nedene dayalı olarak 15.06.2010 tarihinde açıldığına ve bu parsellerin kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihler nazara alındığında, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı açıktır. Bu nedenle davanın reddine ilişkin hükümde isabetsizlik bulunmamıştır. Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında, davacıların tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, 2- TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanığın iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, “TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması” ve “TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu için koşullu salıverilme tarihine ve diğer kişiler yönünden infaz tarihine kadar uygulanması” biçiminde düzeltilmesi suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2) Sanık hakkında Müşteki ...’a yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde; Müştekilerin Alaca...

          Mahkemece Orman Yönetimi tarafından açılan kısmî açılan davanın kabulüne, dava konusu 114 ada 2 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 238,94 m²'lik kısmın kadastro tesbitinin iptaline ve bu kısmın orman vasfıyla Hazine; (B) harfiyle gösterilen 5064,01 m²'lik kısmının ise, meyve bahçesi ve tarla vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, Alaca Köyü, 115 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 702,86 m²'lik kısmın kadastro tesbitinin iptaline ve bu kısmın orman vasfıyla Hazine, (B) harfiyle gösterilen 1593,43 m²'lik alanın ise ... adına fındık bahçesi vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, Fen bilirkişileri raporuna ekli krokide (Y) harfi ile gösterilen 114 ada 2 nolu ve 115 ada 1 nolu parseller içerisinde kalan 244,07 m²'lik alana ilişkin açılan davanın reddine; bu kısmın haritasında yol olarak gösterilmesine, müdahil davacı ...'ün davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ......

            Davalı T26 cevap dilekçesinde özetle; davaya ilişkin işlemlerde herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bura rağmen alaca malmüdürlüğünde gelir uzmanı olarak görev yaptığı dönemde malmüdürünün izinli olduğunu, malmüdürlüğüne vekaleten Alaca T1 Vakfı toplantısına kurul üyesi olarak katıldığını, ilgili vakıf tarafından bildirilen şahsi sorumlu olduğu belirtilen tutarı faizi ile birlikte kamu alacağının sürüncemede kalmaması ve ödeyebileceği miktar olduğu için ödediğini, sadece kamu alacağının sürüncemede kalmaması ve konunun şahsı adına uzamadan kapanması için ödemiş olduğu miktarda bile sorumlu olmadığını, müteselsil sorumluğa belirtilen tutara ve her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretine itiraz ettiğini bildirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu